Ancak Maliye Bakanlığı’nın ileride camiye dönüştürülmek üzere Diyanet’e tahsis ettiği ileri sürülen Ayedaş’ın bulunduğu araziyi de içine alan caminin, devasa bir cami değil, mevcut 40-50 kişilik Hacı Havva Özden Mescidi’nin kapatılıp, 200-300 kişilik camiye dönüştürülmesi olduğu belirtildi. İBB Büyükşehir Belediyesi, Adalar’la ilgili yani cami projesiyle ilgili bir çalışmalarını olmadığını belirtirken, İstanbul Müftülüğü de kendilerinin konudan haberdar olmadığını söyledi.

Konuyu gündeme getiren Adalar Müftüsü Faruk Tut ise, söz konusu cami yapımının Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 2009 yılında azınlıklarla ilgili Anadolu Kulübü’nde yapılan bir toplantıya katılmak üzere geldiği Büyükada’da gündeme geldiğini belirtip şöyle dedi: “Başbakanımız, toplantıya gelmişti. Başbakan, ‘Adalar’da bir ihtiyacınız var mı?’ diye sorduğunda, kendisine Adalar’da camiye ihtiyaç olduğunu iletmiştik. Cuma günleri sokaklarda namaz kılındığını, misafirlere karşı sıkıntılar çekildiği, esnafın her gün şikayetlerini devam ettirdiğini, yerli ve yabancı turistler geldiğinde kötü manzara olduğunu ifade edip, ‘Bu kötü manzarayı ortadan kaldıralım’ diye şikayetlerimizi ifade etmiştik. Başbakanımız da ‘Yer ayarlayın, yapılsın’ dedi, ayaküstü konuştu gitti.”

MESCİT KAPATILACAK, CAMİ OLACAK

Maliye Bakanlığı’nın yer tahsisini yaptığını duyduklarını ancak Müftülük olarak ellerine resmi evrak gelmediğini söyleyen Tut, “Biz bu camiyi belediye ile haberleşerek yapacağız” diyerek, caminin abartılacak boyutta olmadığını ifade edip, camiyi Adalar Belediyesi ile haberleşerek yapacaklarını belirtti. Tut, şu anda cami ihtiyacını gören Hava Özden Mescidi’nin 40-50 kişi alabildiğine ve yazın Cuma günleri Adalar’a çok sayıda turist geldiğine dikkat çekerek, “Sokaklarda ortalık rezalet duruma dönüşüyor. Büyükadaya cami yapma fikri halk arasında da eskiden veri var. Ayedaş’ya yeni yer bulunacak. Mevcut Mescid kapatılıp camiye çevrilecek. Mahalle arasına yapılacak cami en fazla 300 kişilik ve Ada’nın silüetine uygun olacak. Bazı sponsorlarımızın bize önerdiği büyük cami projesi tekliflerini kabul etmedik. Öyle betonarme devasa camiyi başta ben istemem. Doğayla ilgili konularda hassas biri olarak buna müsaade etmem. Yapacağımız cami Ada’nın diğer binalarına uygun, dokuyu bozmayacak şekilde olacak. Deniz tarafından görülecek ama öyle karşı sahilden görülecek bir cami olmayacak” dedi.

BAŞKAN FARSAKOĞLU: PLANLARA GÖRE İHTİYAÇ GÖRÜLMÜYOR

Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu da, Adalar’ın 1/5000’lik planlarının 2011 Kasım ayında İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nden oy birliğiyle geçtiğini hatırlatarak, “Planlarda yeni bir cami alanı yok” dedi. Mevcut plana göre, Ayedaş’ın bulunduğu yerin “Ticaret ve konut alanı” olarak belirlendiğini ifade eden Farsakoğlu, “Ayrıca 1/5000’lik Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı’nın plan notlarında, ‘Adalar’da nüfus yoğunluğu dikkate alındığında, mevcut ibadethanelerin yeterli olduğuna’ vurgu yapılarak, mevcut dini tesis alanı yeri belirlenmemiş” açıklamasında bulundu. Farsakoğlu, “Beş binlik plana göre ticaret alanı olarak görülen Ayedaş’ın dini tesis alanı olarak değiştirilmesi söz konusu değil. Çünkü söz konusu alan lokantalarla içi içe geçmiş. İsteniyorsa, Adalar’da Hazine’ye ait çok daha geniş alanlar var. Kaldı ki mevcut 4 cami var ve kapasiteleri yeterli” dedi.

“ADALAR’DA İBADETHANE ARAYAN ARAP GÖRMEDİM”

Arap ülkelerinden gelen turistlerin taleplerinin de göz önünde bulundurulduğu iddialarına ise Farsakoğlu şu yanıtı verdi:

“Turistler adalara ibadet etmeye gelmiyor. Turistler buraya gezmeye, eğlenmeye, yemeye içmeye, gelirler. Ben gelip de ibadethane arayan Arap görmedim. Cuma günleri ve bayram namazlarında her yerde olduğu gibi dolup taşmalar olabilir, bu doğal.”

Farsakoğlu, “Bazı çevreler kişiler, Çamlıca, Göztepe ve Taksim’de olduğu gibi din sömürüsü yapma düşüncesinden geçmiyorlar” diyerek, siyasetçilerin dini duygulara saygı göstermelerini, medyanın da abartılı yazılar yazmamalarını istedi.