Cuma akşamı Hüseyin Avni Aker tribünlerini dolduran bordo mavili taraftarlar, oldukça güzel hazırlanmış bir törenle geceye başladılarsa da Bursaspor karşısında izledikleri Trabzonspor takımı 90 dakika öncesinde yaşanan bütün güzelliklerin keyfini bir anda alıp götürdü…

Yenilenmiş kadrosu ve hocasıyla sezona umutla bakan birçok Trabzonsporlu gerek oynanan oyun gerekse maçtan sonra Vahid Halilhodzic’in yaptığı açıklamalarla daha sezon başlamadan karamsarlığa kapıldı. Avrupa kampında yapılan hazırlık maçları sonrası takıma istediği 10 takviye ve İbrahim Hacıosmanoğlu ve ekibinin kendisinden önce yaptığı transferlerin hiçbir değerinin olmadığını belirtmesi, taraftarın çoğu tarafından kabul gören bir açıklama olduysa da kendi isteğiyle yapılan transferler sonrası oynanan Bursaspor maçı akabinde yaptığı açıklamalar taraftarda rahatsızlık uyandırdı.

Yeni oluşan kadronun birbirine alışması ve bir takım olarak hareket edebilmesi için elbette zamana ihtiyacı var ama boş pozisyonda iki metre yanındaki arkadaşına pas atamamak için takıma değil futbola yabancı olmak lazım…

Takım ilerleyen dönemlerde mutlaka daha iyi olacak ve daha verimli maçlar çıkaracaktır ama ilk izlenimler bu orta saha ve oyun yapısıyla Trabzonspor’un kolay pozisyon veren ve baskı yiyen kimliğinin çok zor değişeceği yönünde. Anlayacağınız bu sene de Trabzonspor’un başarısı Onur Recep Kıvrak’ın ellerinde…

Vahid Halilhodzic’in istediği transferler sonrası bile sahadaki başarısız oyunun sorumluluğunu tamamen oyuncularına yıkması, takımın hocası değil de dışarıdan yorum yapan bir gazeteci edasıyla takımını ve oyuncularını eleştirmesi benim açından kabul edilebilir bir davranış değildir… Kefilim dediği transferler sonrası yaşanabilecek olası başarısızlığın baş sorumlusu kendisi, bu transferler sonrası yaşanabilecek muhtemel ekonomik sıkıntının baş sorumlusu da İbrahim Hacıosmanoğlu’dur. Dolayısıyla, her ikisine de tavsiyem; sorumluluklarının bilincinde olup ona göre görevlerini icra etmelidir zira başarı da başarısızlık da ikisine fatura edilecektir.