Erdoğan'ın konuşmasından satır başları

"Bugünden başlamak üzere 1 Temmuz 2013 Pazartesi günü mesai bitimine kadar, elektronik ortamda başvurular alınmak suretiyle, 46 branşta 600 engelli öğretmen alımı için işlemleri başlatıyoruz" dedi.

"Yapacağımız bir düzenlemeyle bir kısım sözleşmeli personele devlet memurları kadrosuna geçmesine imkan tanıyoruz. 25 Haziran 2013 tarihi itibariyle yani bugün, bundan sonrası geçerli değil, bugün itibariyle, geçmişe yönelik görevde bulunan, 657 sayılı kanunun 4-B maddesine göre çalışan sözleşmeli personel, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49. maddesine göre çalışan sözleşmeli personel ve 4924 sayılı kanun hükümlerine göre çalışan sözleşmeli sağlık personeli, devlet memuru kadrosuna geçebilecek. Bu kapsamda 96 bin 500 personel bulunuyor. Buna ilişkin yasal düzenlemeyi bu yasama döneminde yapmış olacağız" dedi.

"Şiddet hiçbir zaman zaferin müjdecisi değildir. Şiddet biter, ötekileştirir. Şiddete başvuranlar, her zaman, her daim kaybetmeye mahkumdur. Bu millet bu kampanyaları yutmadı, kimin ne yapmak istediğini gördü, her zaman hakkın, haklının yanında yer aldı" dedi.

"Biz hiçbir zaman halkın tepkilerine, taleplerine sırtını dönen, yüz çeviren bir Hükümet olmadık. 10,5 yıl boyunca her bir ferdin, her bir grubun taleplerini, derisinin rengine, diline, inancına, kazancına bakmadan dinledik, dikkate aldık. Geçtiğimizde 10,5 yıl boyunca yüzde 100'ün Hükümeti olmak için tam bir hassasiyet gösterdik" dedi.

"Bazı yazılı ve görsel medyada olanlar, bu tiplere haddini bildirmiyor. Bundan daha büyük haddini bilmemek olur mu? Kalkacaksın sen, Hükümete 'Şu valiyi, şu emniyeti görevden al, şunu açığa al, şunu şuraya götür, bunu buraya götür.' Önce sen haddini bileceksin. Bilmem ne platformuymuş, ne platformu olursan ol. Ayaklar ne zamandan beri baş olmaya başladı. Böyle şey olur mu? Milletin vermiş olduğu bir yetki var. Milletimizin verdiği bu yetkiyi kullanamaz duruma gelirsek o zaman bittik demektir" dedi.

"Biz yüzde yüzün Hükümeti olarak Türkiye'deki her inanç grubu gibi Alevi vatandaşlarımızın da sorunlarına büyük bir samimiyetle eğildik. Bu sorunları çözüme kavuşturmak için önemli adımlar attık. Yeterli olmayabilir. Sorunları henüz tamamen çözme kavuşmamış olabilir. Ancak bu sorunları çözmek için samimiyet göstermediğimizi, art niyetli hiç, hiç kimse iddia edemez" dedi.

"Son yıllarda CHP'nin Alevi vatandaşlarımızın sorunlarını çözmek için gayret sarf etmek yerine onları tahrik etmek için hangi kirli planların içinde yer aldığını da çok iyi biliyoruz. Türkiye genelindeki tüm Alevi kardeşlerimizin de CHP'nin bu kirli, bu tehlikeli oyununu görmelerini kendilerinden önemle rica ediyorum. Kapıların işaretlenmesi olayından tutunuz, Reyhanlı saldırısına, Suriye ile irtibatlarından tutunuz, Gezi olaylarına kadar CHP, çok tehlikeli bir senaryoya aleni şekilde destek vermiştir, destek vermektedir" dedi.

Erdoğan, kendisine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün "bozuk plak gibi "faşist diktatör" dediğini belirterek, "Faşist diktatör görmek istiyorlarsa aynaya baksınlar, geçmişlerine baksınlar. Eğer faşist diktatör görmek istiyorlarsa emri altına girdikleri Suriye'nin Eset'ine baksınlar. Eğer faşist diktatör görmek istiyorlarsa parti genel merkezlerindeki Milli Şef'in fotoğrafına, Dersim katliamının mimarı Milli Şef'lerinin fotoğrafına baksınlar" dedi.

"Divan Oteli'ne polis saldırdı" iddialarına cevap vererek, "Durup dururken polis otele saldırmadı. Meydanlarda polisle çatışanlar, oraya kaçtılar, oraya sığındılar. Oranın sahipleri de onlara güzel bir ev sahipliği yaptı. Onun peşinden polis oraya girdi. Biliyorsunuz, yasalarda yataklık etmek de suçtur. Bu bir yataklık etme suçudur aynı zamanda" dedi.

Erdoğan, gençlere seslenerek, "Bu oyuna gelmeyin, kullanılmayın. Gerçek manada yapacağınız bir şey varsa STK'larla hukuk içinde yapın" dedi.

"Polisimin de yanlışları vardır. Doğrudur. Yanlışı olanlara ilgili zaten Bakanlığım gerekli araştırmayı, soruşturmayı yapıyor. Ama burada olaya geniş baktığımız zaman zulme uğrayan polisimizdir. Şiddete uğrayan polisimizdir" dedi.

Erdoğan,Taksim Gezi Parkı odaklı eylemlerle Türkiye ekonomi üzerinde ciddi operasyon yapılmak istendiğini vurgulayarak, "Bu operasyon tutmadı. Rahat olun. Türkiye üzerinde bu ameliyatı yapamadılar. 10,5 yıldır boyunca yaptığımız köklü reformlar, böyle böyle bir operasyonun başarıya ulaşmasını engelledi. Yatırımcılar ülkemize, ülkemiz ekonomisine, demokrasimize, geleceğimize güven duymaya devam ediyorlar. Ülkemize yatırım yapanlar yatırımlarından vazgeçmiyorlar. Hem doğrudan hem portföy yatırımları devam ediyor" dedi.

"Çözüm sürecini sabote etmek, kardeşliğimizi zedelemek için kullanılan bu gösteriler tam tersine, kardeşliğimizi, birliğimizi daha da perçinlemiştir" dedi.