İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri bize göre yersiz ve gereksiz bir şekilde Yüksek Seçim Kurulu (YSK) alınan kararın ardından 23 Haziran’da yenilendi. 

İstanbul’da tekrarlanan büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerini oyların yüzde 54,21’ini alan Millet İttifakı’nın CHP’li adayı Ekrem İmamoğlu kazandı. Rakibi Cumhur İttifakı’nın AK Partili adayı Binali Yıldırım yüzde 44,9 oranında oy aldı.

31 Mart’ta İstanbul’da 8 milyon 866 bin 614 kişi oy kullanmıştı. 23 Haziran’da ise yaşananlara kızıp sandığa gidenler oldu. Oy kullanma oranı arttı ve 8 milyon 868 bin 664 kişi oy kullanıldı.

31 Mart 2019 tarihinde yapılan seçimlerde Millet İttifakının adayı Ekrem İmamoğlu 13 bin 729 farkla yarışı Binali Yıldırım’ın önünde tamamlamıştı. 

23 Haziran 2019 tarihinde yapılan seçimlerde ise Ekrem İmamoğlu, Binali Yıldırım’la arasındaki farkı 806 bin 426’ya çıkardı.

Ekrem İmamoğlu, 4 milyon 741 bin 870 oy aldı. 31 Mart’a göre oylarını 572 bin 105 oy artırdı.

Binali Yıldırım ise 3 milyon 935 bin 444 oy aldı. 31 Mart7a göre oylarını 220 bin 592 oy azalttı.

Seçimde 39 ilçenin 28’inde Ekrem İmamoğlu, Binali Yıldırım’dan daha fazla oy aldı. Binali Yıldırım ise sadece 11 ilçede Ekrem İmamoğlu’ndan daha fazla oy almayı başardı. Ekrem İmamoğlu 31 Mart’ta sadece 16 ilçede Binali Yıldırım’dan daha fazla oy almıştı. Eğer ilçelerde de seçimler yenilenseydi çok daha farklı bir tablo ile karşı karşıya kalacaktık. AK Parti’nin elinde bulunan Meclis ve ilçe belediye başkanlıklarının çoğu uçup gidecekti.

Ekrem İmamoğlu has bir Trabzon delikanlısıdır. Bu sonuçların ardından diyoruz ki kazanan Trabzon olmuştur. Ramazan Bayramında hiçbir davet olmaksızın gönüllü bir şekilde Ekrem İmamoğlu için Meydan Parkını hıncahınç dolduran Trabzonlular kazanmıştır.

Bize göre Trabzon siyasette önemli bir yol almıştır. İmamoğlu inşallah 5 yıl boyunca İstanbul’u başarılı bir şekilde yönetecektir. Bize göre Trabzon’a da Trabzonspor’a da yardımcı olacaktır. Başarılı olursa siyasette daha önemli konumlara gelecektir. Sokakta kimi çevirirseniz aynı şeyi size söyler. Çünkü İmamoğlu Türk Milletinin, partili partisiz her kesimin umudu olmuştur.


 

İstanbul seçimleriyle ilgili yaptığımız bir paylaşıma gelen yorumu siz değerli okurlarımızla paylaşmak istiyorum. “Trabzon kazandı sonuçta. Türk siyasetine memleketimizden iyi yetişmiş ve gelecek vadeden bir siyasetçinin katılması demokratik rekabet, siyasete seviye kazandırılması, Türkiye Cumhuriyetinin kazanımlarına, inançlara saygılı Atatürkçülüğe sahip çıkılması anlamında hepimiz için gurur verici olmalı. Siyaset yüzünden kimse kimseyi incitmesin lütfen. Bu siyasete soyunanları biz zorla işlerinden güçlerinden çağırmadık, kendileri millete hizmete talip oldular. İyi hizmet edeni destekleriz, kötü siyaset yapanı ve hizmetlerinde kusur işleyeni desteklemeyerek demokratik yoldan ya kendine çeki düzen vermeye ya da bu işi bırakmaya zorlarız.”

Katılmamak mümkün değil.

Kazanan demokrasidir… Kazanan hem İstanbul hem Trabzon’dur… Kazanan Türkiye olmuştur…

Hoş geldin Ekrem İmamoğlu…

Tabi bu başarının arkasında da bir kadın var, bunu biliyoruz. Akçaabatlı Ekrem İmamoğlu’nun Çarşıbaşılı eşi hemşerimiz Dilek İmamoğlu… Bakın kendisini nasıl anlatıyor: “Siyasetçi eşi olmak önemli bir konu. Eş arkada mı, yanda mı, önde mı durmalı. Bence nerede ihtiyaç varsa orada durmalı. Destekliyorsunuz, o başarılı oluyor. Bu, ancak mutluluk verebilir insana. Bu anlamda kendimle gurur duyuyorum. Başarılı bir erkeğin arkasında güçlü bir kadın vardır derler. Doktora tezim sırasında arka plan liderliğini öğrendim. Birine dokunuyorsunuz. O da binlerce insana dokunuyor, önemli olan işte bu etki. İlham veren ancak ön planda olmak istemeyen bir kadınım. Siyasete girmeyi hiç düşünmüyorum ancak kadınlar konusunda eşitlik ve özgürlük adına hayallerim var. O alanlarda çalışacağım. Kadınları üretimin, yaşamın tüm alanlarına almak gerek. Kadın mutlu olursa, toplum da mutlu olur. Toplumun mutlu olmasını istiyorsanız, kadınların sorunlarını çözeceksiniz. Bir toplumu yok etmek istiyorsanız, kadınları geri plana atacaksınız, eğitimi bitireceksiniz. Bu kadar net…”

Başka söze ne gerek var.

