Nerede, nasıl tanıştınız?
YAŞAR OKUYAN: Bu soruyu herkes soruyor. Aşağı yukarı yedi senedir eşimden ayrı yaşıyordum.  Boşanma aşamasındaydık. İyi bir insandı ama olmayınca olmuyor işte. Yakın zamanda da boşandım. Özlemle geçen ekim ayında tanıştık. Karadeniz TV burada bir stüdyo açmıştı. Ben orada program yapıyordum, Özlem ise bir arkadaşını ziyarete gelmişti.
- Evlilik teklifi ne zaman geldi?
YAŞAR OKUYAN: Tanıştıktan 10 gün sonra.
- Ve Özlem Hanım teklifi hemen kabul mu etti?
ÖZLEM OKUYAN: Hayır, hemen evet demedim, biraz düşündüm tabii. Tekliften iki ay sonra kabul ettim. 
YAŞAR OKUYAN: Evet, patinaj yaptı bir süre…
- Evlilik kararı için kısa bir süre değil mi bu?
YAŞAR OKUYAN: Çok insan tanıdım. 10 sene beraber olduğunuz insanı bile tanıyamayabilirsiniz. Burada önemli olan dürüstlük ve samimiyet. Neticede iki ayrı insansınız. Kendi içinizde bile değişkenseniz. Havanın güneşli, kapalı, gri olması bile ruh durumunuzu etkiliyor. Bir de gelinen süreç, yaşananlar, daha sağlıklı karar almayı sağlıyor. Bizim kendi hayatımız olamıyor. Hobim yok, tavla-iskambil bilmem… 14 yaşımdan beri siyasetin ve toplumsal olayların içerisinde yaşantımı sürdürdüm.

/_np/6520/16766520.jpg

ÇARPILDIM DİYEMEM

- Peki Özlem Hanım’ın hangi özellikleri sizi etkiledi?
YAŞAR OKUYAN: Çarpıldım gibi abartılı bir şey söylemeyeceğim. Ama stüdyoya geldiğinde sohbet ettik, bir anda kendimi çok yakın hissettim.  Biliyorsunuz bu işlerin matematiği; neden, niçin, nasıl diye bir şey yok… O andaki duygularınızla, karşınızdaki insanın duygularının aynı noktada buluşması...
- Evlilik teklifini nasıl ettiniz?
ÖZLEM OKUYAN: Çiçeklerle… Bürosuna ilk kez gitmiştim. Çiçeklerle karşıladı ve evlenme teklif etti. Şoke oldum! Direkt evlilik teklifliyle karşılaşmak farklı bir şey. Neyse ki düşünmem için biraz zaman verdi.
- Beklerken bir yandan da karar vermeniz için sıkıştırdı mı?
ÖZLEM OKUYAN: Evet, sordu tabii.
YAŞAR OKUYAN:  Aslında ilk tanıştığımızda söyleyecektim, evlenelim diye. Çünkü hayatımı yeniden tazeleme konusunda kararlıydım. O da oradaydı… Bir an öyle geldi, öyle hissettim. Ama 10 gün bekledim. Karar verdiğim anda çok süratli hareket ederim.

EVLİLİK ÖZGÜRLÜK GETİRDİ

- Peki ya ‘hayır’ deseydi?
YAŞAR OKUYAN:  Bunun nedenini izah edemem size ama öyle bir ihtimal görmedim.
- Hiç dışarıda  buluşma, flört dönemi oldu mu?
ÖZLEM OKUYAN: İki sefer yemek yedik.
YAŞAR OKUYAN: Özlem’le çıktığımızda insanlar bize bakıyor. Ankara küçük bir yer. İnsanlar sizi daha önce böyle görmemiş. İster istemez bir çekingenliğiniz oluyor tabii. Yanlış algılanmak ister istemez üzer. Evlilik özgürlük getirdi gibi. Bu yüzden çok süratli oldu. Bir an önce yapalım istedik. 
- Yaşar Bey’in en çok hangi özelliklerinden etkilendiniz?
ÖZLEM OKUYAN: Yaşar Bey ailece takdir ettiğimiz bir siyasetçiydi. Ama tekliften sonra birçok ortak noktamız olduğunu fark ettim.
- Siz siyasete yakın mısınız?
ÖZLEM OKUYAN: Hiç alakam yok. Siyasetin yanından bile geçmedim.
YAŞAR OKUYAN:  Üç gün Kıbrıs’ta kaldık. Otelde, yolda bizi görenler yanımıza geliyor vs. bunlara yavaş yavaş alışacak. Balayında bile vatan kurtardık. 
ÖZLEM OKUYAN: Bir siyasetçinin eşi olarak belli bir sorumluluk almak zorundayız. Ve bunun da farkındayım. Herkesin gözü bir anda üstümüze geldi ama alışacağım inşallah.
- Siyasete devam mı?
YAŞAR OKUYAN: Herhangi bir partide üyeliğim yok. Ama siyasetin içindeyim. Siyasi gelişmeleri takip ediyorum. Yazıyorum, çiziyorum, konferanslar veriyorum,  siyasetçilerle toplantılar yapıyoruz.
- Mühendislerin analitik düşündükleri söylenir. Evlenirken duygularınız mı hareket ettiniz, analitilik mi düşündünüz?
ÖZLEM OKUYAN: Duygusal düşündüm…
- Siz şiir seversiniz. Eşinize hiç şiir okudunuz mu?
YAŞAR OKUYAN:  Bizim ilişkimiz çok süratli gelişti. Fırsat olmadı, bundan sonra inşallah…

