Nasıl tur atlarız?

Trabzonspor hasret kaldığımız şampiyonlar ligine artık çok yakın. Bu rakip, rahatlıkla elenir. Takım dün gece ikinci yarıdaki yaratıcılığını Akyazı’da 90 dakikaya yayarsa iş biter.

Kopenhagen, vasat bir takım.

Çok etkili oyuncuları yok.

Kadroyu tartıya çıkarsan, bizimkiler ağır basar.

Bir de Trabzon’da taraftar desteği de olacağından, sıkıntı yok gibi gözüküyor.

Peki, Trabzonspor nasıl tur atlar

Bordo-Mavililer, Akyazı'da oynayacağı karşılaşmada Eğer mağlup olursa ya da berabere kalırsa skora bakılmaksızın Şampiyonlar Ligi'ne veda edecek.

Diğer tüm skorlar Trabzonspor’a turu getirir.

O nedenle iki takımın da oyun düzeni, bu gerçek üzerinden şekillenecek.

Yani tam bir taktik savaşı.

Tek korkum Avcı’nın dün geceki gibi oyunun ağırlıklı bölümünde set oyununu tercih etmesi. Trabzon’da da oyuna bu mantıkla başlarsa, tur zor girer.

Ne sırıttın be..!

Dün geceki maçı Ertem Şener anlattı.

Aman Allah'ım kafam şişti.

Bir insan bu kadar mı boş konuşur?

Ve bu kadar mı samimiyetsiz olur?

Bu kadar mı lafı uzatır?

Bu kadar mı sırıtır?

Vallahi ikinci yarıyı Azerbaycan CBC Tv’den izledim. Azeri Spiker daha yaratıcı. Daha profesyonel.. Ve daha espriliydi. Maçın keyfini de yaşadım. Ertem’den bir maçlık da olsa daha Trabzonsporluydu..

Bir daha ihbar gelirse açık adres vereceğim

Eğer, eşim olayı yaşamasa valla inanmazdım.

Eşim, bir arkadaşı ile Uzun Sokak’ta gezerken arkadaşının tuvalet ihtiyacı olur. Bir cafe restorana girerek tuvaleti kullanma izni isterler. 

İzin verilmez.

Ama bir şartla izin verebileceklerini de söylerler.

Masaya oturun bir şeyler sipariş edin.

Mecburen öyle yaparlar.

İki simit, bir çay iki kahve içerler.

Hesap 75  lira.

Bu cafe restoranın adı bende. Esnaf odası, TTSO isterse ad adres veririm.

Ha, benzer uygulamayı yeniden yapar, bana da ihbar gelirse, bu kez ad adres açık açık yazacağım, ifşa edeceğim.

Tuttum bu öneriyi!

Gazeteci meslektaşım, Hasan Bahadır sosyal bloğunda şehrin önemli konularına parmak basıyor. Son olarak benim de destek verdiğim öneriyi getirdi.

Hasan Bahadır’ın önerisi şu;

“Askıda Bilet

Geçen yılın şampiyonu Trabzonspor bu yıl da lige FIRTINA gibi başladı.

Nasıl ki geçmişte ŞAMPİYONLUKLARA ambargo koymuşsa sanki tekrar o alışkanlıklara dönecek gibi duruyor.

Ekonomik şartlardan dolayı inim inleyen, evine ekmek götürmek için olağanüstü mücadele veren hiç de yadsınamayacak bir kesim var.

Bu kesim içinde tek hayalleri, aşkları, rüyaları Trabzonspor olan o kadar Trabzonspor sevdalıları vardır ki.

Bir hayali gerçekleştirme dünyalara bedel.

O zaman haydi ASKIDA BİLET sloganıyla hem stadı dolduralım hem de gönülleri fethedelim..”

Evet, Haydi askıda bilete.

Bunu kim yapabilir?

Belediyeler, Trabzonspor, Taraftar dernekleri..

Kortuğumuz başımıza geldi

Dün gece şehrin ortası, meydan parkı.

Bir taksici ile Arap müşterisi ücret konusunda tartışıyor.

Yol ortasındaki tartışmada, taksici arkadaş “Paramı ver” diye avazı çıktığı kadar bağrıyor. Eşi ve çocukları ile (Biri bebek arabasında) Arap turisti “Yallah” diye bağırıyor. Tartışmanın konusu ne belli değil. Taksici fazla ücret mi istedi? Arap turist mi çamura yattı? Öğrenilemedi.

