Birçok insan hayatının bazı dönemlerinde kısa veya uzun süreli ruhsal sıkıntılar ile karşı karşıya kalabilir. Bu durum normal bir durumdur çünkü insanın gelişmesi, olgunlaşması, farkındalığının artması için yoğun düşünceler, içsel muhasebeler, bazı şeylere takılıp kalmalar, duygusal acı ve ıstırap hissi insana bazı faydalar sağlayabilmektedir.

Bu durum insanda sadece inancın güçlü veya zayıf olması ile ilgili bir durum değildir, “Müslüman psikolojik sıkıntı yaşamaz” bakış açısı doğru bir bakış açısı değildir. Bu durum insanın zihin ve gönül yani düşünce ve duygularının yönetimi konusunda beceri kazanımı ile ilgilidir: kimi insanlar elinde çok imkanlar varken becerileri gelişmediği için bir şey yapamaz, kimi insanlar az imkanlar bulunmasına rağmen yüksek beceri kazanımları ile çok şeyler yapabilir.

Bu sebeple her insanda dönem dönem ruhsal sıkıntı hissi ortaya çıkar ve bu durum bazen kişinin günlük yaşamını oldukça zorlaştırır, bu hal uzun sürdüğünde ve kontrolsüz hale geldiğinde ise insan yıpranma ve yıpratma tehlikesi ile karşı karşıya kalır. Mübarek Ramazan vesilesiyle edineceğimiz manevi kazanımlar, bilinçli zaman yönetimi, sabır duygusu, güçlü irade kazanımı, yardımlaşma ve toplu ibadetler aynı zamanda bizim ruhsal bağışıklığımızı geliştirecek, direncimizi artıracak, kazanacağı manevi-sosyal enerji vesilesiyle oluşacak güçlü farkındalık ile insan kendini iyi hissetmediğinde ne zaman, nerede, nasıl, kiminle, ne yapacağı konularında edineceği beceriler onun için ciddi bir şekilde kazanım olacaktır.

İnsan muhteşem güzellikte yaratılmıştır. Güzelliğini aktifleştirmesi ve koruması için sürekli bilinçli ve dikkatli olmak zorundadır. İnsan değerli olduğu için değerinden istifade etmek isteyenler veya şeytan gibi onu sevmeyenler tarafından sürekli olarak etkilenmeye, olumsuz yönlendirilmeye çalışılan bir varlıktır. İnsan eğer bilinç ve farkındalığını sürekli olarak geliştirmezse, irade yönetme becerilerini aktif tutmazsa farkında olmadan yönlendirmelerin etkisinde kalır, yönlendirmelere göre düşünce ve duygularını oluşturmak zorunda kalır.

İnsanı olumsuz etkilemek ve yönlendirmek isteyenlerin başında şeytan ve onun kullandığı kişiler gelir. Şeytanın insanı yönlendirmeye çalışırken kullanmış olduğu en etkili silahı vesvesedir. Bu sebeple vesvesenin ne olduğunu, etkilerinin neler olduğunu çok iyi bilmeli, bu konuda bilinç ve farkındalık sahibi olarak hayat boyu kendimizi koruma gayreti içerisinde olmalıyız. Bizde Ramazan-ı Şerif vesilesiyle bu yazımızda sizlere şeytanın etkili silahı vesvese ile ilgili bazı bilgiler, korunma yolları ile ilgili bazı öneriler vermek istiyoruz.

Vesvese, şeytan tarafından insanı olumsuz etkilemek için onun zihnine ve kalbine olumsuz hislerin veya düşüncelerin atılmasıdır. Vesvese, şeytan tarafından insanın zafiyetlerinin tespit edilmesi, beynindeki şeytanın işine yarayacak, kullanabileceği bazı bölgeleri tespit edip elektriksel akım ile onları uyararak, onun düşüncelerini, davranışlarını ve duygularını negatif hale dönüştürme, olumsuz etkileme çabasıdır. Şeytan vesvese ile, insanın beynindeki enerji sistemine zarar vererek ve düşünce dengesini bozarak onun sağlığını, mutluluğunu, inancını olumsuz yönde etkilemeye çalışır. Ayrıca vesvese, insanın imanını zayıflatmak, şüpheye düşürmek, ibadetlerden uzaklaştırmak, harama yönlendirmek ve kalbine dünyevi korkular atmak için şeytanın kullandığı en etkili silahlardan biridir.

Vesvese, insanın zihninde, kalbinde kontrolsüz, nedensiz şekilde olumsuz hislerin veya düşüncelerin negatif şekilde yoğun olarak ortaya çıkmasıdır. Takıntı ise, insanın kalbine giren ve onu rahatsız eden, istenmesine rağmen zihinden uzaklaştırılamayan, insana faydasız hatta zararlı düşünceler, güdüler, dürtüler ya da istemsizce kurulan olması zayıf olumsuz ihtimallerdir. Böyle bir durumda yapılan bilimsel araştırmalar ile beyindeki biyolojik-psikolojik etkiler ortaya çıkarıldığında ise, vesvese ve takıntının beynin çalışma biçimini nasıl değiştirdiği gözlenmektedir.

