Trabzonspor taraftarı sıradışı taraftardır. Diğerleri takımlarını coşturmak için takla atarlar. Bizimkileri ise takımları coşturur. Dün gece tribünlerde eksikler olsa da hatırı sayılı taraftarlar sahaya çıkan takımını isteksiz, coşkusuz, kısaca adeta sahada yürüyen hâlini gördüklerinde iyice arkalarına yaslandılar.

Başta da dedim ya Trabzon taraftarı, takımının sahaya çıkışından dahi ışık ister. Bu yıllar yılı böyledir. Belki de kural hâline gelmiştir diyebilirim.

Bunu değiştirmek için geçen hafta Fenerbahçe’ye karşı oyunun ilk yarım diliminde oynadığınız gibi oynayacak, yetmez mücadele edeceksiniz. Fatih Tekke hoca bu realiteyi bilmezmiş gibi “rüzgâr da arkamızda yoktu” demeyeceksiniz!

Oyuncuların sırtında yüz kiloluk yük varmış gibi oyuna başlarlarsa, beklediğiniz rüzgârı arkanızda bulamazsınız! Dolayısıyla bu olumsuzluk rakibi oyuna ortak eder, taraftarı susturursunuz.

Bir de geçen hafta Fenerbahçe maçındaki gibi bir hakem müsveddesi maçınızı yönetirse, ahlar vahlar içerisinde iki puan daha uçar gider. Hakem için belki bu ifademi çok hafif bulanlar olacaktır. Haklıdırlar ama şimdiye dek hep yazdım, çok yazdım, yazacağım da… Ancak değişen bir şey olmuyor.

Canı yanan, acı çeken bağırıp çağırıyor. Ancak düzen emin adımlarla yürüyor, her şey normalmiş gibi! Bakın, ilgililerden, yetkililerden “yetti artık” deyip yumruğunu masaya vuran var mı? Veya “yetti artık” deyip istifa eden var mı? Hepsinden “olur böyle şeyler” dercesine asayiş berkemal diyenlerin sayısı sayılacak gibi değil!

Ondandır ki yazsan ne olur, yazmasan ne olur! Olan, takımımızın üç haftada kaybettiği yedi puana oldu.

Şimdi gelelim madalyonun öbür yüzüne. Öncelikle ve de özellikle olumsuzluk hâlinde taraftarı ve oyuncularını suçlamaktan vazgeçip sahaya dönmelisiniz! Çak-çaklı, şaşalı sözleri bırakıp sahaya dönüp eksikliklerinizle yüzleşmelisiniz!

Öyle “idmanda oyunu dik oynuyorlar ama maçta aşağı alırken bozuyorlar” demeyeceksiniz ve topu oyuncularınıza atmayacaksınız!

Bak ne yapacaksınız: Gaziantepspor takımı “Sen kendi bildiğin gibi değil, benim bildiğim gibi oynayacaksın” der gibi Trabzonspor’u ceza alanına yaklaştırmadı. Ve de bir puanı alıp gittiler.

Onun için sahaya döneceksiniz. Bu gibi olumsuzluklara çare arayacaksınız! Hem Trabzonspor gibi bir takımın gol ümidi Onuachu, biraz da Zubkov olmamalı! Başka çareler üretmelisiniz. Artık Onuachu’yu diğer takımlar tanıdılar!

Son olarak da “Bir çiçekle bahar gelmez” misali, Mustafa ile Onuachu’nun mücadelesi ve azmi ile Trabzonspor’un bir yere varması zordur.