Maçın önüne geçen o kadar çok şey oldu ki, izleyenler olarak konsantre olmakta hayli zorlandık... Oyuncu, teknik adam düzeyinde oyuna konsantrenin zorluklarını da sizler hesap edin...
Maç başlamadan az evvel bir gazetede(!) yeni hocası duyurulan Trabzonspor, akabinde adı geçen hocanın "hayır öyle değil , işte böyle" içerikli açıklaması... İşte bu şartlarda gruplardan çıkma adına savaş veren takımın sağlam mücadelesine tanıklık edebildik yinede...
Efsaneye dönüşen maç öncesi basın toplantılarında hocanın verdiği yığınla malzemeyle iyi oyalandık yine...
Bu kez Constant ve Cardozo hakkında söylediği doğrular rahatsız etti, öncelikle ondan rahatsızlık duyanları... 'Her doğru her yerde söylenmez' atasözünden bence haberi yok Vahid hocanın. Hocanın bu kimine göre dobra, kimine göre patavatsız, kimine göre filtresiz söylemleri oyuncu, taraftar, yönetim, medya nezdinde onu "çekilmez" hale getirdi. 
Avrupa'da olmak önemli 
Fatih'i ortada vazgeçilmezi Medjani ile birlikte, Mehmet Ekici'yi de sağda kullandı bu kez. Cardozo kenarda bekledi, kendisi de bir süre kenarda, uzun bir süre de tribünde yerini aldı. Bizler de kendisi gibi bu tribüne gönderilişi anlayamadık, adı çıkınca, inananı da kalmadı hocanın.
Yapmıştır bir şeyler denildi. Kredisi bitti, kredisini bitirdi futbolun siyasetine kafa yormadığı için. Hal böyle olunca bugün neler konuşulacağını kimse kestiremez.
Waris ve Yatabare'nin çoğunlukla birbirlerine uzak ancak önde iyi ikili olduklarını belirtelim. Oyuncuların yükselen performanslarının, takım halinin gün geçtikçe daha da şekillendiğini kabul edelim.
Dediğim gibi, bugün ne konuşacağız, dünden tahmin edebiliyoruz. Maçın önüne geçen çok şey var. Trabzon gruptan çıkma adına önemli bir puan almış oldu. Avrupa'da olmak, orada kalmak, devam etmek çok önemli.