Trabzon’da hafta sonu iki önemli genel kurul vardı.

Bir tanesi Trabzonspor olağan genel kurulu diğer AK Parti Trabzon İl Başkanlığı genel kurulu.

Birinden kan gövdeyi götürdü, diğerinde coşku tavan yaptı.

Ben isterdim ki Trabzonspor genel kurulunda küfürler, hakaretler, kavgalar değil de halaylar, horonlar, efsaneler, plaketler, başarılar birlik beraberlik konuşulsun ama nerde.

Tartışmalı genel kurulunda kavga çıkmasına neden olan Divan Başkanlığı seçiminde yukarda Allah var, ne yalan söyleyeyim, ben Ali Sürmen’in divan başkanı olacağını tahmin ediyordum.

Saydın mı derseniz hayır saymadım ama tüm gazeteci meslektaşlarım benimle aynı görüşteydi. 

Fakat genel kurulun başında da söylemiştim, divanı alan bu salondan galip çıkar diye.

Bunu belli ki Trabzonspor yönetimindekilerde biliyordu.

Ve her türlü karmaşayı göze alarak kendi adaylarını ilan ettiler.

Bakın saymadım dedim? Kimsenin de günahını almak istemem. Ama benim görebildiğim yukarıda yazdığım şekildeydi.

Yakıştı mı? Hayır. Abdestinden şüphesi olan namaza durmayacak.

Ben ne Trabzonspor kulübü başkanına karşı bu şehirdeki belli grupların topyekun yıkım hamlesine girmesini tasvip ettim, ne de divana yapılan Sabri Sadıklar atamasını.

Gerçekten utanç duyduğum bir genel kuruldu; Trabzonspor genel kurulu.  Hele orada yumruk atan küfür eden bir taraftar gördüm. O nasıl bir kin, o nasıl bir öfke. Bu şehrin insanı bu şehrin insanına o şekilde bir hareket içinde bulunabiliyorsa Allah muhafaza dışımızdan bir düşman bize neler yapar.

Keşke bir rüya olsaydı, keşke o günü hiç yaşamamış olsaydık. Fakat yaşandı bitti saygısızca…

Sayın Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun yaptığı transferleri takdir ettik, dik duruşunu takdir ettik, Ersun Hoca ile anlaşmasını takdir ettik, Trabzonspor’a kattığı her bir artı için bin kez teşekkür ettik.  Etmeye de devam ederiz.

Fakat Sayın Başkanın o kadar suçlamaya rağmen çıkıp sadece Trabzon Milletvekili Faruk nafiz Özak’ı hedef almasına bir anlam veremedik.

Keşke o avukatların yaptığı suçlamalara da bir cevap verebilseydi. 

Hacıosmanoğlu bu çıkışıyla sanki ‘Beni bu hale düşüren, bu salonu bugün bu hale çeviren Faruk Özak’tır’ imajı verdi.

Demek Özak gerçekten bu şehirde büyük bir güç ki Hacıosmanoğlu yaşanan her şeyin faturasını Özak’a kesti.

Ama ben orada Ak Partili olmayan onlarca insan da gördüm, Faruk Özak’ı sevmeyen niceleri de orada size karşı kart kaldırdı.

Bunlara da bir cevap vermeliydiniz Sayın Başkan.

Biz Trabzonspor’a zarar vermeyelim dedikçe siz her konuşmanızda ya Trabzonspor’un eski başkanlarına, ya Trabzon’un siyasetçilerine ya da Trabzonsporlu futbolcuları zor durumda bırakacak ifadelere imza atıyorsunuz.

Bunlara gerek yok Başkan. Tansiyonu düşürecek olan merci makam sahibi sizsiniz. Ve bunu da yapabilirsiniz.

Bu şehri birleştirecek tek olgu Trabzonspordur ve sizde bu takımın başkanısınız.

Bu şehrin atar damarıdır Trabzonspor. Ve siz bu atardamarın ucundaki insansınız. Büyük bir kitle sizin arkanızda.

Bu yüzden biz, bize asıl düşman olanlarla, kupamızı çalanlarla, şikeyi yapanlarla mücadele etmemiz gerekirken siz şehri kendi içinde bir karmaşaya itiyorsunuz.