Vesvesenin beynin dengesini bozmasının birkaç şekli vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

Vesvese, insanın hipokampus adlı bölgesini negatif şekilde uyarır. Hipokampus, insanın öğrenme, bellek ve duygusal tepkilerle ilgili işlevlerini yapan bir bölgedir. Vesvese, hipokampusda olumsuz düşünceler ortaya çıkmasını sağlayarak insanın öğrenme hızını, kapasitesini azaltabilir ve bildiklerini hatırlama noktasında hafızasını zayıflatabilir.

Vesvese, insanın hipokampik amigdala adlı bölgesini uyarır. Hipokampik amigdala, insanın duygularını; korku, kaygı ve stresle ilgili işlevlerini oluşturan bir bölgedir. Vesvese, hipokampik amigdala ile diğer beyin bölgeleri arasında hipokampik korteks adlı bir ara yolu oluşturur. Hipokampik korteks, vesveseden kurtulmak için duygu durumunu belirleyen bir bölgedir. Vesvese, hipokampik korteksde olumsuz duygular üreterek insanın stres seviyesini yükseltebilir ve bu durum onun ruh halini olumsuz etkileyebilir.

Vesvese, insanın hipokampik korteks ile diğer beyin bölgeleri arasındaki bu iki ara yolun dengesini bozabilir. Bu da insanın hem duygusal hem de mantıksal olarak rahatsızlıklar yaşamaya başlamasına sebebiyet verebilir. Bu durumda çok kötü ve olumsuz şeyler o insana mantıklı ve doğru gelmeye başlayabilir.

Vesveseden kurtulmanın yolları nelerdir? Bu sorunun da net bir cevabı yoktur. Çünkü herkesin yaşam şekli, içsel durumu birbirinden çok farklıdır ve her farklı duruma göre farklı yöntemler işe yarayabilir. Ancak bazı genel tavsiyeleri sizlerle paylaşmak istiyoruz: Allah’a sığınmak ve O’ndan yardım istemek: Allah’ı anmak, emir-yasaklarına hassasiyet göstermek ve O’nun rahmetine güvenmek en önemli yoludur.

Kur’an okumak ve bol namaz kılmak: Kur’an ve namaz, insanı koruyan, manevi olarak güçlendiren, zaman yönetimini verimli hale getiren ve insana doğru ilham veren en güçlü vesilelerdir.

İmanını kuvvetlendirmek ve imanını zayıflatacak düşünce, duygu, davranışlardan sakınmak. İman, insanın kalbine giren en güçlü pozitif etkidir. İman ve bilinç her gün tazelendikçe, güçlendikçe insanın olumsuzluklara, şeytanın vesveselerine direnci artar, psikolojisi güçlenir.

Kötülüklerden ve haramdan uzak durmak. Kötülük ve günahlar maneviyatı zayıflattığı gibi insanın şeytanın vesveseleri karşısında direncini de düşürür. Direnç düştükçe vesveseler insana emir gibi gelmeye başlar, insan olmayan sesleri duymaya başlar ve şeytan insanın iradesini etkisi altına alır.

Dikkatli olmak ve dikkatsizlikten kaçınmak. Kalbindeki duyguların nedenini araştırmak. Eğer duyguların kaynağı bilinmiyorsa veya cevaplar mantıklı oluşmuyorsa, şeytanın vesvesesi olabilir. Kalbindeki düşünceleri sorgulamak. Eğer düşünceler gerçekçi değilse veya insan kendini çok eleştiriyorsa, bu durum şeytanın vesvesesi olabilir. Kalbindeki istekleri kontrol etmek. Eğer istekler nefisten geliyor ise veya Allah’ın emirlerine aykırıysa, şeytanın vesvesesi olabileceğini fark etmek gerekir.

Ve böyle durumlarda en önemli kurtarıcı yollardan birisi istişare ile kararlar almaya çalışmak, içimizden geçen düşünce ve duyguları uygulamaya geçirmeden önce mutlaka kontrolden geçirmektir.

Atalarımızın dediği gibi “Bilememek ayıp değil sormamak ayıptır.” Bu önemli konuda sürekli farkındalık sahibi olmak, sürekli olarak uyanık olmak ve olumsuzluklardan korunmaya çalışmak gerekir. Unutmamalıyız ki şeytan hiçbir zaman vaz geçmez, ümitsizliğe düşmez, yılmadan, bıkmadan insan üzerinde yeni yollar, tuzaklar kurmaya devam eder. Mübarek Ramazan-ı Şerif vesilesiyle bilinç ve farkındalığımızı güçlendirerek kendimizi, irade ve yönetim becerilerimizi geliştirmeli, şeytanın tuzaklarına karşı daha tedbirli, dirençli olmak için kapsamlı hazırlıklar yapmalıyız.

Hayırlı, bereketli Ramazan-ı Şerif yaşamanız dileklerimle Sağlıcakla Kalınız…