Hakem düdüğü çaldı, Trabzon orta sahaya çıkmadan golü yedi. Volkan ile Olcan’la orta sahayı kontrol edip ileri uçta üstünlük sağlamak isteyen Şenol Güneş, orta sahayı tamamen Kayseri’ye kaptırdı.
Kayserispor hem orta sahayı ele geçirdi hem de Amrabat ile Trabzon savunmasını perişan etti. İki yan topla kalesinde iki gol gören Trabzonsporlular, ilk yarı boyunca gollerin şaşkınlığı ile bir türlü oyun kuramadılar. Trabzonspor’un yanlış sahaya yayılımı ile Kayserispor, oyunun üstünlüğünü tamamen ele geçirdi. İlk yarı Zokora ile Aykut Kayserispor’un 5 orta saha oyuncusunun arasında aciz duruma düştü. Afrika Kupası’ndan yorgun dönen Zokora’nın oynatılması ilk yarıda Trabzonspor’a pahalıya mal oldu. Amrabat ile Abdullah’ın ataklarıyla Kayserispor, maç boyunca Trabzonspor’u zor durumlara düşürdü.

İkinci yarı Şenol Güneş, yanlışından dönerek Colman ve Henrique’yi sokup, Alanzinho’yu çıkartıp, Colman ve Henrique ile oyuna ortak oldu. Değişiklikler hareket getirdi. Volkan’la Burak attığı gollerle Trabzonspor’u ateşlediler.

Maçın sonlarındaki futbol, son zamanların en heyecanlı futboluydu. Trabzonspor’da oyun disiplini bozulsa da, hatlar arasında kopukluk olsa da, açıkça şu gözüktü ki; Bordo-Mavililer, mağlubiyeti asla kabul etmeyecek. Disiplinden uzak olsalar da saldırarak, maçı dengeye getirdiler. Hatta kazanmanın eşiğinden döndüler.

Neticede bu zevkli karşılaşma berabere bitti, ortaya entresan bir durum çıktı. Trabzonsporlular, sevinsin mi, üzülsün mü ne yapacağını şaşırdılar. Ama ‘kazanamıyorsan, kaybetmeyeceksin’ düşüncesi burada geçerli oldu.

Netice olarak Trabzonspor için hedef play-off. Hedefi tutturmak için puan puandır. Trabzonspor, play-off kalırsa bundan çok daha iyi maçlar çıkaracak güce sahip. Ama bir gerçek var ki, o hiç değişmeyecek.

Geçen yılki kadro dağıtılmayacaktı. Onun yerine yapılan transferler yerlerine tam oturmadı. Trabzonspor’un, geriye dönüp ağlamayı bırakıp, seri bir libero sağ ve sol bekleri savunmaya takviye edip, orta sahada oyuna katkı yapacak güçlü bir oyuncu almasından başka çaresi yok.