Bölgesel

Karadeniz Sahil Yolu, sellere mi sebebiyet veriyor?

61SAAT HABER SERVİSİ - İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu’nun Karadeniz Bölgesinde meydana gelen sel ve su baskınlarına ve zararlarının tazmini kapsamında yapılan çalışmalarla ilgili Osman ve Su İşleri Bakanlığına soru önergesi verdi. Toplamda, 12 sorudan oluşan soru önergesine Bakanlık,  7 sorunun kendileri alakalı olmadığı gerekçesi cevap vermedi. Cevap verilmeyen sorular arasında Trabzon’un Beşikdüzü İlçesinde Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin yaptığı açıklamalarda yer aldı...

Bekaroğlu’nun bakanlığa verdiği önergede şu sorular yer aldı:

“1- Geçtiğimiz günlerde Doğu Karadeniz Bölgesinde yaşanan sel ve heyelan felaketlerinde kurtarma, hasan tespit ve zararların karşılanması çalışmalarında medana gelen aksaklıklar nedeni nedir, bu aksaklıklara neden olan sorumlularla ilgili her hangi bir işlem yapmayı düşünüyor musunuz?

2- Felaket dolayısıyla bölgeye acil ihtiyaçlar için ne kadar para gönderilmiştir; gönderilen bu para ihtiyaç sahiplerine adil bir şekilde ulaştırılmış mıdır?

3- Hasar tespit çalışmaları tamamlanmış mıdır, kaç ev oturulamaz, kaç iş yeri kullanılamaz durumdadır, ne kadar tarım alanı zarar görmüştür?

4- Bu zararların karşılanması için ne kadar kaynak tahsis edilmiştir?

5- Zarar gören esnaf ve çiftçiler için nasıl bir çalışma mevcuttur, zararlar nasıl karşılanacaktır?

6- Evleri boşaltılan insanların yeniden iskanı için başlatılan bir çalışma mevcut mu?

7- Rize ili Fındıklı ilçesinin beydere köyü sürekli olarak sel ve heyalan felaketleri yaşamaktadır. Bu nedenle daha önce köyün bir bölümü başka yere nakledilmiştir; 1 Eylül 2016 tarihinde meydana gelen sel ve heyelanlarla köy büyük ölçüde zarar görmüştür. Beydere Köyünün bütünüyle başka bir yere taşınması için bir çalışma mevcut mu?

8- Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli Beşikdüzü İlçesinde yapmış olduğu açıklamada, “Ana cadde ile birlikte ilçe merkezinin Karadeniz Sahil Yolu kotunun getirilmesi lazım. Bu en az 4-5 metre. Bunun için de ciddi döşünüm gerekiyor. Belki de yarısının yıkılması gerekiyor. Kotunu kaldırmadığımız sürece buna benzer büyük afetlerle karşı karşıya kalabiliriz. Bununla ilgili çalışmalar başladı, ancak bu uzun zaman alacak bir proje” demiştir. Bu durum, Doğu Karadeniz Bölgesinin tüm yerleşim birimleri için geçerli olduğuna göre bölgede ki tüm il ve ilçe merkezleri için böyle bir dönüşüm projesi söz konusu olacak mı?

9- Böylesine bir dönüşüm projesinin çok maliyetli olacağı açık olduğuna göre Karadeniz Sahil Yolu yerine daha güneyden viyadük ve tünellerle geçecek yeni bir Karadeniz oto yolu yapma projesi gündeme gelebilir mi; böyle bir proje çalışması mevcut mu?

10- Uzmanlar, bölgede yapılan dere ıslahı projelerinin yanlış olduğu; yatakların çok daraltıldığı derelere katılan küçük ırmakların yolu kesildiği, perde betonların yanlış bir tercih olduğu şeklinde görüşleri mevuttur. Bölgede ki dere ıslah çalışmalarını gözden geçirmeyi düşünüyor musunuz; bölgenin özelliklerine uygun yeni bir dere ıslah yöntemine geçmek söz konusu mudur?

