Önce Erzurumspor macerası ile Türkiye kariyerine başladı. Burada 30 maçta 12 gol atınca bir anda kendini Bordo-Mavi formayı giyerken buldu. Trabzonspor’da tek sezon mücadele etti ve 11 kez giydiği formayı 4 gol ile süsledi. 2000-01 sezonundaki yönetim değişikliği sonrası gözden düşerek Malatyaspor’un yolunu tuttu. Alex Löbe doyamadığı Trabzon’a duyduğu özlemi Almanya’dan dile getirdi.

Türkiye’de forma giydiğin ilk kulüp Erzurumspor’un bugün mücadelesini amatörde sürdürdüğünü biliyor musun?

Sizden duyuyorum. Bir süre takip ettim ama en son 3. Lig’de olduklarını biliyordum. Yazık oldu Dadaşlara. Üzgünüm onlar adına. Erzurum şehri metropol değil. İnsanların tek eğlencesi futbol. Orada oynamak bana keyif vermişti.

Trabzonspor günlerinden bahseder misin biraz?

Büyük takımın havası bir başka oluyor. Benim futbol kariyerimdeki en güzel günlerim Türkiye’de geçti. Türk insanının özellikleri bana çok değerler kattı. Fakat Trabzonspor’da oynarken bir futbol kentini doyasıya yaşadım. Fazla kalamadım ama yaşadıklarım unutulmazdı. Benim dönemimde takım tam 7 yıl aradan sonra ilk kez liderlik koltuğuna oturdu. Bana göre her şey çok güzel giderken yaşanan seçim sonrası Özkan Sümer başkan olunca benim adıma bir anda işler kötüye gitti. Bir önceki yönetimin transfer ettiği bir oyuncu olarak gözden düşmüştüm. Sanırım bunun büyük nedenlerinden biri kulübün yaşadığı ekonomik sıkıntılardı. Ayrılmak zorunda kaldım. Sadece ben değil, ekonomik anlamda takım küçülünce hedeften uzaklaştı. Fakat o yapılanmanın faydalarını Trabzonspor ileride gördü.

Trabzon kenti ile uyumun nasıldı?

Trabzon kentine örnek olarak Dünya üzerinde kaç şehir gösterebilirsiniz? Bir yanınızda masmavi deniz, diğer yanınızda doğanın tüm yeşil tonları. Kafasında futbol olan her futbolcunun yaşayacağı bir kent Trabzon. Sadece denize bakmanız bile size ayrı bir motivasyon sağlıyor. Benim iki oğlumda Trabzon’da okula başladı. Alman okulu olmadığı için onları Türk okuluna gönderdim. Kızlarımda kreşe orda başladılar. Bizim evde o dönem Türkçe konuşulurdu. Ben bu güzellikleri yaşadım. Sadece benim için geçerli bir yorum değil bu, orada futbol oynayan kime sorarsanız sorun bu kenti unutamaz. İnsanların günlük hayatı futbol üzerine kurulu, balıkçıya gidiyorsunuz futbol konuşuluyor. Markete gidiyorsunuz futbol. Futbolu böyle yaşayan kaç örnek gösterebilirsiniz? Yenilgiden sonra 2 saat stadyum içinde beklediğimiz de oluyordu tabi. Fakat bunlar bana göre fanatizm var ama belli sınırlar içinde kalıyor. Türkiye’deki futbol fanatizmini özlemedim desem yalan olur.

Daha sonra Trabzon’u hiç ziyaret ettin mi?

Futboldan fırsat bulamadım. Henüz futbolu bırakalı 2 yıl oldu. Tatillerde tercihim Türkiye olur. Ben gidemedim ancak eşim bir kez Trabzon’u ziyaret etti. Ayrıca Bursaspor’un kaptanı Ömer Erdoğan ile ailece görüşüyoruz. İlk fırsatta Trabzon’a gideceğim.

Trabzonspor için başarının anahtarı nedir?

Trabzonspor altyapısı olan bir kulüp. Bana göre Almanlar gibi düşünmeliler. Altyapıya büyük yatırımlar yapılmalı ve sabırla bunun meyvesi beklenmeli. Bakın Bundesliga’ya. Şampiyonlar Ligi’nde final oynayan Bayern Münih’in ilk onbirinde altyapıdan gelen tam 6 oyuncusu var. Bunlardan birini satsanız altyapının tüm birimleri 10 yıl kendini finanse edebilir. Dortmund, Götze’yi 37 milyona sattı. Kendi futbolcunu kendin yetiştirmelisin. Bunun içinde sabır gerek. Alman disiplinini de unutmamak gerekir. Burada yetişen futbolcuların en büyük özelliği disiplindir. Türkiye’de ise daha çok serbestlik var. Vurdumduymazlık var. Almanya’da 3.5 milyon Türk var. A Milli takım’da 6-7 Almanya kökenli futbolcu var. Türkiye’ni 75 milyon nüfusu var. Fakat ülkenin doğusunda sanki top oynanmıyor. Aslında bu örnekten yola çıkarak şunu söyleyeceğim. Türk insanı futbolda müthiş yetenekli fakat istikrar yok. Alman ekolü örnek alınırsa bugün Türkler de dünyada bir ekol oluşturabilir.

Almanya’ya döndükten sonra Türk futbolcular ile birlikte oynama şansın oldu mu?

Almanya’ya döndükten sonra ilk takımım Wattenscheid oldu. Burada Altıntop kardeşler ile beraber oynadım. Bu iki oyuncu hem karakter hem de futbol olarak mükemmel. Halil’in Trabzonspor’da bulunduğu sürede neler yaptığı ortada. Kaptanlık yaptığını duydum. Demek ki bazı şeyleri hak ediyor. Essen takımında oynarken de Ali Bilgin, Barış Özbek ve Serkan Çalık vardı. Hepsi de kaliteli oyunculardı. Özellikle Ali Bilgin ve Serkan iyi bir Trabzonsporluydu.