Maliye Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Hükümet tarafından 2006 yılında
başlatılan ve 2008 Ağustos döneminde, 2012 yılı başında tamamlanacağı açıklanan
"Kamuda Eşit İşe Eşit Ücret" hedefinin, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle
yapılan düzenlemelerle tamamlandığını ifade edildi. Böylece, kamuda farklı
kurumlarda aynı unvanla çalışan personelin yıllardır özlemle beklediği eşit işe
eşit ücret talebinin AK Parti Hükümeti döneminde gerçeğe dönüştürüldüğü
belirtilen açıklamada, söz konusu Kararnameyle, kamu idarelerinde aynı hizmet
sınıfında aynı veya benzer kadrolarda bulunan personel arasındaki ek ödemelerden
kaynaklanan kurumlar arası ücret dengesizliğinin ortadan kaldırılmasının
amaçlandığı, düzenlemenin, genel bir maaş ve ücret artışı düzenlemesi olmadığı
vurgulandı.
Yönetici ve Kariyer meslek personeli
için eşit işe eşit ücret sistemini hayata geçirmek için yeni bir ücret sistemi
uygulamaya konulduğu ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Son derece
basit ve yalın olan bu sistemde aynı unvandaki yöneticiler ve kariyer meslek
personeli için iki unsurdan oluşan tek bir ücret sistemi getirilmiştir. Bu
personel için ücret belirlemesi yapılırken farklı kurumlardaki aynı unvandaki
tüm personelin ücretleri tek tek incelenmiş ve bu farklı ücretlerden emsal
olarak belirlenen bir ücret düzeyinde eşitleme yapılmıştır. Bu nedenle, unvanlar
itibarıyla belirlenen yeni ücret seviyelerinde bazı yönetici ve kariyer meslek
personelinin maaşlarında hiç artış olmamış; bir kısmında artış tutarı sınırlı
kalmış; bir kısmında ise nispi olarak yüksek olmuştur. Burada nispi olarak maaşı
yüksek oranda artan yönetici ve kariyer meslek personeli esasen eski sistemde
zaten ücretleri en düşük olan gruba dahil personeldir.
Örneğin, hiçbir
kurumsal ek ödemesi olmayan bir kurumda genel müdür olarak çalışan bir kişi için
ücret artışı nispi olarak yüksek olurken, kurumsal ek ödemesi olan bir genel
müdürün ücretinde bir artış meydana gelmemiştir. Halbuki, haberde sanki bu
unvandaki herkese aynı ücret artışı verilmiş gibi bir değerlendirme yapılmıştır.
Bu örnek, söz konusu Kararnamede yer alan memur ila Müsteşar unvanlarına kadar
tüm unvanlar için böyledir. Yani belirli bir unvan için belirlenmiş emsal maaş
tutarı ile aynı unvanda olup, kamuda en düşük ücreti alan kişinin maaşı
arasındaki fark ne kadar ise bu unvandaki kişilerin ek ödeme oranları o kadar
artırılmıştır. Eğer zaten önceki yıllarda yapılan ek ödeme artışları nedeniyle
maaşlar arasındaki makas daralmış ise yapılan ek ödeme artış tutarı o kadar
düşük olmuştur." Açıklamada, söz konusu Kararnameyle yapılan düzenlemede belirli
bir unvandaki bir personele, kadrosunun bulunduğu kurum bütçesi dışında başka
bir kurum bütçesinden farklı adla ücret ödemesi yapılmakta olanlar için, bu
ilave ödemelerin kaldırıldığı, bu kişilerin maaş ve ücretlerinde bir azalma
meydana gelmemesi için bu ilave ödeme tutarları kendi ek ödeme tutarlarına ilave
edildiği belirtildi. Bu şekilde, söz konusu personelin özlük haklarının
korunduğu kaydedilen açıklamada, "Örneğin, söz konusu haberde, sanki Vali
Yardımcısı ve Kaymakamların ücretlerinde bir artış yapıldığı izlenimi
verilmektedir. Halbuki, söz konusu kişilere İl Özel İdaresi bütçesinden yapılan
ilave ödemeler kaldırılarak aynı tutarda kendi kadrolarına bağlı ek ödeme
tutarları artırılmıştır. Bu nedenle maaşlarında bir değişiklik olmamıştır"
denildi.
Kararnamenin temel amacının, aynı hizmet sınıfında aynı veya
benzer unvanda olup, farklı kamu kurumlarında çalışan personel arasındaki ücret
eşitsizliğini gidermek olduğu vurgulanan açıklamada, bu amaca uygun olarak
yapılan çalışmada ücret eşitlemesi yapılması gereken personelin kurumlar ve
unvanlar itibarıyla belirlendiği belirtildi. Bu çalışmanın kapsamı dışında kalan
iki temel grup bulunduğu ifade edilen açıklamada, bunlardan birinci grupta yer
alanların esasen kurumsal ek ödemesi olan veya kadro karşılığı sözleşmeli
personel statünde bulunduğu ve nispi olarak yüksek ücret alan personel olduğuna
dikkat çekildi. Kararnamenin esas amacının, diğer personelin maaşlarını bu
personelin maaşlarının seviyesine getirmek olduğu vurgulanan açıklamada,
Kararnamenin kapsamı dışında kalan ikinci gruptaki personelin ortak özelliğinin
ise, bu personel bakımından unvanlar itibarıyla farklı kurumlar arasında bir
ücret farklılığının olmaması olduğu kaydedildi.