Tıpkı, Nazım’ın dediği gibi..!

Trabzonspor’un şampiyonluk şölenlerinin;

-En anlamlısı

-En değerlisi

-En tarih ve geçmiş kokanı

Deniz yolu ile alınan seferdi.

Şampiyonluk şölenini, geçmiş şölenlerle ilişkilendirerek kutlama fikri harikaydı.

Balıkçı teknesinde başlayan gelenek,bir gezinti gemisi ile devam etti.

Karadeniz, fırtınası ile buluştu.

Hele, teknesini alıp denize açılanlar, bana Nazım Hikmet’in Kurtuluş Savaşı Destanı’daki şu dizeleri hatırlattı..;

“Dümende ve baş altlarında insanlar vardı ki
Bunlar uzun eğri burunlu ve konuşmayı şehvetle seven
insanlardı ki
Sırtı lacivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin zaferi için
Hiç kimseden hiçbir şey beklemeksizin bir şarkı söyler gibi
ölebilirdiler
Arhavi'den Batum'dan havara etti kalktı
Pupa yelken giderken cigarasını yaktı
Taka yüklü cephane Trabzon'a varacak
Düşmana rast gelirse takayı batıracak
Bak Rize'ye Rize'ye selam olsun Gaziye
Ellibeş de sefer ettik Kuvay-ı Milliyeye
Of Sürmene arandı biz geldik Trabzon'a
Bin kaptan kurban olsun Kurtuluş Savaşına

Ve çok uzak çok uzaklardaki İstanbul limanında
Gecenin bu geç vakitlerinde
Kaçak silah ve asker ceketi yükleyen laz takaları
Hürriyet ve ümit su ve rüzgardılar

xXx

Şölenin 3 güzelliği

  1. Harika  bir organizasyon
  2. Mükemmel bir planlama
  3. Taraftarın, üst düzey sahiplenmesi

Şölenin 3 kusuru..

  1. Sunucunun Aslan Kar olmaması
  2. Ümit Özdağ’ın restinin görülmesi
  3. Kupa ile şampiyonluk turunun  taraftarlarla birlikte atılamaması

Şölenin 3 süprizi

  1. Abdülkadir Ömür ile Siopis’in kolbastısı
  2. Zokora’nın  şölene gelmesi
  3. Şölenin başlamasından epey bir süre geçtikten sonra tribünleri Atatürk ve R.Tayyip Erdoğan posterinin asılması

xXx

En milli, en yerli en milliyetçi..!

Bu ülkenin en milli en yerli en milliyetçi şehri Trabzon’dur.. Karadeniz tümden ülkenin çimentosudur.

Trabzonspor ise;

Devrimcidir; İstanbul dukalığının saltanatını yıkmıştır.

Milliyetçidir; Değerlerine, ülkülerine bağlıdır.

Enternasyonaldir; Dünyaya açılmış, dünya takımı olmuş. Dünyada yığınla taraftarı vardır. Yunanistan’da bile.

Cumhuriyetçidir; Çünkü Cumhuriyet döneminde kurulmuştur.

Mağdurdur; Elinden göz göre göre şampiyonlukları alınmıştır.

Gururludur; 9 şampiyonluğu vardır.

Ekoldür; Futbolun kitabını yazmıştır.

Şampiyonluk kutlamalarında Yunanlı sanatçı Tsahourdis’in davetini, alıp Pontuslaştıran;

Ümit Özdağ’ın amacına ulaşmış olması, mükemmel şampiyonluk şölenine gölge düşürmüştür.

Bir sezon boyu rakiplerin türlü oyun ve organizasyonlarına karşı dik duran.Bir idmanda Bakasetas’a sorulan sorudan hareketle, günahsız gazeteci kızımızı işsiz bırakan Trabzonspor yönetimi, Özdağ’ın ırkçı söylemi karşısında eli kolu bağlanmıştır.

Ürkmüştür. Korkmuştur.

Davet ettiği sanatçının arkasında duramamıştır.. Ya davet etme, ya da o sanatçıyı sahneye çıkar.

