Trabzonspor bir krize doğru sürükleniyor…

Sezon başı yapılan transferler tutmadığı gibi yönetim tarafından çok güvenildiği açıklanan yardımcının yardımcısı Newton ile de 7 maçta bir galibiyet alındıktan sonra yolların ayrılması aslında öngörünün ne kadar hatalı olduğunu ortaya çıkardı.

Ve sokaktaki çocuğun dahi Trabzonspor’da tek eksiğin ‘SAVUNMA’ olduğunu bildiği gerçeğinin yanında defalarca söylediği ‘takımın iskeleti bozulmayacak’ ifadesinin sonrasında Novak, Sosa ve Sörloth ile yollar ayrıldı.

Mali kriterler elbet önemli ancak herkes tarafından bilinir ki sportif başarı yoksa taraftarın gözünde mali kriterin çok da bir önemi kalmaz. 

Milyonlarca Trabzonspor taraftarı bu aralar oturdu Sörloth’un gol atmasını bekliyor. Sörloth gol atarsa Başkan Ahmet Ağaoğlu’nun konuşmasına nail olacağız.

Yapımcı olan asbaşkanımız ise asıl filmi bize şimdi izletiyor ama pandemi sonrası vizyona giren bu filmin ne zaman final yapacağı da merak konusu!

Transferde yüzde 90 başarılıyız diyen başkan, Başakşehir maçında Safa Kınalı’yı, kupa maçında forvet bulamadı Kerem’i oynattı. Transfer başarısı olarak taraftara bunu mu sunduk diye düşünmüşlerdir umarız… 

Sakatlanan Trondsen’i pas geçerek konuşacak olursak Flavio ile Marlon belki iyi bir alternatif olabilirler.

Diğer transferlere ödenecek garanti ücretlere bakalım…

Djaniny’ye 4 milyon Euro, Diabate’ye 3 milyon Euro, Baker’e 700 bin Euro, Afobe’ye 1 milyon 300 bin Euro, Plaza’ya 2 milyon 860 bin Euro ve toplamda 11 milyon 840 bin Euro oluyor.

Bu sözleşmelere Türk lirası karşılığında bakacak olursak 112 milyon 480 bin TL yapıyor. Yoksa transfer başarısı bu mudur diye de sormadan edemiyoruz. 

Sayın başkana soruyoruz başarı kelimesinin anlamı nedir?

‘Trabzonspor’da başarısız olduğumu hissettiğim an bir dakika burada kalmam, zaten kalırsam bu ihanettir’ diyen Ahmet Ağaoğlu için başarı Sörloth’tan gelen parayı bu oyunculara verip 70 gün sonra kadro dışı bırakarak taraftarın önüne atmak mıdır?

Zor bir zamanda göreve gelmiş, getirilmiş olabilirler ancak bu durumun düzelmesi için neler yapılıyor, hangi adımlar atılıyor, ne gibi hamleler planlandı… Bunların açıklanması, taraftara şeffaf olunması gerek.

***

Bir parantez de gönderilen oyunculara açalım… Bu yönetim takımdan önce huzursuzluk yarattığı ifade edilen Onur’u, Burak’ı gönderdi. Doğru bir karar ancak şekil olarak hatalıydı kanımca. 

Sonra Yusuf Yazıcı’nın ‘Yusuf gitmek için çok ısrarcı davrandı, biz göndermedik’ denilerek gönderilmesinin ardından daha sonraları Yusuf ile ilgili ‘Ben futbolcu satmak zorunda kaldım, aradaki boşluğu kapatmak için’ ifadeleri kullanılmıştı. Yusuf, gitmesini istemeyen milyonlarca taraftarın önüne atılmıştı bu şekilde.

Yakın zamana gelecek olursak ise Sosa ve Novak, Fenerbahçe’ye gittiler… Ağaoğlu’nun, Ali Koç’un yanında attığı kahkahalar meğer bir hafta sonra olacaklar için Trabzonspor taraftarınaymış. 

Ağaoğlu’nun sürekli övgüyle bahsedip transfer başarısı olarak nitelendirdiği Sörloth transferi var. Sörloth, ‘Trabzon’a gelmiyor, telefonlara çıkmıyor’ denilerek diğer örneklerde olduğu gibi bir anlamda taraftarın önüne atılmak istendi.

Umarız ki bu oyuncular için uygulanan ‘taraftarın önüne atma uygulama politikası’ Nwakaeme için de uygulanmaz.

***

Marka değerine bakalım… 

Geçen yıl alınan Türkiye Kupası kaç taraftarı cezbetmiştir... 

Devre arasında savunmaya yapılacak olan 2 takviye ile bu takım belki de şampiyonluğa uzanacaktı. Sonra ne mi olacaktı? Şampiyonluk priminden tutun Şampiyonlar Ligi’ne katılım ücretlerine kadar yüzlerce milyon lira gelecekti. 

Dahası da var… Başakşehir’in rakiplerine bakalım. Trabzon’a, dünya devleri PSG, Manchester United, Leipzig gelebilirdii. Bu takımlardan fark yenmiş olsa dahi bu takımı dünya izleyecekti, marka değerin artacaktı ve gelecek para ile o zaman mali kriterlerden bahsedebilirdik. Aslında kaçan çok şey var geriye dönüp bakarsak…