Trabzonspor’un, Malatyaspor maçında yüzde bir milyon net penaltısı verilmedi diyerek başlayalım. 22’de Mina, Ekuban’ı ceza sahası içerisinde omuz darbesiyle yüzüstü yere düşürdü ki, net penaltı dedik... Gözlerimizi anında Koray Gençerler’e çevirdik, hiç oralı bile olmadığını gördük. Olsun, VAR var dedik. Fakat, VAR odasında galiba hakem arkadaşlar dürüm yiyorlardı! Devam kararı çıktı. Yazık…

Gelelim maça,  Malatyaspor, Trabzonspor’a öyle bir hırs yapmış ki, müthiş başladılar maça. Fırtına’ya ilk yarıda nefes aldırmadılar desek yanlış bir şey söylememiş oluruz. Hatta, Fofana net bir gol kaçırdı. Uğurcan ayarındaki bir kaleci ancak bu pozisyona geçit vermezdi, öyle de oldu. Malatyaspor gerçekten çok diri bir takım. Öylesine pres yapıyorlardı ki, inanılmazdı. Şimdi asıl takıldığımız konuya gelelim. Trabzonspor, Perşembe günü Yunanistan’da AEK ile oynadı. 3-1 kazandı. Cuma sabahı Trabzon’a gelebildiler. TFF, Trabzon-Malatya maçını Pazartesi oynatabilirdi. Yanılıyor muyum?

Ünal Karaman takımının durumu bildiği halde neden rotasyon yapmadı anlamış değilim. Kasımpaşa maçında 4 oyuncu birden 11’de değişiklik yaptığında kızdık kendisine. Ama Ünal hoca bu kez tam tersini yaptı. Yorgun takımına hiç rotasyon yapmadı. Böyle olunca, yorgun Trabzonspor’un üzerine Malatyaspor fişek hızıyla gitti. Neyse, Trabzonspor orta sahası dirençsiz gibiydi. Mikel ile başlanabilirdi. Yanlış anlaşılmasın Sosa ve A.Kadir Parmak kötü olduğundan değil, yorgun olduklarından bunları söylüyorum.

Biraz da Sosa’dan bahsetmek istiyorum. Kaptan olduktan sonra büyük sorumluluk üstlendi. AEK maçının yıldızıydı. Malatya maçında da enfes toplar kesti ve Abdülkadir Ömür’e öyle güzel bir kafa golü attırdı ki kısa boyuyla ‘ben bu golü nasıl attım’ da demiştir diye düşünüyorum. A.Kadir Ömür, Malatyaspor’u köşeye sıkıştıran oyuncuların başında geldi. Dediğim gibi attığı gole gerçekten de şapka çıkartılmalıdır.

Trabzonspor ikinci yarıya daha istekli ve arzulu başladı ve çok pozisyon buldu. Pereria’nın kestiği enfes ortaya aynı güzellikte Nwakaeme kafayla vurdu ama top kale yerine auta gitti. Olur böyle şeyler diyerek devam edelim. 61’de tribünler ışıl ışıl olduğu dakikalarda Trabzonspor tam coştu. 1-0’lık galibiyetin moraliyle daha iyi oynamaya başlayan bordo-mavililerde, Abdülkadir Ömür resitali vardı. Öyle hırslıydı ki, Messi gibiydi!

Sonuç olarak, Trabzonspor saha hakemlerini de, hatta VAR odası hakemlerini de yenerek maçı kazandı ve geçen yıldan kalma yenilmezlik unvanını devam ettirdi. Helal olsun diyorum. Zaten aslolanda budur. Gerisi teferruattır. 

Son sözümüz de şu olsun. Trabzonspor, hafta içerisinde AEK ile oynayacak, sonra Fenerbahçe ile… Peki, her iki maçı da kazanabilir mi? bence kazanır. Ya sizce?...