Ektiğini biçmek için gün sayanlara müjdeler olsun!

Geçtiğimiz yıl, yani 2017’de Türkiye birçok ülkeyi geride bırakarak 3. sıralara kadar yükseldi.

Hangi konuda mı?

Kadına şiddet!

Nasıl mı yükseldi?

Şöyle efendim.

-2017 yılı süresince 400’ ü aşkın kadın ve kız çocuğu öldürüldü bu memlekette!

-Otobüste, alt geçitte, mağazalarda, sokak aralarında 332 kadın tacize uğradı, birçoğuna tecavüz edildi!

-Küçücüktür, anne-babasının göz nurudur demeden, 387 kız çocuğuna cinsel istismarda bulunuldu!

-Savunmasız oldukları bilindiği halde, 338 kadının kafası/gözü patlatıldı!

Bunların dışında.

Devlete sığınan ve hakkında koruma kararı çıkarılan 240 kadından en az 15’i, sözde erkeğim diye geçinen, iltihap toplamış beyinlerce katledildi.

Ve biz.

Ülke olarak böylelikle;

Irza geçme olaylarının 2009 yılından bugüne yüzde 160’ları bulduğu Brezilya’nın hemen arkasında, toplu tecavüz olaylarının yaşandığı, tacizci memurları ile birinci sırayı yakalayan Hindistan’ın ise iki gerisinde yerimizi almış olduk.

Üstelik bu veriler sadece kayda geçenler.

Yani kayıt dışı olanlar da var.

*

Can sıkıcı değil mi?

Bence de…

Yalnız.

Öyle oturduğunuz yerde, olan bitene seyirci kalarak bu yaşananlara engel olamazsınız.

Aksine.

Tepkimizi her mecrada dile getirmenin ötesinde, kadınlara verdiğimiz değerle ön plana çıkıp, bu durumu kültürümüzle entegre etmemiz lazım.

Kültür demişken…

Ona da ayrı parantez açmak lazım.

Zira.

Memlekette kadına verdiğimiz değerin hangi boyutlara ulaştığını türkü, şiir ve deyimlerimizden rahatlıkla gözlemlemek mümkün.

Neler yok ki!

*

Bakın hele.

Aha da size bi’kaç örnek:

“Al kızını koy çuvala, salla salla vur duvara!” diyor ilkokulda gösteri yapan 8 yaşındaki oğlan çocuğu.
“15 yaşında Nazife Hanım kimlere aldanmış” diye türkü yakıyor kocasının aldattığı kadıncağız.
“Henüz girmiş 13-14 yaşına, edalı işveli köylü güzeli” diyor bir sapık sübyancı.
“Giyme dedim, giydin, sen getirdin türlü halleri başıma, her şeyi hak eder bu kadın” diyor televizyona çıkmış bir şovmen.
“Dam üstünde un eler, tombul tombul memeler, kavuşmuyor düğmeler” diyor komşunun düğünde milleti eğlendiren sazcı.
“Komşu kızını zapt eyle, yaylalar yaylalar, bizim oğlan âşıktır diloy diloy yaylalar” diyor talimdeki askerler.
“Sarışın-esmer fark etmez piyadeler affetmez...” diyor, bir başka bölük.
“Mâil oldum cemâlına, yapına/ Baban senin ne istiyor tapuna/ Para ile geldim satın almaya...” diyor Karacaoğlan.

*

Şimdi.

*

İşlediğimiz konu kadına yönelik şiddetti.

Rakamsal verileri araştırdık yazdık.

Diyeceksiniz ki yazdın da ne oldu.

Diyorum ki, hiçbir şey olmadı efendim.

Bu gidişle.

Olmayacak da…

Olacak olan;

Elin gâvuru, okuma ve yaşama hakkı elinden alınmadığı için insanlık adına faydalı işlerle uğraşmış olan kadınına Nobel ödülü verirken, bizler sırf kadın olduğundan dolayı öldürülenler için mezar kazmaya devam edeceğiz!