11- Bölgede oluşan taşkın ve heyelanlarla HES, maden aramaları, orman yolları ve yeşil yol projesinin etkileri konusunda bir çalışma mevcut mu? Son sellerde taşkınların yerleşim yerlerine sürüklediği molozların tamamı bu projelerin çevreye bıraktığı malzemeydi. Aynı şekilde heyelanların büyük kısmı bu projelerin bozduğu alanlarda oluştu. Bu durum göz önüne alınarak bu projelerden vaz geçilmesi söz konusu mu? Bu projelerden vaz geçilmeyecekse zararların azaltılması için başka bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?
12- Bölgede sık sık yaşanan taşkınlarda en çok dere içlerinde yapılmış olan binalarda zararlar meydana gelmektedir. O nedenle bölgede ki yeni yapılaşma alanları ile ilgili bir çalışma yapıp riskli alanların tespiti ve bu riskli alanlarda ki konut ve iş yerlerini taşınması söz konusu mudur?”

BAKANLIĞIN VERDİĞİ YANIT...
Konuyla ilgili Orman ve Su İşleri Bakanlığından verilen yanıtta ise, “1, 2, 3, 4, 5, 6 ve 9. Soruların Bakanlıkla alakalı olmadığı kaydedildi. Ardından ise şu şekilde devam edildi: “Beydere köyü içerisinden geçen dereler, DSİ 2016 Yatırım Programında er alan Rize-Fındıklı, Çağlayan ve Beydere Köyleri Taşkın Kontrolü Projesi kapsamında ıslah edilecek olup, ihalesi yapılmıştır. İhale neticelenmiş olup kazanan firmaya, sözleşmeye davet yazısı yazılmıştır. Beydere köyünün bütünüyle başka yere taşınması ile alakalı her hangi bir çalışma bulunmamaktadır.

Karadeniz Bölgesinde meydana gelen her taşkın sonrasında “Karadeniz Sahil Yolunun taşkına sebebiyet verdiği hususunun çeşitli platformlarda gündeme getirilmesi üzerine; DSİ tarafından Doğu Karadeniz Havzasında ıslah çalışması yapılmış veya yapılmamış olmasına bakılmaksızın, Karadeniz Sahil Yolunun kestiği tüm akarsularda akış güvenliğine engel teşkil edecek sanat yapılarının tespitine dair çalışmalara başlanmıştır.
Bu doğrultuda Karadeniz Sahil Yolu üzerinde yer alan köprü ve menfez gibi sanat yapıları incelenerek, Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) ile çalışmalar paylaşılmaktadır. Ayrıca yapılan tetkiklerde, Karadeniz Sahil Yolunun altından geçen köprülerin çoğunlukla hidrolik yönden yeterli olduğu, bu yol altından geçen bazı menfezlerin ise KGM dışında menbaa doğru kapalı kesit şeklinde uzatıldığı tespit edilmiş olup, yukarı havza heyelanlarının söz konusu kapalı kesitlerde risk yaratmaması adına gerekli çalışmalar yürütülmektedir.


Söz konusu ıslah projeleri gerekli teknik kriterleri sağlayacak şekilde yapılmakta olup, projelerin uygulanma aşamasında yan derelerde mansap şartları sağlanmaktadır.

Bölgede meydana gelen heyelanların özümü için ilgili kurumların görüşleri alınmakta ve DSİ tarafından gerçekleştirilen projelerde heyelanlara sebep olunmaması adına gerekli çalışmalar yürütülmektedir. Ayrıca Doğu Karadeniz Havzasında lokal yukarı havza heyelan malzemelerinin mansaba taşınması önlemek maksadıyla, geçirgen bentlerin yapılmasına başlanılmıştır.

DSİ 22. Bölge (Trabzon) Müdürlüğü sınırları dahilinde dere yataklarına yapılan müdahaleleri (Yapılar, yetersiz kapasitede ki geçiş yapıları, dere üzerine kapatma vb) tespit etmekte ve bu müdahalelerin kaldırılması yönünde ilgili kurum ve kuruluşlara gerekli bildirimlerde bulunulmaktadır.

Ayrıca , taşkın riski taşıyan bir çok derede taşkın yayılım alanları belirlenerek, “Tehlike haritaları” hazırlanmakta ve bu haritalar ilgili kurumlara gönderilmektedir”