ANKARA (İHA) - TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Turgut Özal'ın grup toplantısında söylediği ''Siyaset, çuvalı arabadan patlatmadan indirmektir'' sözünü her zaman hatırladıklarını belirterek, "Demek ki siyaset bir yöntem meselesidir. Sadece belli lafları, belli sloganları, belli fikirleri söylemekten ibaret değil. Kafanızda çok önemli projeleriniz olabilir, çok önemli düşünceleriniz olabilir. Ama bunu hayata uygularken esas olan çuvalı patlatmamaktır" dedi.
Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği tarafından bu yıl 5'incisi gerçekleştirilen ''2011 Yılı Turgut Özal Ödülleri'' törenine TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Meclis Başkanvekili Mehmet Sağlam, Sayıştay Başkanı Recai Akyel ile çok sayıda eski bakan ve milletvekili katıldı. ''Turgut Özal Hukuk ve Demokrasi Ödülü''nü eski başbakanlardan Yıldırım Akbulut'tan alan Çiçek, başta dernek başkanı olmak üzere yönetim kurulu üyelerine teşekkür etti. Turgut Özal'la ilgili bir konuşma olduğunda çok daha fazla heyecanlandığını ve duygulandığını ifade eden Çiçek, ''Özal, elbette bu ülkenin başbakanı, cumhurbaşkanı oldu ama burada bulunan bir çoğumuz bakımından onun ötesinde, bizim genel başkanımız, başbakanımız, cumhurbaşkanımız, bir çoğumuzun ağabeyiydi. Bir çoğumuzun siyasette öğretmeni oldu. Ben şahsım adına ifade edeyim ki, bugün siyasette neye sahipsem, neyi söylüyorsam, büyük ölçüde ona borçluyum'' diye konuştu. Turgut Özal'ın, Türkiye'nin yakın siyasi tarihinin yetiştirdiği en önemli devlet ve siyaset adamlarından biri olduğunu belirten Çiçek, "Bu sıfatı da fazlasıyla hak etti. Ona bu millet çok şey borçludur. Bugün hayat kalitesi adına, değişim, gelişim, çağdaşlaşma adına neye sahipsek, hangi kolaylıkları bugün rahatlıkla elde etmişsek, büyük ölçüde ona borçluyuz. Onun yaptığı reformlar olmasaydı bugün bazı şeyleri yapamazdık'' ifadelerini kullandı.


O zamanlar bu işin altyapısı hazırlanmasaydı, sahip olunan birçok şeye bundan yıllar sonra sahip olunabileceğini, hatta söze hala 'gelişmekte olan ülke' diye başlanabileceğini söyleyen Çiçek, 'Halbuki bugün diyoruz ki, Türkiye bugün dünyanın gelişmiş 20 ülkesinden bir tanesidir. Bunun ilk ateşini yakan bu konuda en büyük adımları atan hiç şüphesiz ki Turgut Özal'dır. Onu hepimizin özlediğinden hiç şüphem yok. Samimi olarak itiraf edeyim, zaman zaman çok sıkıntılı dönemler yaşadık ve halen de yaşıyoruz. Böyle bir noktada kendi adıma çözüm üretmeye çalışırken diyorum ki, 'Rahmetli Özal olsaydı ne yapardı?' Oralardan Türkiye meselesine bakmaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.


TBMM Başkanı Çiçek, Özal'ın rahmetle anılmasının en önemli sebebinin, onun milletiyle barışık olmasından kaynaklandığını vurguladı. Özal'ın kendisi için siyasette bir öğretmen olduğunu belirten Çiçek, ''Bugün bazı şeyleri yapabiliyorsak ondan öğrendiğimiz, ortaya koyduğu güzel örnekler sebebiyledir'' dedi.


"SİYASET, ÇUVALI ARABADAN PATLATMADAN İNDİRMEKTİR"
Siyasetin herkese göre tanımı olduğunu kaydeden Çiçek, Özal'ın grup toplantısında söylediği ''Siyaset, çuvalı arabadan patlatmadan indirmektir'' sözünü her zaman hatırladıklarını ifade etti. Bugün bu tanımı daha fazla anlamak gerektiğini vurgulayan Çiçek, konuşmasına şöyle devam etti:


"Demek ki siyaset bir yöntem meselesidir. Sadece belli lafları, belli sloganları, belli fikirleri söylemekten ibaret değil. Kafanızda çok önemli projeleriniz olabilir, çok önemli düşünceleriniz olabilir. Ama bunu hayata uygularken esas olan çuvalı patlatmamaktır. Çuvalı patlattıktan sonra zaten içindekinden hayır da gelmiyor, geriye dönük yakın siyasi tarihimize baktığımızda çuvalı patlatan çok siyasetçi görürsünüz, bunun bedelini de millet ödemiştir."


