Yalova'da binaların beton ve çelik aksamlarının laboratuvar tahlillerini yapan TecnoTest isimli laboratuvarın sahibi inşaat mühendisi İkram Yaralı, il merkezinde ve ilçelerde 1999 depremi öncesi yapılan 100 bina üzerinde yaptıkları testlerin bu binaların yüzde 95'inin ciddi risk altında olduğunu gösterdiğini söyledi.

Binalardaki demir aksamın neredeyse yok olduğuna şahit olduklarını ileri süren Yaralı, Yalova il merkezi ile Çınarcık ve Armutlu ilçelerinin ciddi tehlikeyle karşı karşıya olduğunu belirterek, "O dönemlerde köyden şehre göç hızlıydı, yapılaşmada binalarda deniz kumu kullanıldı. Deniz kumundaki sülfat ve tuz eriyikleri demirde hızlı korozyon ve çürümeye sebep oluyor. Buna bağlı olarak 30 ve 35 yılı geçmiş binalarda yaptığımız testlerde demir denen bir nesnenin olmadığını görüyoruz. Daha önce belediye ile görüşmemizde çok hızlı krediler sağlanarak bu binaların ayakta durmasının sağlanması gerektiğini söylemiştik. 10 gün önce çevre ve şehircilik müdürü ile yaptığımız görüşmede konunun mercek altına alındığı ve hızlı bir şekilde inceleneceği bize iletildi. 30 yılı aşkın binalarda demirler çürümüş. Test edilen 100 binadan 90-95'inin şu andaki hiçbir şarta uymadığını tespit ettik. Yalova'da yapılan testlerde ortaya çıkan durum, Van'da yapılan testlerin bile altında. Yalova merkezinde o zaman binalarda biraz daha dere kumu kullanılması sebebiyle demirlerin çok etkilenmediğini ama Çınarcık ve Armutlu ilçelerinde deniz kumu kullanılması yüzünden çok ciddi tehlikeler olduğunu görüyoruz" diye konuştu.

Yalova Belediye Başkanı Yakup Koçal ise, 1999 sonrası kriterleri ile 1999 öncesi yapılan binaları değerlendirmenin yanlış olduğunu dile getirdi. Böylesi bir değerlendirmenin halkı telaşa sürüklemekten başka bir işe yaramayacağına vurgu yapan Koçal, "Tüm Türkiye'de olduğu gibi Yalova'da da yapılan inşaatlar bakanlıkların çıkardığı standart ve yönetmeliklere göre yapılır. 1999 Marmara Depremi sonrasında standartlar önemli oranda değişti. Burada önemli olan hangi kriteri kabul ettiğinizdir. Eğer şu anda cari kriterlere göre konuşuyorsanız tabii ki 1999 Depremi öncesinde yapılan binaların hiçbir tanesinin bu mevcut kriterlere uygunluk göstermesi mümkün değildir. Buna bakıp, '1999 öncesinde yapılan binaların hepsi riskli' derseniz ve kriter üzerinden konuşuyorsanız haklı gibi görünebilirsiniz. Ama böyle bakarsanız sadece Yalova'da değil, tüm Türkiye'de olduğu gibi İstanbul'da da mevcut bina stokunun yüzde 90-95'i 1999 öncesi yapıldığı için riskli. Beton karot testlerinde 1999 öncesinde yapılanların büyük çoğunluğu 12-13 çıkıyorsa bu standarda uymuş anlamına gelir. Ancak şimdiki standartlara göre çok düşük kalır. Bu bir bakış açısıdır. Elbette ki şu andaki standartlara uyması daha doğrudur. Buna uymuyor diye 1999 öncesinde yapılan binaları ölümcül anlamda risk olarak görüp halkı telaşa sürüklemeyi de çok doğru bulmuyorum" dedi.