“Referansım, geçmişimdir”
Bu söz Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Akçay’a aittir.
Başarılı insanlar çoğu kez toplum içinde fark edilir. Yaşadığı ülkeye hizmet ederken, sorumluluklarını bilen, sorunları çözmek için mücadele veren; verirken de beynini, bedenini, maddi manevi imkânlarını kullanmaktan çekinmeyen insanlardır.
Mumla aradığımız değerli işadamlarına bir örnekte İsmail Akçay’dır.
İsmail Akçay, Sevgili ağabeyim rahmetli Necati Çimen’den sonra Gümüşhane’yi en iyi temsil ettiğine inandığım kişilerin başında gelir.
SAYIN AKÇAY, BUGÜNKÜ KONUĞUM.
Sayın Akçay, yaklaşık 20 yıldan bu yana Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı yapmaktadır. Yani 20 yıl Gümüşhane’yi kendine dert etme görevini üstlendi.
Yeterli mi? değil. Daha gelişmiş daha cazip daha yapıcı ve tercih edilebilir Gümüşhane özlemimizdir. Gümüşhane’yi daha iyi tanımak için İsmail Akçay’a konuk oldum.
İsmail Akçay,“Gümüşhane iş dünyası da Gümüşhane kamuoyu da beni tanır. Geçmişim referansımdır”.
“GEÇMİŞİM REFERANSIMDIR”
Gelin referansın detaylarına bakalım.
Gümüşhane’nin dört bir yanı dağ ve tepeden oluşmaktadır. Yani yatırım yapılacak gelişmesine kalkınmasına itici gücü sağlayacak düz alanı yoktur. Bunun için yinede sanayi kervanına katılmak için Organize Sanayi bölgesine ihtiyaç vardı. Gümüşhane; bu anlamda en büyük sıçramasını Gümüşhane Organize Sanayi Bölgesi (O.S.B) ile yaptı. Organize Sanayi Bölgesi kurulması için 1997 yılında düğmeye bastı. O.S.B ayaklandı, yürüdü ve bu günlerde koşmaya başladı. Her devresinde emeğinin olduğuna inandığım Akçay, O.S.B’nin bu günlere gelmesinde son derece mutlu. Çünkü O.S.B demek Gümüşhane için büyük bir istihdam iş ve aş kapısı demek. Demek çünkü önceleri temkinli yaklaşan işadamları; şimdi yer bulamamaktan yeni yatırım yapacak alan bulamamaktan şikayet! ediyorlar.
KOSGEB FAALİYETTE
Büyük esnaf bir anlamda rahatlamıştı ancak Gümüşhane’de küçük esnaflarda hizmet bekliyor. Kısa adıyla KOSGEB’e olan küçük ve orta ölçekli işletmeler müdürlüğünün kurulmasına öncülük yaptı. Ardından devam etti. Sayın Akçay, bir ilki daha gerçekleştirerek ‘K’ belgesinin ve Sayısal Takograf belgelerinin Gümüşhane’den verilmesini sağladı.
SİYASETE ISINAMADI
Bir dönemde de siyasete girmeyi denedi ama…
AKÇAY, kendini Gümüşhane’ye adayan biri olarak Kürtün’le, Torul’la, Goryana’yla, Öz Kürtün’le Yağlı Dere’yle, Kale Dere’yle, Kara Mustafa Deresi’yle, Köse’yle, Kelkit’le, ve Şiran’la iç içe yaşıyor. Bunu da siyasi arenada daha geliştirmek için haziran seçimlerinde aday adayı oldu ama yol verilmedi.
