Takımın üzerinden bir türlü atamadığı, maçlara yaydığı ağır bir hava var.

Oyun planı var mı, elbette var… Ama icraata döküldüğünde sadece birkaç isim dışında sahada gerçek bir direnç, gerçek bir üretim göremiyoruz.

Sahada iş yapan, rakibe diş geçiren üç isim var: Onana, Onuachu ve Batagov.

Onana kaledeki güveniyle, Batagov oyun aklıyla, Onuachu da fizik gücüyle takımı ayakta tutuyor.

Ancak bu üçlünün omuzlarına yüklenen ağırlık, bir yerden sonra bütün oyunu taşımaya yetmiyor.

Çünkü geri kalan isimler ya kayboluyor ya da maçı izlemekle yetiniyor.

Tabii burada Mustafa ve Felipe’nin de hakkını vermemek yanlış olur.

Fatih Tekke’nin hâlâ kenardan medet umduğu isim Visca.

Tecrübesi tartışılmaz.

Fakat gerçek şu: Visca artık kurtarıcı değil.

Yorgun ayakların, inişli çıkışlı formun tek başına maçı alması mümkün değil.

Bütün duran topları harcadı.

Bir de Danylo Sikan konusu var, Tekke ile beklediği çıkışı yapamadığı bir gerçek.

Oysa Sikan’ın geçmişi hiç de sönük değil ve en azından bitiricilik yüzdesi 11’deki oyunculardan daha iyi.

Sabredilmeli ve kullanılmalı…

Olaigbe ve Muçi’nin ilk yarıdaki varlıkları kâğıt üzerindeydi sadece.

Sahada Trabzonspor’un en büyük açığı olan orta sahadan oyun kurulamadı.

Hücum hattına top gitmeyince Onuachu’nun da katkısı kısıtlandı.

Bu tablo yeni değil, sezon başından beri yinelenen en büyük problem: Orta saha üretmiyor.

Trabzonspor, aslında “tam bize göre” bir rakiple oynadı.

Rahatlıkla kazanılabilecek bir karşılaşmaydı.

Ama bireysel beceriksizlikler, şanssızlıklar ve yanlış tercihler yüzünden galibiyet uçup gitti.

Son dakikalarda Visca’nın kullandığı duran toplardan biri biraz daha isabetli olsaydı, bugün bambaşka şeyler konuşuyor olabilirdik.

Yine de tek olumlu not: Takımın skoru kabullenmeyişi ve maça asılma çabası.

Arif Boşluk’un oyuna girmesiyle sol tarafta kıpırdanma yaşandı.

Felipe’nin sürpriz baskıları ve koşuları…

Zubkov’un ağırlık koyması ve fark yaratması gerekiyor.

Nwakaeme’nin ayrılığı sonrası bu ağırlığı henüz alamadı.

Trabzonspor’un en büyük rakibi artık sahadaki takım değil, kendi eksikleri.

Orta sahada üretim olmadığı sürece, çözüm bulmak kolay olmayacak.