Uzmanlar, henipavirüs ailesine ait olduğu belirlenen bu virüslerin ciddi solunum yolu hastalıklarına ve beyin iltihabına yol açabileceği konusunda uyarıda bulundu.
Yunnan Endemik Hastalık Kontrol ve Önleme Enstitüsü'nün dört yıllık saha çalışmasında, 10 farklı türe ait 142 yarasanın böbrek dokuları incelendi. Gelişmiş genetik dizileme teknikleriyle toplam 22 virüs tespit edilirken, bunlardan 20’si bilim dünyası için tamamen yeni.
Bunlar arasında en dikkat çekeni, ölümcül Nipah ve Hendra virüslerine genetik olarak oldukça yakın olan yeni iki henipavirüs oldu. Bu virüslerin, daha önce insanlarda yüksek ölüm oranlarına neden olmuş benzer patojenlerle yakınlığı, küresel halk sağlığı açısından ciddi bir risk oluşturuyor.
Meyve bahçelerine yakın bölgelerde yaşayan yarasalarda tespit edilen virüslerin, idrar ve dışkı yoluyla çevreye yayılabildiği, bu nedenle meyveler ve su kaynakları üzerinden insanlara bulaşma riski taşıdığı belirtildi. Uzmanlar, virüslerin doğrudan yarasa temasıyla ya da “ara konak” hayvanlar aracılığıyla insanlara geçebileceğine dikkat çekti.
Özellikle Nipah virüsünün yol açtığı hastalıkların ölüm oranı yüzde 35 ile 75 arasında değişiyor. Solunum yetmezliği ve ensefalit gibi ağır tablolara neden olan bu virüs, geçmişte birçok salgına yol açmıştı. Hendra virüsü de hem insanlarda hem de atlarda görülen ölümcül vakalarla biliniyor.
COVID-19’un da muhtemelen yarasalardan insanlara geçmiş olabileceği düşünüldüğünden, bu yeni keşif bilim camiasında büyük yankı uyandırdı. Henipavirüsler için hâlâ geliştirilen bir ilaç ya da aşı bulunmaması, olası bir yayılmanın önlenmesini daha da zorlaştırıyor.
Bilim insanları, bu virüslerin küresel çapta ciddi bir halk sağlığı tehdidi oluşturabileceğini vurgulayarak, önleyici tedbirlerin hızla geliştirilmesi çağrısında bulundu.