Tamam sizin düşmanınız Faruk Özak olabilir. Artık size ne yaptı bunu tam bilemiyoruz. Niye düşman ilan ettiniz onu da anlamadık.

Fakat bu Trabzonspor taraftarını ilgilendirmez. Taraftar 3 direğin arasından geçecek topa bakar.

Başkanının Türkiye’deki saygınlığına bakar.

Top geçti mi tamam siz bir tanesiniz. Türkiye Trabzonspor başkanının dik duruşunu mu konuştu. Siz bir tanesiniz. Geçmedi mi, kötü mü konuştu siz kocaman bir hiçsiniz.

Trabzonspor başkanına ve dolayısıyla takımımıza ve şehrimize yapılan haksızlık, saygısızlık veya benzeri tavırların hepsinin karşısında bu şehir dimdik ayakta durmasını bilir. Ve sonuna kadar sizin yanınızda olur. Seçimde olduğu gibi.

Ama bu kulübün başkanı da konuşurken Trabzonspor’a ve Trabzon’a vereceği zararı düşünmelidir.

Sizde lütfen konuşurken bu şehre ve takıma vereceğiniz zararı da hesap ederek düşünün.

Evet karşınızda kötü planlar yapanlar olabilir, sizi köşeye sıkıştırmak kışkırtıp daha kötü davranışlarda bulunmaya zorlayan insanlar olabilir. Ama siz bu tahrike kapılmamalısınız.

Dün bu kulübün başında olanlara bugün sergilediğiniz tutum ile yarın karşı karşıya kalmamak adına, bu şehri ve takımı düşünerek hareket etmelisiniz.

Mahkemeler zaten sizin müracaatlarınızı değerlendirecek. Varsa bu şehrin hakkını yiyen yaptığınız müracaatlarla ortaya çıkacak. O zaman haklıysanız bu şehir yine size sahip çıkacak. İşte o zaman bütün salonlar sizin arkanızda duracak.

Biz kavgalardan usandık başkan, Trabzonspor’un başarısı için her şeyini feda edecek binlerce taraftar arkanızda iken, lütfen germeyin, birleştirici olun, bütünleştirici olun. Bakın o zaman çok daha güzel olacak her şey.

xXx

REVİ’NİN İŞİ ÇOK ZOR

Gelelim Ak Parti Trabzon İl Kongresine. AK Parti Trabzon İl Başkanı Yard. Doç. Dr. Adnan Günnar son sınavını verdi.

İyi de bir sınav verdi geçer not aldı.

Tartıştırmadan güzel bir görevi onurlu bir şekilde devretti. Tartışılmayacak bir isimde yerine geldi.

Genel kuruldaki coşku iyiydi. Keşke Teşkilat Başkanı Süleyman Soylu’ya birileri muhalefet Partisi’nden de il başkanlarının salonda olduğunu hatırlatsaydı da o nezaketsizlik yaşanmasaydı.

Kongrede kalabalık iyiydi, canlıydı. Koca salonun neredeyse dolmuştu. AK Parti bu kongrede de farkını hissettirdi.

Fakat yeni Başkan Haydar Revi’nin işi çok zor. Başbakan’ın koyduğu yüzde 75’lık hedef Türkiye’nin geçtiği bu tartışmalı süreçte muhalefetin seçimlere iyice asılacağı Trabzon’da aşılması çok zor bir hedef.

Yüzde 71’e güvenen Başbakan Ahmet Davutoğlu’na birileri bu oyların içinde MHP ve CHP’den kemik ama tepki oylarının olduğu iyice anlatamamış olsa gerek.

Ben diyeyim, Ak Parti önümüzdeki genel seçimlerde yüzde 60’ı yukarı geçerse büyük başarıdır.

Bir diğer mesele ise Haydar Revi’nin yönetimi, çok yeni fakat aktif ve genç yüzler var.

Her kesmi kucaklayacak bir liste. Bölgesel denge biraz göz ardı edilmiş.

Bu manada Revi’nin tüm ilçe başkanları ve belediye başkanları ile koordineli hareket edip, bu açığı kapatması gerekiyor.