Türkiye sezaryende dünyada en yüksek orana sahip ülkelerin başında geliyor. Ankara Özel Koza Hastanesi Başhekimi Kadın Hastalıkları Doğum Uzmanı Operatör Dr. Osman Denizhan Özgün, İHA'ya yaptığı açıklamada, normal doğumun oranının yüzde 80 ila 85 civarında olduğunu belirterek, sezaryenin yüzde 10 ila 15 civarında olduğunu söyledi. Son 15 yılda Türkiye'de sezaryen oranın çok arttığını bildiren Özgün, "Yüzde 25'lerden bugün yüzde 50'lere kadar çıkmış vaziyette. Sağlık Bakanlığı verilerine göre yüzde 46 civarında bir sezaryen oranı var" dedi.

Özgün, sezaryenin risklerine ilişkin konuşmasında şunları kaydetti: "sezaryen cerrahi bir operasyon, sonuçta karının tüm katları açılarak rahme ulaşılıyor, sonuçta bağırsak dahil karnın içindeki tüm organlarla bir operasyon yapıyorsunuz. Sonuçta bir ameliyat ve iyileşme süresiyle ilgili normal doğuma göre ciddi problemleri olan bir uygulama, hastanın ameliyat sonrası daha uzun süre daha uzun süre hastanede kalmasına neden olan bir uygulama. Normal doğum öyle değil ama, normal doğum yaptıktan sonra hasta 10-12 saat içerisinde iyileşme gösterip hastaneden ayrılabilir. sezaryende öyle değil, hastanede en az 2 gün kalması gerekiyor hastanın."

sezaryenin ameliyatlı bir uygulama normal doğumun ise gerçekten son derece normal yollardan yapılan bir uygulama olduğunu anlatan Özgün, normal doğumda iyileşme süresi açısından son derece kısa olduğunu ifade etti. "sezaryende, hastanın anestezi alması önemli bir durum" diyen Özgün, normal doğum sırasında lokal anestezi dahilinde uygulama gerçekleştirilebileceğini ama sezaryende aynı zamanda genel anestezi uygulamasının yapılması gerektiğini ve bunun da hasta için bir risk teşkil edebileceğini söyledi.

"SEZARYEN GEREKTİĞİ ZAMAN UYGULANIRSA CAN KURTARABİLİR"

Özgün, sezaryenin gerektiği zaman uygulandığı zaman can kurtaran anne ve bebek sağlığı için son derece ihtiyaç duyulan bir uygulama olduğunu bildirerek, bunun oranının yaklaşık yüzde 15'ler civarında olması gereken bir uygulama olduğunu söyledi. Özgün, "Çocukla ilgili eğer bir stres belirtisi varsa, anne karnında çocuğun kanlanması ve oksijenlenmesi ile ilgili problemler varsa ve biz bunları anlamışsak ve normal doğumu kaldıramayacağına karar vermişsek bu sezaryenle çocuğun dışarı alınması hakikaten hayat kurtarıcı olabilir" diye konuştu. Annenin anatomik olarak yapısında problem olduğunda, çatı ile çocuk arasında uyumsuzluk olduğunda sezaryenin yapılabileceğini anlatan Özgün, "Bu çocuk için çok büyük problemler oluşturabilir tabii ki bunu anlayıp ona göre sezaryene gidebiliriz" dedi. Özgün, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Anne ile ilgili gerçekten başka problemler olabilir, kalça çıkıklığı olabilir, bulaşıcı hastalıklar olabilir buralarda da yine sezaryeni kullanabiliriz. Doğum sırasında her şey iyi giderken bir anda kordon sarkması olabilir, yine çocukla ilgili stres belirtileri, annede aşırı kanamalar olabilir. Ne doktorun ne hastanın isteğine bağlı olarak değil de gerçekten vakanın durumuna göre yapılmalıdır."

"SEZARYEN BEBEĞE ZARARLI OLABİLİR"

sezaryenin bebeğe zararı olabileceğine dikkati çeken Özgün, "Normal doğum aslında çocuğu birtakım streslerle karşılaştırarak doğum eylemi sırasında çocuk bir efor sarf ediyor. sezaryende bu streslerle karşılaşılmadığı için akciğerle ilgili olarak olgunlaşma ile ilgili problemler olabilir. Çünkü normal doğum annenin suyu gelmesi, ağrıların başlamasıyla süreci kendisi tayin eden bir şey" şeklinde konuştu. Doğum eylemini ne annenin ne çocuğun ne de doktorun karar verebildiğine dikkati çeken Özgün, bu sürecin kendi kendine geliştiğini söyledi. Özgün, "Sezaryen öyle değil, doktorun gün vermesiyle oluyor ve çocuk buna hazır olmayabilir. Biyolojik, fizyolojik olarak hazır olmayabilir. Çocuk dışarıya alındıktan sonra akciğerle ilgili solunum problemleri olabilir. sezaryen sırasında rahim katlarını geçerken sonuçta çocukla ilgili yaralanmalar olabilir" dedi.

"NORMAL DOĞUM ANNEYE GÜVEN VERİR"

Özgün, sezaryen olan bir anne ile normal doğum yapan bir annenin psikoloji arasındaki farka ilişkin konuşmasında şunları kaydetti: "Bu önemli bir şey. Kadın psikolojik olarak normal doğumda buna hazırlanıyor. 9 ay boyunca normal doğum yapacağım diye hazırlanıyor. Özellikle doğum eylemi sırasında çocukla anne arasında da bir bağ gelişiyor. Birtakım yorucu olmasına rağmen son derece fizyolojik son derece normal son derece güzel bir süreç geçiyor anne ile çocuk arasında. Sonuçta normal doğum aslında zannedildiği kadar da çok zor bir şey değil. İzin verilse kadına kattığı bir sürü artıları var. Sezaryende ise, gününden önce bu tip hazırlıklar olmadan anne anesteziyi alarak bu bahsettiğim süreçlerin hiçbirisi yaşanmadan doğum sancıları, rahmin itişi gibi. Biraz daha kopuk bir süreç ortaya çıkıyor. Sonuç olarak normal doğum geçiren annelerin aslında bir işi başarmanın verdiği hazla hayata karşı daha güvenli olduklarını gösteren birtakım çalışmalar da var."