Trabzonspor ne yapmalı…

Spor Toto Süper Lig nihayet tamamlandı. Nihayet diyoruz çünkü futboldan çok hakem kararlarının konuşulduğu bir sezonu geride bıraktık. Üstelik teknolojinin geldiği nokta belliyken Video Yardımcı Hakem Sistemini (VAR) bile elimize yüzümüze bulaştırdık.

3 Temmuz Şike Soruşturmasının dışında tutulan hakemler bu kez de sanki VAR’ı sabote etmek için bir yarışın içine girdi. Neden? Gördüklerini çalmak mecburiyetinde kalmamak için… Kimse hikaye atlanmasın. Ekranda canlı olarak izlediğimiz bir sürü görüntü bize bunu dedirtiyor.

Bu sezon da hakemlerden yana en çok canı yanan takım Trabzonspor oldu. Ama en çok konuşulan hatalardan biri Trabzonspor’un Galatasaray’a karşı kaybettiği İstanbul’daki maçta yaşandı. Hakem Ümit Öztürk gördüğü (defalarca izlemesine rağmen) penaltıyı çalmadı, çalamadı.


Trabzonspor’un başarılı Teknik Direktörü Ünal Karaman, 3-1 mağlup oldukları Galatasaray maçının ardından isyan etmişti. Karaman, aynen şu cümleleri kurmuştu: “Ortaokulda 'Bakmak ve görmek' diye bir kitap vardı. İnsan bazen bakar ama görmez. Oyuncularımıza hep bunu anlatmaya çalışıyoruz. Saha içindeki ekrandan gördüm pozisyonu ve çok rahat döndüm arkama, çünkü çok barizdi. Bazen biz görüyoruz ama görünmüyor.”

Başka ne desin ki?

Yurt dışında çok başarılı müsabakalar yöneten Türk hakemleri sıra Süper Lig’e gelince yerlerde sürünen bir yönetim ortaya koydu. Topu oyuna sokan mı ararsınız, rakip futbolcu ve teknik direktöre “Ne olur tekrar etme, cezalandırmak zorunda bırakma beni…” diye yalvaran mı ararsınız… Yok yok…

*

Bütün bunlara rağmen Trabzonspor lige damgasını vurmayı başardı. Alnının teriyle 63 puan topladı. Puanlardan daha fazlasını toplayarak gönüllerin şampiyonu oldu. Altyapıdan bünyesine kattığı topçularıyla örnek oldu. Türk futbolunun kurtuluşu için bir projeyi ortaya koşmuş oldu.

Başarıya koşan kulüpler için vazgeçilmez futbolcular vardır. Avrupa’daki çoğu kulüpte bunları görmek mümkündür. Ne kadar para verirseniz verin o futbolcuyu o kulüpten alamazsınız.

Şimdilerde Trabzon’da bir tartışma var. Yusuf Yazıcı, Abdülkadir Ömür, Abdülkadir Parmak, Hüseyin Türkmen ve Uğurcan Çakır için satış senaryoları yazılıp çiziliyor. Kulüp yönetimi ne düşünüyor bilmiyoruz ama şahsen karşı olduğumuz bir durumdur. “Kulübün mali durumu belli. Yönetim fiyatını bulursa satsın” diyenleri duyar gibi oluyorum. O yönetim kulübü iyi yönetmek ve maddi sorunları çözmek için seçildi. Fedakar taraftara ve şehre tek vereceği şey başarıdır. Bu da iyi bir kadro ile mümkündür. Trabzonlu futbolcuların hemen fiyatını bulunur bulunmaz satılması kulübe hiçbir katkı koymaz. Kulübün maddi sorunları; ancak ve ancak başarılar sonunda elde edilecek gelir, bunun yanında satacağınız ürünler ve biletlerle düzelir. Gerisi bize göre hikayedir. 

Trabzonspor sahip olduğu kadroyu mümkün olduğunca elinde tutmalı ve 3-4 transferle yeni sezona merhaba demelidir. Ve hakemler konusunda önümüzdeki sezon da canı yanacağı kesin. Buna göre tedbirini almalı ve hakemleri de yenmelidir…

Kalın sağlıcakla…