BÜYÜK KIZIM DÜĞÜNE GELDİ

- Çocuklarınız evlenmenize tepki gösterdi mi?
YAŞAR OKUYAN: Üç kızım var. Büyük kızım düğüne geldi. Ortanca kızımın kendi eşiyle sorunları var… Küçük kızım biz düğün içinAntalya’ya gitmeden geldi, birlikte yemek yedik.
- Peki hayatınızda neler değişti?
ÖZLEM OKUYAN: Benimkinde çok şey değişti. Evli olmak bir kadın için çok sorumluluk getiriyor. İş hayatım devam edecek ama sosyal hayatta değişiliklik olacak diye tahmin ediyorum. 
- Çocuk?
YAŞAR OKUYAN: Şu anda böyle bir şey henüz düşünmedik.
ÖZLEM OKUYAN: Şu anda böyle bir planımız yok. Ama daha sonra bakarız.
- Yaş farkı sizi korkuttu mu?
YAŞAR OKUYAN:  Evlilik haberimiz verilirken hep yaş farkı yazıldı. Ben hoş karşıladım, rahatsız olmadım. Özlem Hanım bu vurguyu garipsedi, şaşırdı. Nice insanlar görüyoruz, 18-20 yaşında ama 80 yaşında gibiler… Ruhlarını kaybetmişler.  
ÖZLEM OKUYAN: Ben de yaş farkından rahatsızlık duymadım.
- Yaşar Bey özel hayatında nasıl biri?
ÖZLEM OKUYAN: Çok neşeli. Muzip, fıkralar gırla…
YAŞAR OKUYAN:  Dışarıdan sert görünürüm. Sohbet ettikten sonra böyle olmadığımı anlıyor insanlar. Çok muzip bir adamım. İnsanı olgunlaştıran yaş değil olaylar ve bu olaylardan çıkarılanlar. Cezaevinde yattım, işkence gördüm, idamla yargılandım bütün bunların bıraktığı tortular var. Hayata başka yerden bakmayı öğreniyorsunuz, insanları daha iyi tanıyorsunuz. 12 Eylül döneminde yaşadıklarımı siyasi master gibi görüyorum. Bakan olduğumda mesela hiç kalabalıkların rüzgarına kapılmadım. Benim enerjime herkes hayret ederdi. Bu sürecin getirdiği bir olgunluk var, farklı açılar var. Böyle bir noktada biz yeni bir hayat kuruyoruz. Onun da yaşadığı bir hayat var. Bütün mesele nereden bakıldığı. Aynı noktadan veya çok yakın noktalardan bakabiliyorsanız ilişki yürür.

EV KİRA AMA EMEKLİ MAAŞIM VAR

İki ayrı insan bir araya gelip yeni bir başlangıç yapıyorsunuz. Dolayısıyla da birbirinizden etkileneceğimiz şeyler mutlaka olacak. Bunu zaman içinde paylaşacağız. Ben mesela, tanıdıkça âşık oluyorum. Önce âşık olunur, sonra evlenilir, biz biraz tersini yaşıyoruz. Bizim âşık olma safhamız olmadı. Aile yapılarımız farklı değil. Gelirimiz sınırlı, ders veriyorum, emekli maaşlarımız var. Bu ev de kira. Bir tek çalışma ofisim benim üzerimde.

HÜRRİYET