Trabzon’un yaz sıcağı kavuruyor. Güneş tepede, hava durgun… Dolmuşun içinde yolculuk ise bambaşka bir sınav! Önde camlar açık, şoför rüzgarla serinliyor ama arka koltukta oturanlar? Adeta fırın seansı! Vatandaş perişan, nefes almakta zorlanıyor. Peki neden klimayı açmıyor bu şoförler?
Biraz rakamlarla konuşalım. Çoğu dolmuş, Ford Transit 14+1. Motor gücü 151-175 beygir. Trabzon’da iniş-çıkış çok, dur-kalk bol. Fabrika verisi bir kenara; gerçek hayat şartlarında bu araçlar 100 km’de 11-13 litre yakıyor. Ortalama 12 litre diyelim.
Güncel motorin fiyatı? 52,83 TL. İşte hesap:
Klima kapalı (100 km): 12 L x 52,83 TL = 633,96 TL
Klima açık (100 km): 13,4 L x 52,83 TL = 707,92 TL
Fark: 73,96 TL
Günlük 11 tur atan bir dolmuş (44 km) için bu fark 32,5 TL. Ayda (30 gün) ise 976 TL ek maliyet!
Şoförler haklı mı? Bir yandan evet, çünkü yakıt farkı az değil. Ama yolcu? Neredeyse pişiyor. Klima artık lüks değil, ihtiyaç. Hele yaşlılar, çocuklar, kronik hastalar için bu durum sağlık sorunu.
Peki çözüm?
-
Dolmuşa zam mı yapılmalı?
-
Yolcu başına 1 TL klima farkı mı uygulanmalı?
Çünkü şu gerçek: Trabzon’un yazında klimayı açmak sadece konfor değil, insanlık meselesi. Şoför camdan gelen rüzgarla serinliyor olabilir, ama arka koltukta yolcu kavruluyor.
Soru şu: Günde 32 TL fark için yolcuyu fırında mı pişirmeli? Yoksa “Şoförüm klimayı aç!” deme zamanı geldi mi?