ZURNANIN SON DELİĞİ...

ZURNANIN SON DELİĞİ...

Geçen haftaki yazımda Trabzonspor yönetimi ahlarla, vahlarla, yığınla zararlarla geçen bu sezondan çok ama çok ders çıkartmalı, oyun anlayışı kulübün tarihine, tarzına göre inşa edilmeli! Hocanın macera anlayışına değil! Yapılacak transferler de 30-35’lik değil, genç, dinamik, kulübün yapısına uygun olmalı. Yetmez, çalışacak teknik adama da kulübün anahtarı değil, takımı teslim edilmeli gibi acizane tespitlerde bulunmuştum.

Bu yazımda da tekrar etmeyi bir ihtiyaç olarak hissettim. Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği son deliğe: Dün akşam hedefi olmayan Trabzonspor’la, hedefli Samsunspor karşılaşmasında son çeyrek dilim ve birbirinden güzel goller harikaydı. Bunun dışında konuk ekip maçın 3/2’lik diliminde kendi yarı alanından çıkmamaya özen gösteren bir anlayıştaydı. Böyle bir anlayışa da 1 puan çoktur bile!

Gelelim hedefsiz taraf olan takımımıza. Peşin peşin söyleyeyim, tren çoktan kaçtı da ama yine de yazmak zorundayım. Yetmez, mecburum. Son maçlarda da olsa gelecek sezon adına nelerin yapılabileceğini iyi analizlerle saptayıp yapılan hataların bir daha yaşanmaması için, içeride dışarıda Salih'lerin çoğaltılması için adımların atılmasını beklerken bazıları maçtan sonra, bazıları haftaya gidecek veya gönderilebilecek futbolcular; ilk 11’de kalanlar ise sonradan sahne alırken yedekteki gençler dona kaldılar. Çok arzuladıkları formalarını giyebilmek için ya sabır çektiler!

Bir de 6 milyonluk genç Sikan vakası var ki, onu hiç sormayın! Çocuk yanlışlıkla alındığı 11’den devre arası “büyü de gel” dercesine diğer gençlerin yanına gönderildi. İşin özeti budur. Başka şey de yazmaya gerek yoktur. Gerçi zaman zaman yazarım, yazsam ne yazar. Bilmem anlatabildim mi!

Ha unutmadan, Fatih Hoca taraftarı çok iyi anlıyorum ama “Bu kadro ile olmaz” demiş! Hoca, Galatasaray gibi bir kadro istiyor zahir!