Bölgesel

UCUZ BAL SAHTEDİR



Hapeloğlu, tüketicilerin düşük fiyatlarda satılan ballara dikkat etmesi gerektiğini belirterek, “Bir kilogram balın ortalama üretim maliyeti bellidir. Piyasada üretim maliyetinin çok çok altında ballar satılmaktadır. Bunların gerçek bal olması mümkün değildir. Yapılan laboratuar analizlerinde de bunların hiçbir arı müdahalesi olmadan kimyasal müdahalelerle elde edilen sahte ballar olduğu ortaya çıkmıştır. Sağlık bulmak için satın alınarak tüketilen bu ürünlerin kansere de neden olabileceği anlaşılmıştır. Son yıllarda özellikle Gürcistan ve İran’dan yoğun bir şekilde yurdumuza kaçak bal girişi yapılmaktadır. Bu balların menşei belli değildir. İnsan sağlığının korunması açısından hükümetimizden giriş ve çıkışların daha sıkı denetlenmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

“KALİTELİ BAL DONAR”
Hapeloğlu, açıklamalarında halk arasında yanlış bilinen bir uygulamayı da açıklığa kavuşturarak donan balın kalitesiz değil aksine yüksek kaliteli bal olduğunu söyledi. Hapeloğlu, “Donan balların şeker oranı yüksek, kalitesiz bal olduğu düşünülür. Bunun tam aksine içinde yüksek polen bulunan ballar donar. Yani kaliteli ballar donar. Ama bu her kaliteli balın donacağı anlamına gelmez. Bazı bitkilerden elde edilen ballarda donma hiç gözlenmez. Ancak donarak tereyağı görünümü elde eden ballar gönül rahatlığı içinde tüketilebilir. Bu balların yüksek ısıda eritilerek tüketilmesi de yanlış bir uygulamadır. Bal 35 derecinin üzerindeki ısıda özelliğini kaybeder. İçindeki polenler yanarak protein değerini yitirir. Donan balı eritmeden kaşık ile yiyerek tüketmek en doğrusudur” şeklinde konuştu.

Hapeloğlu ayrıca 7 Nisan tarihinde gerçekleşmesi planlanan Rize Arıcılar Birliği Kongresi’nde başkanlığa aday olduğunu hatırlatarak birlik üyelerinden destek istedi.