Kamuoyunda ‘Büyükada’ davası olarak bilinen ve haklarında verilen kararın bozulmasıyla yeniden yargılanan 4 sanığın davasında karar çıktı. Mahkeme, 4 sanığın da beraatına hükmetti.

Büyükada’da 5 Temmuz 2017 tarihinde yapılan toplantıya ilişkin davada haklarında hapis cezası verilen sanıklar Taner Kılıç, İdil Eser, Özlem Dalkıran ve Günal Kurşun’un Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden yargılandığı dava karara bağlandı. İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanık Taner Kılıç ve Günal Kurşun hazır bulundu. Duruşmaya diğer tutuksuz sanıklar İdil Eser ve Özlem Dalkıran ise katılmadı.

Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, sanık Kılıç’ın ‘silahlı terör örgütü üyesi olma’ suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Diğer sanık Günal Kurşun, İdil Eser, Özlem Dalkıran hakkında ise ‘silahlı terör örgütüne yardım’ suçundan beraat kararı verilmesini talep etti.

Son savunmasını yapan Taner Kılıç, Bylock kullanmış gibi gösterilerek kendisine teknik tuzak kurulduğunu belirterek, ‘’ByLock suçlamasından bir türlü kurtulamıyorum. ByLock kullanmadığım dosyadaki raporlarla çok açık. Gecikmiş de olsa beraatıma karar verilmesini istiyorum. Gözaltına alınmama ilişkin kararın verilmesi bugün tam olarak 6 yıl oldu. Bu sürecin bitmesini istiyorum” dedi.

Sanık Günal Kurşun ise ‘’Benim fiilim insan hakları savunuculuğu. İnsan hakları savunuculuğunun suç olmadığını biliyorum. ‘Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması’ gerekçesi ile hakkımda beraat kararı verilmesini talep ediyorum. Diğer beraat gerekçelerini kabul etmiyorum’’ diyerek beraatını talep etti.

4 sanığa beraat

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Taner Kılıç, Günal Kurşun, İdil Eser, Özlem Dalkıran’ın delil yetersizliği gerekçesiyle beraatlarına karar verdi.

‘’6 yıl sonra da olsa bu kararı almaktan memnumum ama bu buruk bir memnuniyet’’

Duruşmanın ardından adliye karşısında bulunan meydanda açıklama yapan Taner Kılıç, ‘’Bizim belki ismimiz medyada çokça anıldı ama biz maalesef kötü ve adil olmayan şekilde yargılanan insanlardan birer örneğiz sadece. Kanaatimce 6 yıl sonra gelen adalet de adalet değil. Mağduriyetler oluşturdu ve bir takım şeylerin telafisi de mümkün değil ama geç de olsa 6 yıl sonra da olsa bu kararı almaktan memnumum ama bu buruk bir memnuniyet takdir edersiniz ki’’ dedi.

Günal Kurşun ise açıklamasında, ‘’Bu işin başlangıcında bizler casustuk, vatan hainiydik, ajandık, büyük teröristlerdik, terör örgütü yöneticileriydik medyaya göre. Hiçbir şeyden ötürü korkmuyoruz, insan haklarını talep etmeye, bütün insanlar için, farklı kimlikler için, hakkı ihlal edilen herkes için hak talep etmeye devam edeceğiz’’ ifadelerini kullandı.

Olayın geçmişi

Büyükada’da 5 Temmuz 2017 tarihinde yapılan toplantıya ilişkin Ali Ghravi, Günal Kurşun, İdil Eser, İlknur Üstün, Nalan Erkem, Nejat Taştan, Özlem Dalkıran, Peter Frank Steudtner ile Uluslararası Af Örgütü Onursal Başkanı ve eski Direktörü Taner Kılıç, Muhammet Şeyhmus Özbekli ve Veli Acu’na dava açılmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Taner Kılıç hakkında, ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenirken, diğer sanıklar için ise ‘silahlı terör örgütüne yardım etme’ suçundan 7,5 ile 15’er yıl arasında hapis cezası talep edilmişti.

3 Temmuz 2020’de kararını açıklayan mahkeme, sanık Taner Kılıç’ı ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırmıştı. Sanıklar Günal Kurşun, İdil Eser ve Özlem Dalkıran’ın ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan 5 yıl hapse çarptıran mahkeme, sanıkların eylemlerinin ‘silahlı terör örgütüne yardım etme’ suçu olarak kabul edildiğini belirterek, 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılmasına hükmetmişti. Mahkeme heyeti ayrıca, sanıklar Ali Ghravi, Nejat Taştan, Veli Acu, İlknur Üstün, Nalan Erkem, Peter Frank Steudtner ve Muhammed Şeyhmus Özbekli’nin ‘silahlı terör örgütüne yardım etme’ suçunu işlediklerinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraatlerine hükmetmişti.

Daha sonra 4 sanığa verilen karar, yapılan itiraz sonucu Yargıtay tarafından bozulmuştu. Söz konusu bozma ilamında ise sanık Taner Kılıç hakkında eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulduğu, diğer sanıklar İdil Eser ve Özlem Dalkıran’ın PKK/KCK ve DHKP/C silahlı terör örgütlerine, sanık Günal Kurşun’un ise FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım ettiklerine dair dosyada her türlü şüpheden uzak kesin delil bulunmadığı ve atılı suçtan beraatlerine karar verilmesi gerektiği kaydedilmişti.