Samsun’un Vezirköprü İlçesinde çiftcilik ve hayvancılık yaparak geçimini sağlayan 30 yaşındaki Aslan H. ile Fatma H. çiftinin prematüre doğan ve 3 aylık olan kızları Özge H., geçen 12 Ekim günü nefes almakta güçlük çekince, İlçe Devlet Hastanesine götürüldü. Burada yapılan kontrollerde küçük kıza teşhis konulamadı. Bunun üzerine doktorlar Özge H.’yi ambulansla Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk etti. Bir gece acil serviste müşahade altında tutulan Özge bebek, daha sonra pediatri servisine yatırıldı.
Yapılan kontrollerde Özge H.’nin nefes alamamasının ve morarmasının sebebi tespit edilemedi. Bunun üzerine doktorlar nöbet anını yakalamak için bebeği genellikle epilepsi hastalarının kontrol altında tutulduğu kameralı EEG (Elektroensefalografi) servisine yatırarak gözetime aldı.

Anne Fatma H. de hastanede refakatçi olarak kalıp, kızını emzirmeye devam etti. İddiaya göre geçen Pazartesi günü akşam saatlerinde genç kadın bebeğinin yanına giderek boğazını sıkmaya başladı. Görevli hemşire ve doktorların kameradan olayı görmeleri üzerine Fatma H.’yi engelleyip polise haber verdi. Polis kamera kayıtlarını inceleyince durum ortaya çıktı. Fatma H., hakkında soruşturma başlatılınca acı gerçeklerde bir bir ortaya çıkmaya başladı.

2010 YILINDA 2 KIZI ÖLMÜŞ

Soruşturma aşamasında polis, genç kadının 2010 yılında 5 ay arayla önce 6.5 aylık Özlem, ardından da 27 aylık Selma H. adındaki iki bebeğinin art arda öldüğünü tespit etti. Soruşturma da kızlarının ölümleri hakkında bilgi almak istenince, Fatma H., iki kızını da kendisinin öldürdüğünü ileri sürdü. Ancak, 3 aylık Özge H.’yi öldürmeye teşebbüs etmediğini dile getirerek, "Sürekli doktorlara gidip geliyoruz. Kızıma teşhis konulamadı. Doktorlar nöbet anını yakalarsak teşhis koyabileceklerini söyledi. Ben de nöbet geçirmesini sağlamak amacıyla ağzını ve burnunu kapattım. Amacım öldürmek değildi. Doktorları çağırma butonuna da ben bastım" dedi.

MAHKEMEDE İFADE DEĞİŞTİRDİ

Polis merkezindeki ifadesinin ardından 2 kızını öldürmek, 1 kızını da öldürmeye teşebbüs etmek suçundan nöbetçi mahkemeye sevk edilen Fatma H., ifade değiştirdi. Çelişkili ifadeler veren genç kadın, nöbetçi mahkemedeki savunmasında hastanede tedavi gören 3 aylık kızı Özge’yi öldürmeye çalışmadığını tekrar etti. Fakat, daha önce ölen 2 kızından 6.5 aylık olan Özlem’i öldürdüğü ancak, Selma’nın eceliyle hastalıktan öldüğünü ileri sürdü. Fatma H., buradaki ifadesinde, "Özlem de nefes alamıyor ve sürekli morarıyordu. 2 ay boyunca hastanede kaldı. Kendisine takılan tıbbi aletler nedeniyle başı ve vücudu yara içinde kalmıştı. Doktorlar çocuğu hastaneden çıkarırsak öleceğini söyledi. Ama yine de çıkarıp evime götürdüm. Çok yaşamayacağını biliyordum. Artık iyileşmeyeceğini düşündüğüm için ve çok fazla acı çekmesin diye burnunu ve ağzını kapatarak ölmesini sağladım. Hasta olduğu bilindiği için benden kimse şüphelenmedi. Aynı hastalığı bulunan diğer kızım Selma eceliyle öldü" diye konuştu. Genç kadın tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanedeki kızı Özge H. de taburcu edilerek Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı yurda verildi.

KOCASI EŞİNİ SAVUNDU

Olayın şokunu atlatamadığını belirten Aslan H. ise, eşi ile 5 yıl önce evlendiklerini dile getirerek, "Çocuklarını çok severdi. Böyle bir şey yapmış olabileceğine inanmıyorum. Kızımız nöbet geçirsin diye böyle bir hareket yapmış olabilir. Diğer iki kızım da eceliyle ölmüştür" dedi. Eşinin bir yıl içerisinde önce babasını, sonra annesini ve ardından da iki kızını kaybettiğini de belirten Aslan H., "Bu nedenle psikolojisi biraz bozulmuştu. Özge’ye hamile kalınca aile doktorumuz destek almamızı söyledi. Ancak, eşim bunu kabul etmedi. Çocukların hastalığından kendisine vakit ayıramıyordu. Ben yine böyle bir şey yapmış olabileceğine inanmıyorum" diye konuştu.