Bu mantıktan hareketle takımımızdaki iki Yunanlı futbolcunun da yer alması, Özdağ’a göre de bir Pontusçuluktur. Siopis’in Podyuma Sirtaki oynayarak çıkması da. Eğer Özdağ, bu uyarısında samimiydiyse program günler önce açıklandı. O zaman uyarısını yapardı.Tam şölen günü yapması, samimi olmadığının kanıtı.

Bütün politikasını ırkçılık  üzerine kuran bir siyasetçinin bir büyük camianın şampiyonluk kutlamalarına iki satır twetter ile gölge düşürmesi, hiç olmadı..

Hiç

xXx

Ah hocam gelmeliydin, gelmeli

Sonra diyorsun ki, bu camia beni niye sevmiyor?

Niye bana karşı bir anlamsız tavır içindeler.

Bütün şampiyonluklarda varım.

Hiçbir takıma transfer olmadım.

Trabzon’da doğdum, Trabzon’da büyüdüm.

Efsane oldum.

Düzen elimden şampiyonluğumu aldı.

Şike’ye kurban oldum.

Trabzon’a kendimi sevdiremedim.

Ah hocam ah..

İki elin ateş altında da olsa, Şampiyonluk şölenine katılmalıydın.

Hiçbir mazeretin kabul değil.

Gelmeliydin. Adının verildiği statta sen de coşkuya ortakolmalıydın.

Olmadın.

Ziya Doğan’nın geldiği yerde haydi haydi sen ev sahibi olarak millete hoş geldin demeliydin.

Sonra da diyorsun ki, Şenol Güneş niye sevilmiyor?

Seni sevenlerin elini kolunu bağladın Hocam.

Sen şu törenlerde olmalıydın.

Bizle coşmalıydın.

Horonda da görmeliydik seni hocam.

xXx

Ne çok yabancı var!

Şampiyonluk şölenini, basın tribününde gazetecilerin eşleri ve çocukları da izledi. Çok yakın dostum, gazetecinin eşi de birkaç koltuk uzağımızda oturuyordu.

Şampiyon futbolcular platforma çıkarken, bana şöyle dedi;

-Ne çok yabancı futbolcu var.

Evet.

Bu senenin şampiyonluğu Trabzonspor’da bir geleneği de yerle bir etti.

Trabzonspor’da şampiyonluk serüveni şöyle yürüdü.

-Önce yerlinin yerlileri ile şampiyonluk. Atletico Bilbao modeli.

-Sonra yerlinin yerlileri ve yerliler kaynaşması ile şampiyonluk.

-Ardından  yerlinin yerlisi, yerliler ve sınırlı yabancı

-Sınırlı yabancıdan kuralların tanıdığı sayıda yabancı

3’üncü planlama  tutmadı.

Arada bazı kupalar alında ama şampiyon olunamadı.

Ama bu sezon yani 4’üncü planlama tuttu.

İlk üç anlayış yerle bir oldu.

Bu dördüncü anlayış doğru mu yanlış mı..?

Şampiyonlukla doğru olduğu görüldü.

Gelecekte ne olur.?  Göreceğiz

xXx

Avcı’nın seçtiği müzik!

Abdullah Avcı şampiyonluk şöleninde yine yaptı yapacağını. Seçtiği şarkı ile de mesaj verdi. Emir Can İğrek’in “Beyaz” şarkısının bir dörtlüğü tam Avcı’yı anlatıyor

Bu yol nereye gider bilmem ama yürüyorum işte
Yüzüme vuruyor arada fırtınası, korkuyorum ne var?
Düşe kalka büyüyorum işte
Biraz yaram var ama geçecek bu gidişle

Tam Avcı’nın Trabzonspor’a evet dediğinin bir biçimde öyküsü gizli bu sözlerde.

Düşe kalka büyüdün Hocam.

Zirvedesin artık.

xXx

Ağaoğlu, siyasete girer mi?

Trabzonspor’un tarihine baktığımızda, 1980 darbesinden sonra oluşan siyasi zeminde, hep bünyesinden siyasetçi çıkarmıştır. Ya da siyasi partiler Trabzonspor ile bütünleşen isimlere siyaset yapması için teklif getirmiş. Getirmekle kalmamış çeşitli yollar denemiş, güçlü bazı isimleri devreye sokarak da telkinlerde bulunmuştur.

