Spor Yazarları Trabzonspor'un Kayserispor'u deplasmanda 2-1 mağlup ettiği maçı yorumladılar...

ZEKİ UZUNDURUKAN - GOMEZ'İN ZEKASI
Trabzonspor, Kayserispor deplasmanında büyük ve şampiyon takım refleksi göstererek, galip gelmesini bildi. Milli maçlar için verilen aralardan sonra özellikle şampiyonluk adaylarının lige dönüşleri hep sancılı olur. Çünkü bu takımlarda ülkelerinin milli takımlarına giden çok sayıda oyuncu olur.
Trabzonspor dün, uzak ara şampiyon olduğu geçen sezon hiçbir maçta yakalayamadığı kadar net pozisyon yakaladı. Daha ilk yarıda maçı koparıp 3 puanı cebine koyacak pozisyonlar buldu. Uğurcan Çakır'ın büyük hatası sonucu geriye düşen bordo-mavililer, hiç telaş yapmadan sadece sahaya odaklanarak kazanmak için oynadılar.
Trezeguet, ilk 45'te üç net pozisyondan yararlanamazken, Maxi Gomez, müthiş oyun zekası ile galibiyette başrol oynadı. Umut Bozok, her maç gol atacak potansiyele sahip bir santrfor. Gol vuruşlarını Burak Yılmaz'a benzetiyorum. Abdullah Avcı; bundan sonraki maçlarda çift forvete dönüp, Maxi Gomez-Umut Bozok yaparsa daha tahrip gücü yüksek bir Trabzonspor izleriz.
Maxi Gomez, Umut Bozok'a attırdığı golde bencillik yapmayarak, vurmak yerine pası tercih etti. Bu tercih Trabzonspor'a 3 puanı getirdi. Trabzonspor, henüz takım olamadı. Abdullah Avcı'nın istediği futbolu da oynayamıyor. Ama böyle sancılı geçiş dönemlerinde galip gelmek ve puanları toplamak çok önemli.
Vitor Hugo'daki düşüşün nedeni araştırılmalı. Geçen sezon ligimizdeki üç yıldız stoperden (Kim Min Jea- Marcao ve Vitor Hugo) biriyken, bu sezon neden pozisyonlarda bu kadar ağır kalıyor ve neden sahaya odaklanamıyor?
Aynı şeyleri Abdülkadir Ömür için de söyleyebiliriz. Türk futbolunun 'Altın Çocuğu' Abdülkadir, neden mutsuz, neden istediklerini sahada yapamıyor? Bana göre Vitor Hugo ve Abdülkadir Ömür'ün bir terapiye ihtiyacı var.
Abdullah Avcı, iki oyuncuyu da kazanmalı. Biri savunmanın, diğeri de hücumun en büyük silahı. Abdülkadir Ömür'e Türk futbolunun çok ihtiyacı var! 'Türk Messi' Abdülkadir Ömür kardeşim, sadece sahaya odaklan, başka hiçbir şey düşünme! Sende Allah vergisi bir yetenek var... Bu yeteneğini kullan artık... Sana Premier Lig'in dev takımlarının kapıları nasıl açılacak göreceksin!
Trabzonspor, ön bölgede çok rahat pozisyona giriyor. Hem de dünkü maçta kenar bekleri Larsen ve Eren Elmalı, vasat bir görüntü çizmesine rağmen. Bordo-mavililerin geçen sezon oyun lideri Marek Hamsik'ti. Bu sezon Maxi Gomez bu liderliği alacak bilgi ve potansiyele sahip. Trezeguet ve Bakasetas her maçta varını yoğunu ortaya koyarak oynuyor.
Hakem Ümit Öztürk, Trezeguet-Onur mücadelesinde cepheden pozisyonu görmesine rağmen penaltıyı veremedi! VAR'daki Özgüç Türkalp, 'Gel izle, pozisyon penaltı' çağrısını yaptı da hakem, penaltıyı vermek zorunda kaldı.
Kayserispor Başkanı Berna Gözbaşı ve Kayserispor Asbaşkanı Ali Çamlı maçtan sonra neden hakeme bu kadar yüklendiler inanılır gibi değil! Evet, hakem eleştirisi, kaybeden takımlar için bir gelenek ülkemizde. Ama tribünlerden atılan yabancı maddelere ne demeli?
Umut Bozok'un gol sevinci sırasında gözüne gelen su şişesi... Allah korudu Bozok'u. Ya gözü kör olsaydı! Kim verecekti bunun hesabını! Kayserispor yönetimi, bence maçı bir daha izlesin!

Trabzonspor, çok zor bir deplasmandan 3 puanla dönerek, şampiyonluk yolunda bir engeli daha kayıpsız aştı. Kasım ayının ardından Visca da bu takıma katıldıktan sonra hem Trabzonspor'un, hem de Abdullah Avcı'nın eli çok güçlenecek!

YUNUS EMRE SEL - CAN SUYU GALİBİYETİ
Sonda söyleneceği başta söyleyerek başlayalım, Trabzonspor için bir galibiyetten fazlasıydı Kayserispor maçında alınan 3 puan. Zira ekim ayı içerisinde oynanacak olan 7 resmi maç ve hepsinden önemlisi takımın toparlanma sürecinde olduğu anlarda istediklerini çok iyi yapamasa da aldığı bir galibiyet çok daha anlamlı ve çok daha keyifli oldu Trabzonspor için.
Maçta artılar ve eksiler adına konuşulacak çok şey var. Ancak tribün olayları maalesef futboldaki mücadeleyi konuşmanın önüne geçebiliyor. Ev sahibi ekip de Trabzonspor da galibiyeti çok istedi, çok çalıştı. İlk yarıyı 1-0 geride kapatan Fırtına için maçı izlemeyen gözler, "Trabzonspor eskisi gibi değil" gibi yorumlar yapsa da bu gerçekten uzak bir varsayım.
Zira en az 5 pozisyonu gole çeviremeyen bir takım vardı sahada. Şansızlık değil, biraz son pas tercihi hatası, biraz da bitiricilikteki eksiklik. Risk almak gerekiyorsa bu maçta almak gerekiyordu ve kulübe de bunu yaptı. 4 oyuncu değişikliği sonrası maç bir anda tam anlamıyla Trabzonspor'un lehine döndü. Ve gelen galibiyet, adeta can suyu gibi oldu bordo-mavililere.
Ancak maçta öyle bir isim vardı ki, "Golcüler bencil olur" klişesini adeta vole vururcasına uzaklaştırdı ve bir forvetten beklenmeyecek şekilde takımının aldığı galibiyete gol olarak değil, yaptığı asistle değil, takım ruhuyla damga vurdu.