Son 7 maçta 5 yenilgi 1 galibiyet 1 beraberlik...

Daha öncesi mağlum.. Konuşmaya gerek yok. 

Trabzonspor ölmüş de ağlayanı yok. Adı mazisi büyük, bu çınar her geçen hafta daha da kötüye gidiyor.

Bir takım değil beyler, Trabzonspor takımı; Ruhsuz, kişiliksiz, aciz, zavallı hallere düşüyor.

Bu formayı, bu kadar değerleştirenler ne yapmaya çalışıyorlar. Sahi ne yapmaya çalışıyorsunuz. Zorunuz derdiniz nedir..? Kazma kürek almış Trabzonspor'un köküne köküne vuruyorsunuz.

Kısacası adeta yıkım ekibi gibisiniz.



Yazıktır günahtır...

Düşün artık bu takımın yakasından. Bakın efendiler, bu takım ilk defa dün akşam ki gibi yerlerde sürünmüyor. Azıcık hafızanızı tazeleyin. Bir Beşiktaş maçının ikinci yarısı, biraz Galatasaray maçı, hadi bir tane daha ekleyelim topu topu 3,5 maç...  O da yarım yarım.

Diğer maçlara yazdığım yazıların 3'de 2'lik bölümlerinde Trabzonspor'un hangi sistemle oynadığını nasıl bir oyun şekli oynadığını, futbolculara sordum..
"Oynadığınız oyununun adı nedir?" diye..


Evet bu takımın ne sistemi var, ne atağa çıkabiliyor, ne savunma yapabiliyor, ne de 3-5 pası bir arada görebiliyor. Yani oynanan garip bir oyun var ortada.

Futbolcuların, "buraya nereden geldim?", "Bitse de gitsek" der gibi bir halleri var.

Sorun 1 midir 5 midir onu bilemem.. Yöneticisi var hocası var. Onların işi. Beni derdim Trabzonspor'un, düştüğü acınacak halidir.

Şota efendi yine pişkin pişkin demeç vermeye devam ediyor.



Yine futbolculara saldırıyor.

Bu durumdan çıkmaları lazım geldiğini söylüyor. Güler misin ağlar mısın? Sanki Trabzonspor'u Şota değil de, başkaları çalıştırıyor.

Biraz utanır insan.

Bu kadar sorumsuzluğa pes doğrusu.


Bu fatura çok kabardı artık. Kesilmesi lazım. Vakit çok geç değil. Trabzonspor, dibe vuruyor. Uyanın beyler, 'Atı alan çoktan geçti..'