Trabzon

Yazar Halit Ertuğrul'dan öğretmenlere çağrı!

Trabzon Kitap Günleri başladı. 76 yayınevi ve 180 yazarın katıldığı Kitap Fuarı Yenimahalle Fuar Alanı’nda 30 Kasım’a kadar okuyucularla buluşacak.

61saat'e açıklamalarda bulunan Yazar Halit Ertuğrul, Trabzon’a çok aşinayım. Geçen yıl da gelmiştim. Akşama kadar izdiham olmuştu. Yine bu gidişle onu gösteriyor. Daha erken saatlerindeyiz biz. Bizim çok geniş bir okuyucu tabanımız var zaten. Biz romancı, hikâyeci falan değiliz. Tamamen yaşanmışları kaleme aldık. 105 tane kitap yayımlandı şimdiye kadar. Ben o kitapları ağlaya ağlaya yazdım. Gözyaşlarıyla yazdım. Tebrik ederim. Çok düzenli bir fuar organizasyonu var. Ben bütün fuarlara katılıyorum. Beni havaalanından aldılar, getirdiler. O kadar harika bir organizasyon ki, o ayrı. Bir de ben eğitimciyim, öğretmenim. Tabii çocuklar için bu kitabın ne anlama geldiğini çok iyi bilenlerden birisiyim. Ellerine, kollarına sağlıklar kardeşlerimizin. Bak, bu fuar boyunca yalnızca bir öğrencimize doğru yol göstermek mümkün olursa eğer, bu hepimize yeter. Sizler de aynı işleri yapıyorsunuz. Çok teşekkür ediyorum sizlere. Muhteşem buldum tek kelimeyle. Ben hayatın içinden geliyorum. Babasız büyüdüm. Simit satarak, ayakkabı boyayarak okudum. O gariban Anadolu çocuklarını çok iyi tanıyanlardan birisiyim. Biz onların hayatını yazıyoruz ve onlar da kendilerini gördüğü için, kitaplarda buldukları için hamdolsun, milyonlarca okuyucum da söyledi şimdiye kadar, hamdolsun.
Şimdi son zamanlarda kıpırdama oldu. Bu soruyu bana iki sene önce sorsaydınız, taban yapmıştık ama kıpırdama oldu. Burada en büyük görev öğretmenlere düşüyor. Öğretmenler okuma grupları oluşturup, arkadaş grupları oluşturup onlara kitap okuma gibi mutlaka bir eğitim faaliyetine başlamaları lazım. Çocuklar anne babayla yüz göz olduğu için onların söylediğini çok dinlemezler ama iyi seçilmiş bir arkadaş grubu öğretmenin nezaretinde hem okuma oranı yükseltiyor hem de başarıyı artırıyor.
Ondan dolayı burada öğretmen dostlarımıza özür dileyerek söylüyorum. Öğretmenlik bir memurluk değil. Öğretmenlik yalnızca tahtada ders anlatmak değil. Sınıfa girmek değil. Öğretmenlik sevdirmektir. Gönüllere dokunmaktır. Önemsemektir. Kıymet vermektir. Değer vermektir. Biz buradan başlayınca bir öğretmen yalnızca bir yıl 10 tane, 15 tane öğrenciyi bir araya toplayabilse… Bizim 600.000 tane öğretmenimiz var. Bu 4 milyon genç demektir. Bu harika bir çalışma anlamına gelir. Onları burada öğretmen dostlarımızı biraz daha fedakârlığa davet ediyorum diyelim" dedi.

{ "vars": { "account": "UA-28164355-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-DQTZ4JSXP4" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }