Maçtan önce hemen hemen hergün Konyaspor teknik direktörü İlhan Palut’u takip ettim.

Konya yerel medyası tıpkı Trabzon yerel medyası gibi güçlüdür. 8 yerel gazete, sayısız etkili etkisiz internet haber sitesi ve çok etkili ulusal yayın yapan yerel TV’leri vardır.

Elimden geldiğince onları takip ettim.

Konyaspor Teknik Direktörü hem takımını, hem Konya taraftarını acayip motive ediyor.

Hadi hakkı, etsin.

Ama arada futbol ulaması gibi demeçlerini okudum.

Trabzon’un oyunu basit, onu çözeceğiz dedi.

Yetmedi, Trabzon’u hiç ummadığı yerden devireceğiz de.

Daha da ileri gitti, Trabzonspor bizi izlediği Konya’yı karşısında görmeyecek de diyerek, büyük laflar etti.

Tabi bu açıklamaları ulusal gündeme de düştü.

Bir çok futbol yorumcusu Konya maçının Trabzonspor açısından çok zor geçeceğini söyledi durdu.

Sonunda maç günü geldi.

Takımlar sahaya çıktı. Başlama düdüğü öttü.

Oyunun kesin hakimi, yönlendiricisi, teknik ve taktik açıdan üstün olan Trabzonspor’du.

İlhan Palut’ın hesabı tutmadı.

Konya’daki planlar orada kaldı.

Trabzon’da Trabzonspor’un planları geçerli oldu.

Trabzonspor; Dar alanda rahat top çevirdi. Usta ayakları ile oyunu yönlendirdi. Hata yapmadı. Rakibe boş alan bırakmadı. Bireysel hata en az düzeyde oyunu tamamladı.

İlhan Palut, pozisyonunu bulduğunda onu gole çevirecek Visca’yı hesaba katmadı.

Top cambazı Nwakame’ye önlem alamadı.

O cüssesi ile Cornelius’un vücut çalımı ile oyuncusunu ekarte edip gol pası atacağını ise rüyasında görse inanmazdı.

Kısacası hocam, senin bir fırın ekmek yemen gerekiyor.

xXx

Bir Konya maçı anım..

Yıl 1989.

Trabzonspor Türkiye’de ve Avrupa’da ses getiren bir kaleci transferi yaptı.. Pfaff’ı renklerine bağladı. Bu transfer çok konuşuldu.

Pfaff’ında ilk deplasman maçı Konya’ya oldu.

Özel uçakta gazeteci olarak da ben vardım..

Pfaff’ın elinde  bir kitap gördüm.. Baktım Mevlana’yı anlatan İngilizce  bir kitap.

Bunun üzerine kafamda hemen bir mizansen haber planladım.

Takım Konya’da kampa girince Konya yerel medyasından arkadaşların da yardımı ile Semazen kıyafetleri ayarladım.

Kıyafetleri aldım. Takımı takip eden diğer gazeteci arkadaşlarımdan gizlice, Trabzonspor’un kaldığı otele gittim.

Pfaff’ın odasının kapısını çaldım. Semazen kıyafetlerini gösterdim. Hemen mevzuyu anladı. Kıyafetleri giyidi. Kavuğu da kafasına koydu. 36 poz filmimi hemen oracıkta bitirdim.

Trabzon’a geldim, tam sayfa haberi yaptım.

Ardından İstanbul basını ve hatta Belçika’dan da arandım.. Fotoğrafları onlara da verdim.

Fotoğraflarda kaynak sadece Hürriyet verdi. Diğerleri kendilerinin miş gibi yayınladı.

xXx

Bacasız Fabrika; Trabzonspor

Dün şehir, Beşikdüzü’dün Of’a oradan Maçka’ya  kıpır kıpır ve kalabalıktı.

Hele yeme içme sektörü Zigana’dan Yomra, Akçaabat’a tam bayram etti.

AVM doldu taştı.

Sokaklar kalabalıktı.

Simitçiler, kestaneciler bile bayram yaptı.

Kapısı açık esnaf iyi kazandı.

Oteller, doldu taştı.

Sebebi, Trabzonspor.

Trabzonspor’un Konya maçı için Türkiye Trabzon’a aktı.

Yüklü miktarda bir para girdi Trabzon’a

THY ek seferler yaptı.

Dolmuşçular ful çalıştı.

Of- Beşikdüzü minibüsleri dolu gitti döndü.

Balık restoranlarında, balıklar tükendi.

Trabzonspor; Trabzon’un bacasız fabrikasıdır.

O nedenle, Trabzonspor’a gözümüz gibi bakmalıyız.

Şampiyonluk halinde, Trabzon’u hayal edin.

Herkesin kazanacağı, herkesin sevineceği bir şehir olacağız.

xXx

Raylı sistem; Kafamda deli sorular..!

Büyükşehir Belediyesi, raylı sistemle ilgili projesini açıkladı. Derin ve uzun araştırmalar sonucunda hat şimdilik Ganita-Akyazı Stadı-Şehir hastanesi arasında.

Durak yerleri de belli oldu.

Güzergah ve durak yerleri ile ilgili bilgi için linki tıklayın

https://www.61saat.com/bolgesel/trabzon-da-rayli-sistemin-detaylari-belli-oldu-h1050796.html

Şimdi, bu proje ile ilgili kafamda deli sorular var.

Soru 1: Projeyi ilk şehrin gündemine taşıyan, hatta projeyi geliştiren önceki denim Belediye Başkanı Asım Aykan, konu ile ilgili olarak ne diyor?

Soru 2: Aykan’ın projesinden hareketle önceki dönem Belediye başkanı, şehrin her türlü gündemine fransız, Başkanı Volkan Canalioğlu bari bu konuda konuşsa?

Soru 3: Projeyi rafa kaldıran önceki dönem Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümnükçüoğlu’nun gerekçesi neydi? Toplumla yeniden bu gerekçesini niye paylaşmıyor?

Soru 4: Şimdilik Ganita’dan Akyazı’ya hareket ettirilecek raylı sistemle ilgili olarak Ganita’da otopark gerek. Yeni sahil projesinde bu var mı yok mu?

Soru 5: Erdoğdu, Boztepe, Kalkınma, Karşıyaka, Aydınlıkevler’de oturanlar raylı sistemi niye kullansınlar ki.. Kullanmaları için neyi cazip

Soru 6: Raylı sistem, Trabzon’da işlevsel olur mu.? Nostaljik özelliği ile ilgi çekebilir.

xXx

Peki çözüm ne?

Bu konuda, çözüm mevcut sahil yoluna alternatif çevre yoludur.  Beşikdüz- Of arasında 80 km’lik tünelli çevre yolu(ki tünelli olduğu için maliyeti azdır) çevre yolu uzun çok uzun vadede, Trabzon’un ulaşım sorununu çözer.

Raylı sistem, toplumsal baskı ile sanki en elzem ihtiyaçmış gibi  kabullenildi.

Seçim yatırımlarında cazip vaatlerden oldu. Ballandıra ballandıra anlatılan görseller de toplumu motive etti. İş başındakiler de bu toplumsal baskının altında kaldı.

xXx

Kenan Çelik’e cevabımız

Sıra dışı bir bilim insanı olan KTÜ’den Kenan Çelik, hakikatten sıra dışıymış.

Sosyal platformunda, 12 yıl Üniversitenin akademik kurulunda yer almasına ambargo konulduğunu belirterek şimdinin rektörü Hamdullah Çuvalcı tarafından yeniden akademik kurula çağrıldığını duyurdu.

O duyurusu, sosyal medyasında yer aldığı anda, kamuya mal oldu. Bizim Politik Güğüm’ü hazırlayan arkadaşlarda bu duyuruyu köşenin ruhuna uygun renklendirerek, yayınladı.

Çelik, kulis bilgisi içiren haberin çok doğru olmadığını belirterek, sosyal medyasında bir açıklama daha yaptı..

Meğer, hocamız, akademik kurul toplantılarına katılıyormuş. Meğer, çok da ambargo yememiş. Önceki dönem rektörlerine muhalif olduğu için de zaman zaman bu kurullara çağrılmamış.

Kenan Çelik hoca yine sıra dışılığını gösterdi.

Kendi kendini tekzip etti.

xXx

Osman Cudi’ye cevabımız.

Hani, İsa’dan önce İsa’dan sonra denilerek tarihi bir tanımlama ile zamana sınır konulmuştur ya.

Bizim gazeteci dostumuz Osman Cudi’de sosyal medya olmadan önceki  gazetecilerdendir..

Sosyal Medya çıktıktan sonra, Cudi kardeşimiz İsa’dan önceki zamanda kaldı. Gazeteciliği de öyle.

Artık herkes, sosyal medya üzerinden mesajını veriyor. Gazeteci de o mesajları haberleştiriyor.

Dünya liderleri de.. Bizim liderlerimiz de.. Vatandaş da.. Siyasiler de.. Toplumun her kesiminden insanlar  sosyal medya üzerinden fikirlerini açıklıyor.

İsa’dan sonra.. Yani Sosyal Medyadan sonra gazetecilik de değişti. Sosyal medya üzerinden verilen her mesaj o mesajın muhtevasına göre haber oluyor.

Kenan Çelik’in akademik kurula uzun bir aralıktan sonra çağrılmasına yaptığımız haberi, gazetecilik ilkelerine uymuyor diyor Osman Cudi kardeşimiz..

Hocamız sosyal medya üzerinden meramını anlatmış. Daha o meramın haber olması için 5 N 1K kuralına gerek yok ki..

Açık açık yazmış.. Biz o yazıyı alıp yorumda katarak haberleştirmişiz.

Bunda ne var da gazetecilik yargılaması yapıyorsun.

Gazetecilik İsa’dan önceki dönemlerdeki gibi değil.

ZAYTUNG

TEDAŞ, ateşli silahlar ve yakın dövüş konularında uzman, 100 metreyi 12 saniyenin altında koşabilen, hayat sigortalı ve prezantabl sayaç okuma elemanları arıyor...