Maalesef yine şehit haberi, yine kalleş bir pusu, yine ihanet… Düşünüyorum da dünyada başka hangi ülkede bizdeki gibi otuz yıl, kırk yıl süren bir terör vardır. Ya da olsa, acaba o ülkeler teröristlere ve bunlara destek olanlara karşı böyle mi davranır? İnanın böyle davranmazlar.

Örnek ortada: Fransa’da meydana gelen terör saldırısından sonra; Fransa hükümeti “teröriste yardım yapan; terörist kabul edilecek, vatandaşlıktan çıkarılacak” diye açıklama yaptı. Bir de bize bakalım. Terör örgütü, bölgede bulunan bazı belediyeler tarafından maddi ve lojistik yönden destekleniyor. Oradaki halka hizmet etmek için alınan makine ve teçhizatlarla askerimize, polisimize pusular kuruluyor, sokaklara bombalar yerleştiriliyor. Bunları yapmayanlar da yapanlara göz yumuyor. Düşünün ki şehir merkezlerinde birileri kazı yapıyor, çalışma yapıyor ve buradaki belediye yetkilileri bunu fark etmiyor. Sonra da burada bir bomba patlıyor ve ne hikmetse ölen sadece oradaki halkın güvenliğini sağlamak için görev yapan askerimiz ve polisimiz. Hiç akla uygun bir durum mu bu? Evet, bunlar yereldeki hainlikler. Bir de milletin oyunu alıp devletin her türlü imkanından yararlanan üstüne bir de devlete meydan okuma cesaretinde bulunan hadsizler var. Hatta bunların gözü o kadar dönmüş ki temsil ettikleri halka kan kusturan, ölüm yağdıran, bölgeyi yangın yerine çeviren bir terör örgütüyle birlikte hareket edebiliyorlar. Bir de bunların dışında bir cenah var ki kime hizmet ettikleri belli değil.  Alın size akla ziyan bir durum daha. CHP’li bir Milletvekili, Rusya devlet televizyonuna röportaj verip ülkemiz hakkında düşmanın bile aklına gelmeyecek iftiralarda bulunuyor. İlişkilerin oldukça gergin olduğu bu dönemde Rus televizyonuna konuşan bu kişi, 2013 yılında Şam'ın doğusunda bir yerde yaşanan ölümlerin sorumlusu olarak Türkiye’yi gösteriyor. Türkiye’yi teröre yardım yapmakla suçluyor.

Evet, bunu yapan bir milletvekili hem de adında Cumhuriyet olan bir partinin vekili. Ülkemiz terörle mücadelede birlik olması gerekirken tam tersi bir durum söz konusu. Bütün yük hükümetin sırtında. Meclisteki diğer partilerden bırakın desteği bazılarından neredeyse engellemeler var. Bu olanlara birileri dur demeli. Yoksa siz terörü bitiremezsiniz. Bütün bu gerekçelere, yaşanan bunca trajik olaya rağmen neden terörle mücadelede radikal kararlar alınmaz, etkili kanunlar çıkarılmaz? Ülkemizi bölmek, parçalamak için uğraşan terör örgütüne destek veren belediye başkanları neden hala görevdeler? Neden terör örgütünün sözcü vekilleri milletin meclisindeler? Neden teröre her türlü desteği veren görsel ve yazılı basının yazarçizerleri hakkında herhangi bir işlem yapılmıyor? Yoksa bu ülkede basın özgürlüğünün karşılığı terörü desteklemek midir?

Neden bizde terörü destekleyenler terörist sayılmaz, vatandaşlıktan çıkarılmaz? Neden, neden, neden… Hiç kimsenin bu milleti ümitsizliğe, hayal kırıklığına uğratmaya hakkı yoktur. Bu millet terörle mücadele konusunda doğusuyla, batısıyla, güney ve kuzeyiyle hükümetin yanındadır. Bunu son seçimde vatandaş göstermiştir. Bugün Şirnak’ı, Diyarbakır’ı, Mardin’i; evini barkını terk eden Güneydoğu halkı ne yapsın? Ya zorla terk edecek ya da teröristin baskısıyla zorla teröriste kalkan olacak. Muhalefet partileri ve vekilleri, işte burada görev size düşüyor. Ya ülkemiz için, birliğimiz için Hükümete bu konuda destek olacaksınız ya da bu hainlere göz yumacaksınız. Yoksa bu böyle nereye kadar?