Bölgesel

Murat Çavga ''Komisyonculuk işini ya yasallaştıralım ya da kökünden kazıyalım..''

TİSAD Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Murat Çavga yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi.

Hanutculuk kanunen yasak, etik anlamda etik dışı, dinen haram ve genel anlamda haksız bir kazançtır...

Hanutculuk yapmayan firma, işletme ve çalışan arkadaşları tenzih ederek satırlarıma başlamak istiyroum...

Komisyon talebinde bulunan seyahat acenteleri ile seyahat eden yerli ve yabancı turistler, tur süresi boyunca aldıkları hizmetler de haberleri olmadan  %10- %30 arası fazla ücret ödüyorlar.
Turizmin gelişmekte olduğu, 40 milyon turist 40 milyar dolar ciro hedefi koyduğumuz bu günlerde sektörün kangreni haline gelen ve kanunda açıkça yasaklanmış olan komisyonculuğun önüne geçmek için gerekli çalışmaları bir an evvel başlatmamız gerekmektedir.

Turizmin hemen hemen her kolunda faaliyet gösteren bir firmanın ortağı olan ve turizmin gelişmesi için tüm gayretleri sarfeden sayın bakanımız Mehmet Ersoy  hanutculuğun önüne geçmek adına başlatılacak bir kampanyada fırsat niteliğindedir. 

Hanutçuluk yani komisyonculuk; firmaların seyahat ettirdiği turistlerin harcamaları üzerinden talep ettikleri ancak hak etmedikleri ücretlerdir. Turistlerin restoran harcamaları, hediyelik eşya alımları, tur esnasında düzenlenen ekstra aktivitelerden misafirlerin haberi olmadan talep edilen bu ücretler sektöre ziyadesi ile zarar vermektedir.

Komisyonculuk/hanutculuk oluşturduğu haksız rekabet ortamı ile Turist ağırlayan bölge esnafını zor durumda bırakmaktadır.

Komisyon alan firmalar ile komisyon almayan firmaların rekabet etmesi mümkün değildir. Komisyon gelirlerini hedefleyen firma tur fiyatlarını minimize etmekte ve aldığı komisyonlar ile karlılığını yükseltmektedir. Komisyon almayan firma ise maliyetlerini ve karlığını yansıttığı fiyatları ile rekabet edemez hale düşmektedir.

Aynı durum komisyon veren firmalar ile komisyon vermeyen firmalar için de geçerlidir.

Komisyon veren işletmeler ekstra bir gayrete girmeden, hizmet kalitesine ve fiyatına bakılmaksızın komisyon verdiği firmalar tarafından turistler ile buluşturulmaktadır.  Komisyon vermeyen işletmeler ise fiyatları düşük, hizmet kaliteleri yüksek olmasına rağmen turistler ile buluşamamaktadırlar.   

Komisyonculuk istihdama da etki etmektedir. Komisyon almayan firmalar maalesef personel bulmakta güçlük çekmektedirler. Şöyle ki sistem o kadar bir profesyonel hal almış ki kendi içinde bir dağıtım sistematiği bile oluşturmuş vaziyette. Alınan komisyonun oransal dağıtım şekli bile gayri resmi olarak oluşturulmuş. Örneğin toplanan komisyonun %50’si firmaya, kalan %50 ise rehber, şoför ve görevli personel arasında dağıtıma tabi tutulmuş. Komisyon almayan haliyle bu dağıtıma imkan vermeyen firmalar personel bulmakta güçlük çekiyorlar.

Çünkü komisyon gelirleri personel için de ek gelir haline gelmiştir.

Komisyonculuk sadece kültür turlarında değil Hac ve umre turlarında bile sistem haline gelmiştir. Hac umre turu düzenleyen firmaların bazıları hurma satışı başta olmak üzere bir çok aktivite üzerinden menfaat sağlamaya başlamışlardır.

Komisyonculuk ahlakımıza da zarar vermektedir. Esnaf olarak Hep övündüğümüz bir huyumuz vardı. Eskiden siftah yapmayan esnafa, esnaf arkadaşı müşteri gönderir ve gününün güzel başlamasına vesile olurdu. Şimdi ise bu kültür yerini farklı değerlere bırakmakmış durumda. 

Komisyonculuk öyle bir hal almış vaziyette ki Bu sistem yüzenden sektörde eksi tur denen bir sistem  gelişmiştir.

Maliyetin altında fiyatlar ile tur düzenleyen firmalar yurda misafir çekmekte ve misafirlerin alışverişleri üzerinden tur maliyetlerini ve karlarının bir kısmını karşılamaktadırlar
Komisyonculuk kanunen yasak, etik anlamda etik dışı, dinen haram ve genel anlamda haksız bir kazançtır.

Neresinden bakarsak bakalım sektöre katma değeri olmayan, zararı olan bu sistemin önüne geçmek için geç kalmış vaziyetteyiz.

Özellikle turizmin yeni gelişmekte olduğu bölgelerde tahribatı azaltmak için bir an evvel atağa geçmeliyiz. Komisyonculuğun Ya önüne geçmeliyiz ya da kanunu düzenleyip yasal hale getirmeliyiz. Bu gidişatla bu sistem birçok firmanın kapanmasına, birçok esnafın batmasına ve birçok turistin zarar görmesine sebep olacaktır.

Umuyorum ki tez vakitte Sektörün içinden gelen Turizm Bakanımız ve değişim sloganı ile yola çıkan TURSAB Başkanımız bu süreci başlatacaktır.

Bu işbirliği Ülkemizin gelecek yıllara sağlam bir turizm altyapısı bırakmamıza vesile olacaktır.

İLGİLİ KANUN MADDESİ: 1618 /Madde 30 – (Değişik: 28/12/2006-5571/9 md.) (1)

Seyahat acentaları ve anlaşmalı rehberlerin müşterilerine verdikleri hizmetler sırasında, müşteri ile yapılan sözleşmede açıkça taahhüt edilen ve verilen hizmetle doğrudan ilgili olanlar hariç olmak üzere ve müşterinin bilgisi dışında, müşterilerin yaptıkları alışveriş veya müşterilerin sözleşmede belirtilenler dışında belli bir işletmeye gönderilmeleri karşılığında herhangi bir menfaat temin etmeleri halinde, seyahat acentalarının ve rehberlerin belgeleri Bakanlıkça iptal edilir ve bunlar beş yıl süreyle seyahat acentacılığı veya rehberlik yapamaz.