GÜMÜŞHANE’DE 5 SEKTÖR ÖNEMLİ
Gümüşhane ile nefes alan, Gümüşhane ağladığında ağlayan, Gümüşhane güldüğünde gülen İsmail Akçay ile kısa siyasi görüşmenin ardından asli işi olan ekonomiye dümen kırdık. Akçay, bakın neler söyledi. “Gümüşhane’nin kalkınmasında beş sektörü önemli görüyorum. Bunlar turizm, tarım hayvancılık, madencilik,eğitim ve yöresel ürünler sektörüdür. Bu beş sektör üzerinde çalışılarak hızla gelişen ve hızla zenginleşen bir Gümüşhane en büyük hedefim. Bir başka hedefim ise Askeri Birliğin Gümüşhane’ye getirilmesi. Turizm başta olmak üzere tarım ve hayvancılık olmazsa olmaz sektörlerimizin başında geliyor. Eğitim sektörü ile söyleyeceklerim de var. Gümüşhane Türkiye’de Eğitim iklimi olarak en müsait ildir. İlimizi kampus kent haline getirmemiz lazım. Yöresel ürünlerimiz hakikaten bizim yüz akımızdır, yeni bir sektördür, genç bir sektördür koşan bir sektördür. Şu anda yöresel ürün sektörümüz desteklenmektedir. Bizde bu sektörün koşmasına destek verdik vermeye de devam edeceğiz”.
ATIL TESİSLER YATIRIMCISIN BEKLİYOR
Bana sorarsanız bu etkinlikler bir il için yeterli değil. Bir zamanlar Kelkit’te kibrit ve un fabrikaları vardı. Bu gün yok. Hatta il içinde bile ilin geleceğini belirleyecek atıl fabrikaları görmek beni üzüyor.
Başkan Akçay’ın alkışlanacak başarıları olduğu muhakkak. Ama benim ekonomi gazetecisi olarak atıl fabrikalar hakkında beklentilerim var.
Madde madde sıralayalım. 1- Atıl duran Gümüşsu Kuşburnu tesislerinin yeniden faaliyete geçmesi, 2-Un sektöründe dışa bağımlılığının azaltılması için Güdesan Un A.Ş’nin masaya yatırılması, 3- Tekstil sektörünün canlandırılmasını sayabiliriz. Bahsettiğim sektörler Gümüşhane’ye hem istihdam hemde katma değeri yüksek gelir getirecek özelliklere sahiptir. Ticaret odası bu noktada önemli bir misyon üstlenmeli
GÜMÜŞHANE BABAYİĞİT DİYARIDIR
Başarılarından sıkça bahsettiğim Başkan Akçay, gerek Gümüşhane’de ve gerekse Gümüşhane dışında birçok varlıklı işadamları ile temastadır. Yapılacak tek bir şey var. Masaya oturacak ve bir işadamına kuşburnu, bir işadamına tekstil firmasını bir işadamına da un fabrikasını “Gümüşhane ekonomisine kazandır” diyecek. Bu tesisler il ekonomisini taşıyacağı gibi yeni firmaların kurulmasına de emsal teşkil edeceğine inanıyorum. Zaman Gümüşhaneli BABAYİĞİTLERİN zamanıdır.
Çünkü Gümüşhane, ilgimi çeken illerin başında geliyor. Birçok dostum, arkadaşım, sevenim ve sevmeyenim var. O yüzden Gümüşhane kaderine terk edilmemeli. Başta söylediğim gibi ‘REFERANSIM GEÇMİŞİMDİR’ diyen başkandan tarihi İpek yolu ve Trabzon-Erzincan demiryolu üzerinde, gelişmiş şehir yapısı, tarımı, hayvancılığı, tarihi ve turistik yerleri ve iklimi sert ancak mert yürekli insanların yaşadığı Gümüşhane’yi ayağa kaldırma zamanı gelmiştir.
İsmail Akçay, bu fırsat kaçırmamalı.
Zaman icraat zamanı…diyen Akçay’ın misyonuna kulak verelim. “Adaletten Ayrılmadım, Milli ve Manevi Değerlerde Taviz Vermem, İnsanları ve Doğa’yı Karşılıksız Severim ve çok Çalışırım” diyen Sayın Akçay’a Gümüşhaneliyim diyen her kesin yanında olmasını bekliyorum.
Gelecek yazım da; Gümüşhane iş dünyasının, İsmail Akçay hakkında ne düşündüğü aktarmaya çalışacağım.
Gümüşhane’ye en derin saygılarımla…
