Bu günlerde en fazla kafa yorduğumuz konu faiz konusu.

Faizden kaçan Türk halkı sığınacak liman olarak dolar veya altını tercih ediyor.

Çünkü; Türk parasının gücü eriyor. Buna neden ise enflasyon.

Yatırım bizim için önemlidir. Yatırımı yaparken yastık altındaki varlıklar pek işe yaramaz. Bunun için yatırımlarımız veya birikimlerimiz mutlaka Ekonomi dünyasına katılması gerek. 

Bunu söylerken aklımıza hep vatandaşın birikimleri gelir. Pek doğru sayılmaz. Benim asıl söylemek istediğim kamunun, özel şirketlerin birikimleridir. Vatandaşlarımızda bu topluluğa katıldığında yedek akçemiz dağ olur. Ama görüyoruz ki vatandaşlarımız haklı olarak yatırımlarını altından yana kullanır hale geldi. Vatandaşlarımız haksız değildir, çaresizdir. Güvenecek yer aramaktadır.

Geçenlerde okumuştum. Bankalardaki döviz hesapları 147 milyar doları bulmuş.

Vatandaşlarımız dolar fiyatındaki değişimlerden etkileniyor. Dolar fiyatı ucuzlarken, dolar satın alıyor. Dolar fiyatı yükselince, bankalardaki dolar hesaplarını bozdurarak dolar satıyor.

Hal böyle olunca bankalardaki dolar hesabı bu günlerde 94 milyar doların üzerine çıkmış durumda. Dolarını bozduranlar sayesinde 8 milyar dolarlık bölüm satıldı. Türk lirasına dönüldü. Dolar birikimleri toplamı 86 milyar dolara geriledi. Doların yanında altın talebi de bu yıl yükseldi. Altın ithalatı ve Darphane’de kullanılan altın miktarı büyük miktarda arttı.

Sonuç: Türk parasının satın alma gücündeki erimeyi önlemek için; öncelikle enflasyonu aşağıya çekmek zorundayız. Sonra bağımlılıktan kurtulmak, cari açığı küçültmek zorundayız. Ardından ithalatı azaltacak, ihracatı ve turizm gelirlerini artıracak politikalara yönelmek zorundayız.