Samsun, Güney Çevre Yollarına yıllar önce kavuştu. Ordu Güney Çevre Yolunun birinci etabı hizmete girdi. Rize’nin Güney Çevre Yolu tamamlandı. Gümüşhane’nin Çevre Yolu tamamlandı. Giresun’un Güney Çevre Yolunun yapımına bu yıl başlanması bekleniyor. İlleri geçelim Karadeniz sahilinde Ünye ve Fatsa gibi ilçelerin bile artık Güney Çevre Yolu var.
Ama gelin görün ki bu bölgenin stratejik başkenti olarak gösterilen Trabzon’un Güney Çevre Yolu konusunda yaprak kıpırdamıyor. Trabzon’a verilen önemli sözler hep havada kalıyor. Kanunu bile çıksa yatırım programına bile alınsa değişen bir şey olmuyor.
Şunu net olarak söyleyebiliriz ki Trabzon bölgedeki lider olma konumundan her geçen yıl uzaklaşıyor. Sanki şehrin basireti bağlandı. Bunun sorumlusu; kim ne derse desin siyasetçiler ve kentin sivil toplum kuruluşlarıdır.
Sadece iki örnek vereceğim.
Bu şehir için önemsediğimiz iki önemli ve büyük proje vardır. 
Biri demir yolu diğeri Güney Çevre yolu…
Demir yolu konusunda Trabzon adeta cezalandırılan bir şehir durumundadır.
1924 yılında TBMM’de kanunlaşıp 1925 yılında yürürlüğe girmesi istenen Trabz
on – Erzurum Demiryolu Projesi yapılmamıştır. İlk proje düşüncesi Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1840’lı yıllara dayanan demir yolu için şimdi yeniden çalışma başlatıldı. Dört gözle verilen sözü, yani 2023’ü bekliyoruz.
Peki, ya Güney Çevre Yolu…
Yıllarca umutla beklenen Güney Çevre Yolu için ilk ciddi adım 21 yıl önce 1998 yılında atıldı. Projelendirilen ve hatta ödeneği de bulunan yol Yüksek Planlama Kurulu (YPK) raporu doğrultusunda dönemin Bakanlar Kurulu ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından onaylanarak yatırım programına alındı. Tozlu raflarda bekliyor.
AK Parti Hükümetleri döneminde kabul etmek gerekir ki ulaşım konusunda özellikle de kara yolu anlamında ciddi adımlar atıldı. Ülkemizde son yıllarda çok sayıda kara yolu inşa edilirken, Trabzon’un beklediği Güney Çevre Yolu’nun bir türlü yapılmaması hayal kırıklığına neden oluyor. 

Daha önce birçok siyasinin gündeme taşıdığı Güney Çevre Yolu’nun bir an önce başlaması şehrin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Çünkü şehir tıkandı, kilitlendi. Trabzon’un güneye doğru büyümesi gerekiyor. Henüz güneyde yapılaşma başlamadan yolla ilgili adımların atılması gerekiyor.
Öte yandan özellikle yaz aylarında içinden çıkılmaz bir hal alan trafik yoğunluğunun ortadan kalkması için de Güney Çevre Yoluna bir çıkış yolu olarak bakmak gerekiyor.

*

Yine alternatif hiçbir yolu bulunmayan Akçaabat geçişinde uzun araç kuyrukları oluşurken, tüm kesimlerce kabul edilen çözüm ise yine Güney Çevre Yolu olarak görülüyor.
Yapılması beklenen ve olması gereken projeler hayata geçmeyi beklerken bir de bakıyorsunuz yoldan köşeyi dönen bazı firmalar absürt projelerle ortaya çıkıyor.
Özellikle son birkaç aydır da Akçaabat’ın kuzeyinden geçmesi planlanan bir yol projesi konuşuluyor. Düşünceye göre Akçaabat Sahil Yolu, Akyazı Tünel çıkışı sahilinden başlayacak, ilçenin batı çıkışında Rahman Camisi civarında ana yolla birleşecek. Deniz dolgusu ile yapılacak olan bu sahil yolu ile birlikte Akçaabat ilçesi ile deniz arasında Trabzon’da olduğu gibi adeta bir duvar oluşturulacak.


Yukarıda da bahsettiğimiz gibi projeyi özel bir firma hazırlattı ve Karayollarına dayatmaya çalışıyor. Son yıllarda maalesef hep böyle oluyor. Özel bir firma proje hazırlıyor. İçeriden bir adamını bulup projeyi kabul ettiriyor ve ihalesini de alıp paracıkları cebe indiriyor.
Düşünülen yol projesi, dolgu ile yapılması halinde Akçaabat’ın idam fermanıdır. Ancak bu işin uzmanı mühendisler ve raporlar ne der bilmiyorum. Belki denizden direkler üzerinden (dolgu yapılmadan) bir yol geçirilebilir. Ancak böyle bir proje ilgili firmaya para kazandırır mı (!) bilemem. 
Yine de en sağlıklı çözüm Güney Çevre Yoludur diyorum.