Bakan Uraloğlu, Kanal İstanbul’un İstanbul Boğazı’ndaki gemi trafiği yükünü hafifletmek amacıyla planlandığını belirtti.
Uraloğlu, İstanbul Boğazı'nda mevcut durumda gemi trafiği nedeniyle yaşanan riskleri vurgulayarak, "Boğaz, her geçen yıl daha tehlikeli hâle gelmektedir. Bu bağlamda Kanal İstanbul, uluslararası ticaret açısından daha güvenli bir seyir yolu sunacaktır" dedi. Ayrıca, boğazdaki uzun beklemelerin azalacağına dikkat çekerek, projeyle seyrüsefer emniyetinin artacağına vurgu yaptı.
Çevresel Katkılar ve Geleceğe Yönelik Adımlar
Kanal İstanbul’un sadece trafik açısından değil, çevreye olan katkıları bakımından da önemli olduğunun altını çizen Uraloğlu, projenin su ve hava kalitesini artırarak hem çevreyi koruyacağını hem de boğaz kenarındaki yapıların ve kültürel mirasın korunmasına yardımcı olacağını belirtti.
Bakan Uraloğlu, projenin Kamu-Özel İş Birliği (KÖİ) Modeli ile hayata geçirileceğini açıklayarak, yeni limanlar, lojistik merkezleri ve yat limanları gibi önemli altyapıların bu projeyle inşa edileceğini söyledi.
Kanal İstanbul, hem İstanbul Boğazı’ndaki gemi trafiğini rahatlatmayı hem de Türkiye’nin geleceği için stratejik bir proje olarak önem taşıyor.





