Öyle bir maç ki , hakemi hakem değil kararları ,kartları futbola ait değil!

Karşılaşma boyunca her çaldığı düdükten sonra futbolcular tarafından bir uyana , bir buyana çekiştirdikleri oyuncak haline geldi. Avrupalı var hakemi nasıldı derseniz al birini vur ötekine derim.  Maça gelirsek özellikle ilk yarıda ne savunmada, ne hücumda hiçbir oyun kurgusu olmayan Kayserispor karşısında çok vasat bir oyun sergiledi bordo mavililer. Öyle ki 61 saatte maçı birlikte izlediğim sevgili Gökmen Şahin kardeşimin bir ara uyudu uyuduğuna şahit oldum dersem siz anlarsınız.  

Takımımızın ne durumda olduğunu! Gerçi Avcı çok memnunmuş oynanan oyundan neyse sözü fazla uzatmayıp asıl konumuza gelelim.  Şu Meuiner 'e bayılıyorum. Adam geldi geleli takımın kimyası değişti. O gelene kadar bir bek oyuncusunun görevi kaleyi beklemek kollamaktı!

Ancak Meunier bir bek kalesini kollar kollar da bazen bir açık gibi bazen santrafor da oynar yaptığı asistlerle de takımını ateşlemekle de görevleri arasındadır. Önünde yanında birde kendi gibi usta Visca varsa seyrine doyum olmaz. Ben diyorum ki bu oyuncu gibi 4 tane daha oyuncumuz olursa şampiyon oluruz. Şimdi gelelim yine başka bi değeri olan kulübe kaptanı Enis'e ben diye diye dilimde tüy bitti.

Yeteneklerinin yanında bitmez tükenmez hırsı, kazanma arzusu ile dopdolu olan bu oyuncu dünkü maçta attığı şık golle vede attırdığı golle ben bu takımda oynarım hocam desede hoca icatlar peşinde çakma oyuncularla meşgul.  Ne desem adam gence zıt olanları da sepetledi.  Sırada Enis var herhalde!

Son sözüm sizlere elin adamı Ahmet Can'ı yedek kulübesinde keşfedip aldı gitti. Yorum sizlere ait sizler iyi yorumlarınız deyip Kayserispor'un kalesinde rahatsız edemediği Uğurcan sıkılmış olacak ki yakışmayan bir gol yedi çok yazık!