2008 yılında yaşanan ekonomik krizden sonra, sürekli dalgalanma yaşayan Amerikan doları, son yılların en yüksek oranlarını yaşıyor. Geçtiğimiz aylarda, petrol fiyatlarında yaşanan sert düşüşten sonra, altın fiyatları giderek yükselmiş, dolar ise düşük seviyelerde seyretmişti.

Doların sürekli dalgalı bir kur izlemesi, dünya genelinde bir istikrarsızlığı da beraberinde getirdi. Avrupa birliği ülkelerinin de durumdan etkilenmesi sonucunda, bazı ülkeler iflas etmişti.

Bu günlerde doların yükselmesindeki en büyük neden, Amerika’daki işsizlik başvurularındaki artış olarak gösteriliyor.

Amerika’daki İşsizlik Rakamları

Son yıllarda giderek, ülkeler genelinde işsizliği artması sonucu, ekonomik kriz iyice tırmanmaya başladı. Bunun en belirgin etkisini Amerika’da görüyoruz. Son günlerde, işsizlik başvurularındaki sayının artması ile birlikte, dolar geçtiğimiz günlerde, 2.94 TL seviyelerine kadar yükseldi.

Geçtiğimiz günlerde hafta sonuna doğru hafif bir düşme eğilimi gösteren dolar, işsizlik verilerinin gelmesi ile birlikte, yukarı doğru bir yükselme eğilimi gösterdi ve günü 2.95 TL seviyelerinde kapattı.

ABD çalışma bakanlığın bildirdiği verilere göre, geçtiğimiz günlerde işsizlik başvuruları oldukça arttı. 28 mayıs tarihinden itibaren ülkede işsizlik oranı verileri, 270 bin kişi civarında olarak açıklandı. Giderek düşen işsizlik oranları, dünya genelinde piyasalarda, doların yükselmesi anlamına geliyor. Önümüzdeki günlerde bu sayının giderek azalacağı öngörülüyor.

Bir diğer etkende, Amerikan petrol firması olan OPEC firmasının petrol üretim miktarlarının aynı seyirde devam edeceğini belirtmesiydi. Petrol üretim miktarlarının dondurulması yönünde herhangi bir kararın olmadığını belirten firma, önümüzdeki günlerde üretimin aynı şekilde devam edeceğini açıkladı. Bu durumun da Amerikan doları üzerinde etkisi olduğu, uzmanlarca vurgulanıyor.

Avrupa Merkez Bankasında Durum

Doların giderek yükselmesi, Avrupa merkez bankasına endişe yaratsa da, faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe gidilmedi. Bilindiği üzere, euro bölgesinde bazı ülkelerde kriz derinlemesine hissedilmiş ve durumun düzeltilmesi için faiz oranları düşürülmüştü. Beklentilere göre, mevduat faiz oranları, eksi 0.4 civarında seyrediyor. Bunun yanı sıra borç verme faizi ise, % 0.25 civarında kaldı. Ayrıca, refinansman faiz oranları da % 0 oranında tutuldu. Avrupa birliği merkez bankası, toplam alım varlık programı değerini, 80 milyar euro düzeylerinde sabit tuttu.  Forex nedir isimli yazımızı okuyabilirsiniz.

Ayrıca merkez bankasının, 8 hazirandan itibaren devlet tahvili almaya başlayacağı da gündemde yer alan bir diğer konudur. Çeşitli ülkelerden uzmanlar, Amerikan merkez bankası, FED firmasının faiz oranlarındaki artışın, tarım sektöründen olacağına dair yorumlarda bulunuyorlar. Ayrıca tarım dışı istihdam verileri de faiz oranlarının artırılmasında, büyük bir etken olacağına dair işaretler var. Borsa nedir öğrenerek borsa oynabilirsiniz.

Durumun Türkiye açısından da önemli etkileri oldu. Merkez bankası, dolardaki artıştan kaynaklanan, dalgalanmayı gidermek için, dolar rezervlerini artırma yönünde bir karara vardı. Bilindiği üzere, ülkemizde dolara endeksli birçok tüketim malzemesi bulunuyor. Yurtdışı ithalat oranındaki düşüş ya da yükseliş oranları da, birçok yönden dolara bağlı olarak işliyor.

İhracat cephesinde ise durum biraz daha iyi gibi görünüyor. Doların artması ile birlikte, ülkenin ihracat oranı da küçük bir miktar da olsa artmış görünüyor. Doların borsamız olan etkisi ise biraz olumsuz gibi görünüyor. İstanbul Menkul Kıymetler Borsasından yapılan açıklamaya göre, hisse senetleri güne 0.31 oranında artı olarak başladı. 77.271,26 puanla güne başlayan borsa, 77.000 oranı ile kapanışı gördü.

Özel ve devlet tahvilleri açısından ise durum biraz daha kötü gibi görünüyor. İki yıllık tahvil göstergelerine göre, tahvillerdeki faiz oranları 10 baz düştü ve % 9.29 seviyelerine kadar geriledi.

Kaynak: http://www.ekonomidebugun.com/borsa/canli-borsa