Sonuç taraflar birbirine ağır hareketler yaparak ayrıldı.

Tartışma yaklaşık 10 dakika sürdü.

Tek bir güvenlik görevlisi olay yerine gelemedi.

İşte asıl mesele bu.

Bu şehre artık turizm polisi de gerekli.

Ve zabıta bile.

Bu gibi istenmeyen olaylara anında sorumluluk çerçevesinde müdahil olabilmeli.

Güvenlik kameraları olay yerini görüyor.

Bu tür konulara duyarlı Emniyetimizin olayı soruşturması gerekiyor.

O taksi şoförü bulunmalı, sorun nedir öğrenilmeli.

Tabi, sevgili başkan Ömer Abi.. Şu konuyu bir araştır bakalım.

Bizim Yeğen, Kınalı Kuzu’suna sansür mu uyguluyor.?

Eğer Minik Kargam demese, inanacak değildim.

Binim Minik Kargam, genellikle istihbaratını, telgraf tellerinden alır.

Geçen yine bildik mekana kanat çırparken, bizim yeğenin Kınalı Kuzusu’un telgraf direğinin dibinde görmüş.. 

Düşünceli.

Minik Kargam da tabi tele konmuş.

Kınalı Kuzum’a moral vermek için başlamış türküye;

Telgrafın tellerine kuşlar mı konar
Herkes sevdiğine de canım böyle mi yanar
Gel yanıma yanıma da yanı yanıbaşıma
Şu  gençlikte neler geldi cahil  başıma

Kınalı Kuzum, ah Minik Kargam, sorma senin Yeğen illa onun işine yarayanlardan bahsetmemi, bilgi vermemi, istihbarat yapmamı istiyor.

Oysa elimde ne bilgiler var ne detay gelişmeler. Ne dil uçkurtacak.

Ama yok, ondan bahsetme, bundan bahsetme.

Bezdirdi beni.

Minik Kargam bunu bana anlatınca hiç sürpriz gelmedi.

Benim Yeğenimin kırmızı, pardon pembe çizgileri var.

Mesela; KTÜ’ye kınalı kuzusunu gönderemez.

Mesela; Değirmendere’in dar sokaklarına da. Şu sıralar oradan bir beklentisi var. Pusuda

Mesela; İdmanocağı’ndaki son gelişmelere de Fransız bırakır kınalı kuzusunu.

Mesela; TTSO’da seçimlerine kınalı kuzusuna tek gözden baktırıyor.

Mesela; Kınalı Kuzu’sunun yakın dostları ile ilişkisini kesmesini niye istemiş.

Mesela; Kınalı Kuzu’su için arkasından gıybet ettiği için arada niye yüzüne bakamıyor muş..

Eee Kınalı Kuzu da tasmalı değil ya.

Bir gün isyan edecek, bilip de yeğenime anlatamadıklarını Faroz Limanının başında meee meee meeeee leyerek haykıracak.

Ha, bir de yeğen Kınalı Kuzu’suna Ganita’ya gitmeye yasak koymuş.. Yoksa orada da yeğenin işine gelmeyen gelişmelerle ilgili derin istihbarat var da mı yasak koydu.

An yeğen ah.

Trabzon küçük.

Herkesin kıçındaki yama her yerden görülüyor..

Minik Kargam bu son cümle çok tehlikeli dedi. Yeğen’in şimdi sana cevap verir. İstersen şu son cümleyi kaldırsan diye öneri getirince, Minik Kargam’a hatırlattım, bak o cümlenin başında “Herkes” var.

Yeğen, ha unutuyordum.

Kınalı Kuzu’nu sahil yürüyüş yoluna da yolla. Bak orada neler işitecek neler..?

Yazabilirsen tabi..

Bu anada Minik Kargam senle ilgili bir bilgi daha verdi.

Dedi ki “Sen çatla patla kıskan. Yeğen’ine yakın dostu arkadaşı, kandaşı M.Yiğit Alp, bir TV dizisinde rol verecek..”

Vay anasını.. Bu işi de benden önce yapacak he..

ZAYTUNG

Doğum kontrol haplarına %33, prezervatiflere ise %52 oranında gelen zamların henüz pompaya yansımadığı açıklandı...