KDV dahil 33+3 milyon Euro’luk paket, Bordo-Mavili kulüp tarihinin en büyük satışlarından biri olarak kayıtlara geçti.
Ancak bu transferin tartışması yalnızca ekonomik boyutla sınırlı değil. Ayrılık, şehirde ve tribünlerde farklı yankılar uyandırdı.
Bir kesim, “takımın ruhu gitti” diyerek karara tepki gösterdi. Onlara göre Trabzonspor, en büyük rakiplerinden birini güçlendirirken kendi kalesini zayıflattı. Başka bir kesim ise ekonomik açıdan kazanımı öne çıkararak, “Böylesine yüksek bir bonservisi reddetmek mümkün değildi” görüşünü savundu.
Ayrıca Uğurcan transfer gündeminin artık son bulmasını isteyen taraftarlar da var. “Aylarca gitmedi, gitmeyecek denildi ama sonunda gitti. İyi de oldu, önümüze bakalım” diyen bu grup, sürecin uzamasından rahatsızlık duyuyordu.
Buna karşın ortak görüş, Trabzonspor’un saha içindeki en büyük güvencesini kaybettiği yönünde. Rahmetli Ahmet Suat Özyazıcı’nın “Bir atan, bir tutan varsa gerisi teferruattır” sözleri hatırlatılırken, Bordo-Mavililer’in artık o “tutan”dan yoksun kalacağı vurgulanıyor. Yönetimin bu boşluğu nasıl dolduracağı ise en kritik soru işareti.
Galatasaray cephesinde ise transferin ayrı bir önemi var. Ederson’u Fenerbahçe’ye kaptıran sarı-kırmızılılar, bu hamleyle hem psikolojik hem de sportif anlamda ezeli rakiplerine karşı üstünlük sağladı.
Trabzonspor camiasında ise buruk bir hava hakim. Çünkü taraftarlar yalnızca bir kaleciyi değil, aynı zamanda bir kaptanı ve simge ismi uğurladı.
Sonuç olarak, Uğurcan transferi kulüp kasasına ciddi bir gelir kazandırsa da şehirde derin bir yara açtı. Gelen bilgiler, Uğurcan’ın zaten sezon başından bu yana İstanbul hayatını planladığı yönünde. Bu nedenle Bordo-Mavili camiada yaşanan tartışmaların uzun süre devam etmesi bekleniyor.