1966'da üniversitede öğrenim gördüğünü ve o yılların gençlerin kutuplaştığı, kavgaların olduğu yıllar olduğunu anlatan Çiçek, ''68 kuşağı'' olduğunu söyledi. O yıllarda gençlerin bir kısmının ''sağ'', bir kısmının da ''sol'' yumruğunu sıktığını ifade eden Çiçek, ''Ben sağ yumruğumu sıkarak üniversite yıllarında ömrünü tüketmiş ve o gelenekten gelen bir siyasetçiyim. Siyasete girdikten sonra, siyasetin yumruk sıkmak değil, el sıkmak olduğunu rahmetli Özal'dan öğrendim'' dedi. Çiçek, şunları kaydetti:


"El sıkabilmek için de el sıkacak mesafede olmamız gerekir. Konuşabiliyorsanız, anlaşabilirsiniz. Konuşamıyorsanız, anlaşamazsınız, nitekim şimdi anlaşamadığımız gibi. Çünkü konuşamıyoruz. Türkiye belli bir süreden beri konuşamıyor, homurdanıyor, mızırdanıyor ve siyaset bir hakaret furyasına dönüşmüş durumda. Böyle bir ortamda siz istediğiniz kadar kürsünün bu tarafında birlikten, beraberlikten, ülkede huzurdan bahsediniz. Bu ülkenin sorunlarını çözebileceksek, çözmek için gücümüzü enerjimizi bir araya getirebileceksek, konuşabilir durumda olmamız gerekir.'


Turgut Özal'dan öğrendiği bir diğer şeyin de ''uzlaşma'' olduğunu ifade eden Çiçek, yeni bir şey yapılacaksa bunun çok önemli olduğunu söyledi. Uzlaşmanın, bir karakter ve kişilik zafiyeti olmadığını vurgulayan Çiçek, "Uzlaşma birlikte iş yapabilmenin ve birlikte yaşamanın temelidir. Bu başarılabildiği zaman ülkenin birliği ve dirliğinden söz edilebilir" dedi. Çiçek, siyasetin bir tahammül, kahır çekme meselesi olduğunu, kendisinin bunu Turgut Özal'da gördüğünü anlattı. Özal'ın çok ağır şeylere maruz kaldığını belirten Çiçek, şöyle konuştu:


"Özal'ın nelere tahammül ettiğini görünce ben şunu anladım, zaten demokrasi bir tahammül ve sabır rejimi ise iyi işleri yapmanın yolu biraz sabırlı olmaktır. Sabırlı olan kazanıyor zaten, siyasetin seviyesini düşürmemek gerekir. Maalesef bugün siyasette kalite gibi ciddi bir sorunumuz var. Orucu kendisi bozuyor, kefareti başkasına ödettiriyor. Böylesine şark kurnazlığı içerisinde olan ucuz siyasetçilerin sorumluluk mevkiinde olduğunu görünce, gelecek hesabına zaman zaman hayıflandığım da oluyor. Bunların seviyesine göre cevap verseniz, siz kendi seviyenizi de kaybedeceksiniz. Vermezseniz, yanlış anlamalara sebebiyet oluyor. Cümleyi tekrarlıyorum, Orucu kendisi bozuyor, kefareti başkasına ödettiriyor. Ama ben Türkiye'nin geleceğinin aydınlık olduğuna inanıyorum."


Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği Başkanı Galip Demirel de amaçlarının Turgut Özal'ı yeni nesillere tanıtmak olduğunu söyledi. Galip Demirel, Turgut Özal Ekonomi Ödülü'ne Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu İcra Kurulu Başkanı ve Dünya Odalar Federasyonu Başkanı Rona Yırcalı, Turgut Özal Bilim ve Teknoloji Ödülü'ne Prof. Dr. Mehmet Öz, Turgut Özal Barış ve Kardeşlik Ödülü'ne İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu ve Turgut Özal Özel Ödülü'ne de Türkiye Sanayici ve İşadamları Konfederasyonu Başkanı Rızanur Meral'in layık görüldüğünü bildirdi.


İhsanoğlu'nun ödülünü oğlu Mehmet Orhan İhsanoğlu alırken, Prof. Dr. Öz'ün ödülünü de babası Prof. Dr. Mustafa Öz aldı.