Siyaset, Trabzonspor ülke gündemini belirlediğinde içinden birini saflarına katmayı çok arzulamıştır. Katmıştır da.

1980 sonrası ANAP kurulurken Eyüp Aşık, Trabzonspor yönetiminde mali saymandı.. O özelliği ile partiyi kurdu, vekil oldu. Bakanlık koltuğuna oturdu.

Faruk Özak, AK Parti kurulduğunda sessiz bir kenarda bekledi. Ama bir gece ansızın AK Parti’nin ikinci sıra milletvekili adayı oldu. Özak, teklifi yığınla dostunun araya girmesi ile zor ikna oldu. Trabzonspor Başkanlığı döneminde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan R.Tayyip Erdoğan’ın kulübe yaptığı manevi ve maddi desteğini almıştı. Erdoğan bizzat aradı, evet dedi.  Sonra da hem zamanın Bayındırlık Bakanlığı  ile Spor bakanlığı koltuğuna oturdu.

M.Ali Yılmaz; Süleyman Demirel’in Doğru Yol Parti’sinden milletvekili adayı oldu. O dönem Demirel, partisini geniş bir yelpaze açarak şekillendirdi. ANAP’a karşı verdiği siyasi mücadelesinde, CHP’liliği ile bilinen Yılmaz’a Trabzon’dan ilk sırayı verdi. Yılmaz da bakanlık yaptı.

Ardından bir süre Trabzonspor’dan siyasete geçen olmadı. Zira, takımın belirgin bir başarısı yoktu.

Şimdi öyle değil.

Trabzonspor gündemde.

Geniş kitlelerin desteğini almış. Türkiye, hatta Dünya genelinde bir sempatisi var.

Ahmet Ağaoğlu da bu ilginin sembolü.

Ve doğal olarak siyasi partilerin radarında.

Kendisi ne kadar siyasete mesafeli dursa da siyaset; ilgi odağı olan her insanı saflarına katmak ister.. Trabzon siyaseti de bu örneklerle dolu.

Ahmet Ağaoğlu da o ilginin odağında.

Ağaoğlu, bütün siyasi partilerin ajandasında yazılı. İzleniyor. Hatta şimdiden ne düşündüğü de merak ediliyor. Öğrenilmeye çalışılıyor.

Ağaoğlu, karizması ile hem Cumhur hem de Millet ittifakının kabulleneceği bir isim.

Kendisi ne kadar siyasete uzak ve mesafeli olsa da siyaset onu çok yakın hissediyor.

xXx

Çok hakkımızı yediniz çok..!

1972-73;  2. Lig beyaz grup şampiyonluğumuz PTT’nin Trabzon’a maça gelmemesi ile 3-0 hükmen yenik sayıldı. Kayserispor bir gol averajla  şampiyon oldu. PTT maça gelse Trabzonspor 4 farklı galibiyet alsa şampiyon olacaktı.. Alın size ince ayar!

1995-96; Fenerbahçe şampiyon.. Bu sezonda da ince bir ayar vardı(!) Devlet bütün gücünü Trabzon’a yığdı. Beraberlikte Trabzonspor şampiyon olacaktı. Mağlup oldu.

2004- 05; Bu sezon  Trabzonspor’u hakemler resmen biçti. Resmen hakkını yedi. Fenerbahçe şampiyon oldu

2010-11; Türk futbolunun yüz karası sezonu.. Fenerbahçe şike ile şampiyon oldu. Tapeler gün ışığına çıktı., Tarla sürmeler parolası ile şike yönlendirildi. Fenerbahçe şampiyon oldu. Zamanın başkanı Aziz Yıldırım “Ben şike yaptımsa Fenerbahçe için yaptım” diyerek sezonu özetledi.

2019-20;  Bu sezonda da Trabzonspor hakemler tarafından biçildi. Şampiyon M.Basakşehir oldu.

Ve 2020-21 sezonu; Bütün güçlere karşı eze eze Şampiyon olduk