*

Ankaralı Müdür Trabzon’da başarılı olur mu?

Trabzon Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İl Müdürlüğüne Ankara Ulucanlar SGK müdürü Erdem Akbay atandı. Trabzon SGK il müdürü Aydın Gedikli genel müdürlük emrine atandı.

Önceki gün meslektaşımız Hasan Bahadır ile Akbay’ı makamında ziyaret ederek başarılar diledik. Özellikle Beşikdüzü’ne açılan SGM ile Büyükliman yöresine önemli bir hizmetin kazandırıldığına vurgu yaptık. Bu merkezin kurulmasında büyük katıkları olan ve bölgede önemli bir iz bırakan bölgemizin başarılı bürokratı, Sosyal Güvenlik Müdürleri Derneği Başkan Yardımcısı SGM Merkez Müdür Yardımcısı Hasan Çolak da ziyarette bize eşlik etti.

Akbay, Ankaralı. Çokları bizim gibi ‘Ankaralı bir bürokratın Trabzon’da başarılı olması zordur. Trabzon’da çok kalmaz’ diyebilir. Biz de o ön yargıyla gittik. Ama Akbay, daha önce de hem Trabzon’da hem de Giresun’da bulunmuş.

Trabzon’da halen görev yapan akrabaları var. Trabzon’u iyi tanıyan ve işini çok seven, insanlara hizmet etmeyi çok seven bir insan. Oldukça pozitif bir insan. Trabzon’da başarılı olacağına inanıyoruz.

Bu arada SGK ile önemli bir gelişmeyi de buradan aktarmak istiyoruz. Artık herhangi bir işlem için Trabzon’a gitmenize gerek yok. Of, Araklı, Akçaabat ve Beşikdüzü’ne müracaat ettiğinizde aynen Trabzon’a müracaat etmiş gibi

işleminiz yapılıyor ve işiniz çözüme kavuşturuluyor. Bu adımlar güzel adımlar. ‘Bugün git yarın gel’ mantığını tarihe gömen adımlar. Teşekkür ediyoruz.

*
TRT, Çarşıbaşı'nda tüketilen elektrikten pay almıyor mu?

Biraz da memleketimizi, Çarşıbaşı’nı yazalım.

Çarşıbaşı’nda LGS’de önemli bir başarı yakalandı. Türkiye birincisi olan Muğla ilini bile geride bıraktı. Çarşıbaşı İlçe Milli Eğitim Müdürü Ertan Usta başarı çıtasını her geçen gün daha da yukarılara çıkarıyor. Tabi ki bunu tek başına yapmıyor. Okul müdürleri ve öğretmen kadrosunun, eğitime katkıda bulunan işadamı ve esnafın bu başarıda katkısı büyük.

Sabahın köründe en ücra okulda bile görebileceğiniz Ertan Ustan’ın işine sımsıkı sarılması, özellikle denetim mekanizmasını işletmesi daha birkaç yıl önce eğitimde son sıralardaki Çarşıbaşı’nı zirveye taşıyor.

Ertan Usta Çarşıbaşı’na fakülte kurulması noktasında da elinden gelen gayreti gösteriyor. Şimdilerde Çarşıbaşı Çok Programlı Lisesi’nin üniversiteye verilmesiyle ilgili yazışmalar sürüyor. Sonucu hep beraber bekliyoruz. 

Ancak işadamı Mehmet Kobya’nın fakülte için aldığı alanla ilgili neden bir çalışma yapılmadığını ise hayli garipsiyoruz. Kobya mı bu işe uzak duruyor yoksa Çarşıbaşı MYO ve Fakülte Yaptırma Derneği mi? Yoksa Çarşıbaşılı yöneticiler mi, siyasetçiler mi? Bunun da netleşmesi lazım.

Kışın alışık olduğumuz Çarşıbaşı’ndaki balık kokusu bu kez yazın ortasında patladı. Ancak yükselen tepkiler üzerine bu kez yetkililer gerekeni yaptı ve sorun kısa zamanda çözüldü.

Çarşıbaşı Belediyesi’nin en önemli projelerinden biri olan İskefiye Deresi Peyzaj Düzenlemesi ve yeni Yavuz Grup Yolu güzergahı projesinin ihalesi aylar önce yapılmıştı. Ancak inşaat bir türlü başlamadı. Meğer yine Kamu İhale

Kurumuna takılmış. Şimdilik proje beklemede… Nedense Çarşıbaşı’yla alakalı yapılan proje ihalelerinin çoğunda problem çıkıyor. Umarız kısa zamanda çözülür ve projenin inşaatı başlar.

Geçtiğimiz günlerde Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi akademisyenleri Yoroz Işıklı Feneri’nin belgeselini hazırlamak için ilçemize geldiler. Çekimler sürüyor. Ancak Çarşıbaşı’ndaki hâlâ tahta tezgahlarda dokunan yöresel keşan bezi ve balıkçılıkla ilgili yıllardır çağrı yaptığımız Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) bu ilçeyi hep görmezden geliyor. O kadar fuzuli belgeseller yapıyorlar ki Çarşıbaşı’ndaki bu hazineleri ve değerleri neden belgeselleştirmiyorlar anlamak mümkün değil. Sanki Çarşıbaşı’nda tüketilen elektrikten pay almıyorlar!