Ahmet Ağaoğlu ne demek istedik..!
Konyaspor galibiyetinden sonra başkan Ahmet Ağaoğlu,
“Bu futbol Trabzonspor’a yakışmıyor” diyerek ne demek istemiştir;
-Bir gerçeği dile getirdi
-Ünal Hoca’ya derin mesaj verdi
-Futbolcuları kendinize gelen dedi.
-Sakatlıklar bitti, oyun güzelleşmedi tahlilini yaptı
-Taraftarın yüreğine göre seslendi
- Ünal Karaman’a kendini resetle dedi.
Pekiiiii… Ağaoğlu haklı mı…?
-Yani, elbette tabi
-Yani, görünen köy kılavuz istemez demiştir.
-Ben böyle konuşacağım, muhatapları kendine gelecek hamlesi yapmıştır…
Rakamsa rakam!
29 golle, ligin en çok gol atan 4’üncü takımı.
17 golle, ligin en az gol yiyen 5’inci takımı
3 maçla ligin en az yenilen 3’üncü takımı
8 maç ile ligin en çok kazanan 2’nci takımı
15 puanla deplasmanda ligin en çok puan toplayan takımı
Uzungöl’e kim ihanet etti!
-Önce devlet
-Sonra yöre halkı
Bu iki güç Uzungöl’ü katletti.
Süreç nasıl işledi..?
-Devlet, sen yap ben görmüyorum dedi.
-Uzungöllü madem görmüyorsun ben de yapıyorum dedi.
-Bölge giderek ilgi odağı olunca, vahşi sermaye, Uzungöl’ü keşfetti.
-Mantar gibi binalar dikildi..
-Doğa katledildi.
-Devlet, hooopp durun bakalım deyince imar barışı çıktı.
-İmar barışı, Uzungöllü’yü cesaretlendi.. Dağa, taşa, bayır bina doldu.
-Devlet yine seyretti.
-Uzungöllü, iştahla doğaya saldırdı
-Devlet yeniden imar barışı çıkardı. Payına düşeni aldı
-Kamuoyu, hassas insanlar Uzungöl’e kıymayın diye gündem oluşturdu.
-Devlet, yine sınırlama getirdi.
-Uzungöllü her şey bir önceki gibi olacak, inancı ise katliama devam etti.
Şimdi, yıkılıyor..
Niye, göz yumdun deniyor..
Ne dedik sözün başında.
Uzungöl’de iki suçlu var.
Devlet ve hızarı hep kendine yontan bölge halkı..
Trabzon’da Ormanları, köylü yaktı…!
Eskiden, köye toprağa bağlı yaşadığımız yıllarda, tarlada sonbahar yaprakları, çalıları, toplanır ahıra serilir, ineklerin dışkısı ile harmanlanır, tarlaya gübre olarak serpilirdi.
Günümüzde ise ahır kalmadı..
Köye bağlılık da…
Şehirli oldu insanlar..
Hafta sonu, Cumartesi, Pazar köyüne gidiyor şehirli(!) yaprakları dikenleri, kurumuş otları topluyor, yakıyor..
Bertaraf etme yöntemi bu…
Yaktın mı çalı çırpıyı, rüzgarla sıçrıyor orman alanlarına, ormanlar yanıyor.
Her yıl aynı mevsimde oluyor bu yangınlar.
Ve özellikle hafta sonları.. Çünki, hafta içi şehirde işinde gücünde insanlar.
Yaktıkları anızları söndürdük sanıyorlar, sönmüyor.
Bölge halkının caniliği hatta aptallığıdır bu..
Bilimsel açıklamalara gerek yok.
Köyden, topraktan ve hayvancılıktan vaz geçtiğimizdendir..
Bakın seneye aynı mevsimde hafta sonu yine yanacak ortalık.
İFŞA EDİYORUM
Akçaabat devlet karayolu… Sıradan bir gün bereket kazasız bir gün..
Önünde yolcu indirme bindirme cebi var.
Ama o nerede durmuş.
Gün içinde böyle anlara çooookkk rastlanıyor…
Ve bu hatta insanlar dolmuşla seyir halindeyken tesadüfen yaşıyor…
ZAYTUNG
Henüz üretime geçmeyen yerli otomobil fabrikasının arazisine de Katarlılar’ın talip olduğu öğrenildi...
