Hacıosmanoğlu’nun, 6 teknik adam tüketen yüzyılın takımı için 7. teknik adamdan mucize beklemek abesle iştigal.

Fakat…

Sadi Hoca’dan beklentiler farklıydı.

Alt yapı koordinatörü o. Devrimi gerçekleştirebilecek yerde, karargâhı terk edip, güce teslim oldu. Kendi oyuncularına sırtını çevirip, yıldız müsveddelerine yaslanarak şapkadan tavşan çıkarmaya çalıştı.

Şota’dan ne farkın var Sadi Hoca? Şota neden gitti, sen niçin oradasın?

Haftaiçi, A takım ile U21 takımını maç yaptırdın… İçin yanmadı mı?

Ey gidi Sadi Hoca…

“Muhammet Beşir Cardozo’dan iyi futbolcu” diyen de sendin, A takımın başında çıktığı ilk maçta Muhammet’i 18’e almayan da sen…

Mertcan A takım oyuncusu, onu altyapıda oynatamam diyen de sen, A takıma gidince onu kadroya almayan da sen…

Oyuncularını A takım antrenmanlarına almayan antrenörlere ateş püsküren de sendin, A takıma alt yapıdan sadece Uğurcan Çakır’ı -o da mecburiyetten- kadroya alan da sen…

Hem kendi, hem de Trabzonspor adına, eline büyük bir fırsat geçmişti Sadi Hoca’nın.

Gösteremediği cesaret ve duruş, Sadi Hoca’yı sıradanlaştırdı… Gelecek adına düşünülecek teknik adamken, kongreye kadar idare edecek teknik adama dönüştü hoca...

Daha da acısı, 1 ay sonra geri döneceği altyapıdaki samimiyetini de tartışmaya açtı…

*

Gençlerbirliği karşısındaki Trabzonspor, beni hiç şaşırtmadı. Bu takım bu kadar. Ben, Sadi Hoca ne kadar diye merak ediyordum, o da bu kadarmış.

HAMİŞ: Özer Hurmacı’nın teyzesi, Sadi Hoca’nın eşi. Yani Sadi Hoca, Özer’in eniştesi. Özer zaten katkı vermiyor. Tepki çeken bir futbolcu. Sadi Hoca’nın yerinde olsam, Özer ile konuşur, “Seni torpille oynattığımı söyleyip, seni de beni de yaralarlar. Bu yüzden seni oynatmayacağım” derdim. Sadi Hoca ise, 90 dakika boyunca dökülen Özer’i oyundan almadı ya da alamadı. Büyük hayal kırıklığısın hocam, çok büyük.