Habertürk ekranlarında Balçiçek İlter'in sunduğu Söz Sende programına konuk olan Kürt siyasetinin önemli ismi şair-yazar Kemal Burkay, AK Parti'ye geçeceği yönündeki iddiaları ve Özal'ın ölümüne ilişkin soruları canlı yayında yanıtladı.

"NE BEKLENTİM OLDU NE DE AK PARTİ'DEN TEKLİF ALDIM"

Siyasi geçmişinin oldukça farklı olduğunu ve son 40-50 yıldır izlediği siyasi bir çizgi olduğunu belirten Burkay, "Benim her hangi bir partiye katılma gibi bir düşüncem yoktu. Hak-Par taraftarıydım ve ülkeye döndükten sonra da üyesi oldum" ifadelerini kullandı. Ancak bazı çevrelerin kendisinin AK Parti'ye geçeceği yönünde söylentiler çıkardığını hatırlatan Burkay, "Ne benim böyle bir beklentim oldu, ne de AK Parti'den böyle bir teklif geldi" şeklinde konuştu.

"AK PARTİ'Yİ DESTEKLEDİM"

AK Parti'ye geçeceği yönündeki haberlerden sonra bu iddiayı AK Parti'den olumlu karşılayanların olduğunu da belirten Burkay, olumlu dönüşlere aynı şekilde karşılık verdiğini söyledi. AK Parti'nin olumlu girişimlerini desteklediğini de sözlerine ekleyen Burkay, 'Benim siyasi anlayışım düşmanca değil. CHP'ye de BDP'ye de tavrım budur. Siyasi partiler arasında uygar bir diyalogun gereğine inanıyorum' ifadelerini kullandı.

Kemal Burkay, Özal'ın ölümüyle ilgili de çok tartışılacak açıklamalar yaptı. Özal'ın "Ben Kürt sorununu çözeceğim. Gerekirse fedarasyonu bile düşünebiliriz." dediğini anlatan Burkay, "Özal ortadan kaldırıldı." diye konuştu.

"ÖCALAN, DUYAR DUYMAZ 'ADAMI GÖTÜRDÜLER" DEDİ"

1993'te Lübnan'da PKK lideri Abdullah Öcalan'ın süresiz ateşkes ilan ettiği basın toplantısında da bulunduğunu ifade eden Burkay, oradaki görüşmelere de değinerek, "Öcalan, Özal'ın ölümünü duyar duymaz, 'Adamı götürdüler.' dedi." şeklinde konuştu.

Lübnan'da basın toplantısının yapıldığı yere gittik. Talabani, Öcalan ve Ahmet Türk de oradaydı. Başka insanlar da vardı. Türkiye'den gelmiş bir basın ordusu vardı. Basın toplantısında beraberdik, ben de konuştum. Özal'ın ölümünü duyunca öldürüldüğünü düşündüm. Öcalan'ın görüşü de bu yöndeydi.

"ÖZAL'IN ÖLÜMÜ SÜRECİ KESİNTİYE UĞRATTI"

Ateşkesi süresiz uzatmak için bir basın toplantısı yapılmıştı. Ertesi günü ya da birkaç gün sonrasında Özal öldü veya öldürüldü. Mayıs ayında da 33 asker olayı oldu. Ben de AB Parlamentosuna davet edilmiştim, konuşma yapmak için. Ondan bir gün önceye rastladı. AB de destekliyordu ateşkesi. Kürt sorununun çözümü için Türkiye'yi teşvik ediyordu. Özal'ın ölümü güç durumda bıraktı bizi. Tam da böyle bir aşamada Özal'ın öldürülmesi, ve ardından 33 askerin öldürülmesi, adeta pişmiş aşa su katmak gibi bişey oldu. Süreç kesintiye uğradı.

"ÖZAL ORTADAN KALDIRILDI"

Özal o zaman, 'Ben bu sorunu çözeceğim.' dedi. Hatta, 'Federasyonu bile düşünebiliriz.' dedi. Özal'ın Öcalan'a ne vaadettiğini bilmiyorum. Ama şunu biliyorum; Talabani'ye demiş ki; 'Şu adamı ikna edin, ateşkesi kessin, bize de fırsat versin. Bu sorunu çözmek için adımlar atalım.'Tam da böyle bir aşamada Özal'ın ansızın ölmesi acaba salt bir kalp krizinin sonucu muydu? Doğru bir kalp rahatsızlığı vardı ama onu izleyen gelişmeler bunun pek de öyle rastlandı olmadığını gösteriyor. Yani bizim şüphelerimizin, kamuoyunun şüphelerinin, bizzat kendi ailesinin şüphelerinin oldukça haklı nedenleri olduğunu gösteriyor. Bizim tahminlerimiz doğruysa, Özal ortadan kaldırıldı.