ALDIĞI OY KADAR ÜYEM VAR…
Son günlerde Trabzon siyasetini meşgul eden ana gündem maddelerinden birisi üye sayısı meselesi.
Ortahisar Belediye Başkan Yardımcısı Cüneyit Zorlu’nun AK Parti’ye ait olan özel bir ekran görüntüsünü paylaşmasının ardından AK Parti’de her kesimden tepkiler yükseldi.
Ancak AK Parti Ortahisar İlçe Başkanı Seyit Hisoğlu’nun konuyla ilgili hiçbir açıklaması olmamıştı. Ortahisar Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Yavuz Şanver, gerekli açıklamayı yaptı diye düşünüldü. Hisoğlu’nun düşünceleri de merak konusu oldu ve kendisiyle görüştük.

Başkan Hisoğlu, “Üye sayımız her geçen gün artıyor. Kan kaybediyorsun diyen muhalefete karşı tüm ilçelerde üye sayımız artıyor. İşe girenler olabiliyor, cenazeler olabiliyor bu sebeple üyelikleri düşenler de var.
Ancak onların yerine yenisi de ekleniyor. Silinmelere rağmen bizim üye sayımız hızla artıyor. Milleti 'işçi alımı' konusunda da bu şekilde kandırmaya çalıştılar.
Ortahisar Belediyesi’nden Büyükşehir’e geçenler oldu, emekli olanlar oldu. Hem onların yeri dolduruldu hem de yeni personel alındı. O aradaki farkı anlayamıyorlar. Sonuca bakarsak da benim Ortahisar’da nerdeyse CHP’nin aldığı oy kadar üyem var. Böyle bir polemiğe girmeye gerek yok" ifadelerini kullandı.
TRABZON’DA AKYAZI ZİRVESİ ŞART
Trabzonspor–Beşiktaş karşılaşması günü Akyazı Stadyumu çevresinde yaşanan trafik yoğunluğu, Trabzon’da ulaşım planlaması ve organizasyon eksikliklerini bir kez daha gündeme taşıdı. Saatler süren araç kuyrukları nedeniyle çok sayıda vatandaş mağdur olurken, bölgedeki trafik adeta kilitlendi.
Akyazı’da yaklaşık 1.800 araç kapasiteli bir otopark bulunmasına rağmen, maç günü bölgeye gelen araç sayısının 6 binin üzerine çıktığı ifade ediliyor. Bu durum, mevcut altyapının böylesi organizasyonlar için yetersiz kaldığını açıkça ortaya koydu. Yaşanan sıkıntının yalnızca maç günleriyle sınırlı olmadığına dikkat çekilirken, ilerleyen süreçte Akyazı bölgesinde hizmete girmesi planlanan şehir hastanesi ve alışveriş merkeziyle birlikte sorunun daha da büyüyeceği belirtiliyor.
Yetkililer ve kamuoyu, yaşanan trafik kaosunun sorumlusunu aramaktan ziyade, sorunun nedenlerinin tespit edilerek kalıcı çözümler üretilmesi gerektiği görüşünde birleşiyor. Bu kapsamda, trafik düzeni, ulaşım planlaması ve organizasyon süreçlerinin uzmanlar tarafından ele alınması gerektiği vurgulanıyor.

Çözüm için Trabzon Valiliği koordinasyonunda, emniyet ve jandarma birimleri, yerel yönetimler, şehir plancıları, trafik mühendisleri, Trabzonspor Kulübü, iş dünyası ve ilgili bakanlık temsilcilerinin katılımıyla bir “Akyazı Ulaşım ve Trafik Zirvesi” toplanması çağrısı yapılıyor.
Öne çıkan çözüm önerileri arasında, maç günlerinde park-et-devam (park & ride) sisteminin hayata geçirilmesi yer alıyor. Ayasofya, Ganita ve Akçaabat bölgelerinde oluşturulacak geniş otopark alanlarına araçlarını bırakan vatandaşların, ring servisleriyle stadyuma taşınması öneriliyor. Ayrıca, soğuk hava koşulları ve konfor faktörü göz önünde bulundurularak, toplu taşımayı teşvik edici uygulamaların geliştirilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Stadyum girişlerinde yaşanan kontrol sorunları da gündeme gelen başlıklar arasında yer aldı. Kartlı ve kartsız girişlerin ayrıştırılması, gerekirse çift bariyerli sistemlerin uygulanması ve bu sürecin Trabzonspor yönetimiyle koordineli şekilde yürütülmesi gerektiği belirtiliyor.
Yaşanan trafik krizi, Akyazı bölgesindeki ulaşım sorunlarının ertelenemez bir noktaya geldiğini ortaya koyarken, yetkililerin acil ve kalıcı adımlar atması yönünde kamuoyunda güçlü bir beklenti oluşmuş durumda.
DİŞ HASTANESİ NE ZAMAN BİTİYOR?
Karadeniz Teknik Üniversitesi bünyesinde yapımı süren Diş Hastanesi projesi, uzun süredir beklenen sağlık altyapısı yatırımlarından biri olarak Trabzon’da kritik bir rol üstleniyor. Proje, özellikle akıllarda “ne zaman bitecek?” ve “hizmete ne zaman açılacak?” gibi sorularla gündemde yer alıyor.
Mevcut bilgilere göre inşaat yüzde 90 seviyesine ulaşmış durumda. Bu, müteahhit firmanın temel yapıyı ciddi oranda tamamladığını gösteriyor, ancak bina tamamlanıp hizmete alınmadan önce gerekli ödeneğin aktarılması gerekiyor. Ödenek beklentisi ve mali süreçler projenin hızını belirleyen ana faktör olarak öne çıkıyor.

Aralık ayında 50 milyon lira ödenek aktarıldı ve bu kaynak inşaat faaliyetlerinin devamı açısından kritik bir destek oluşturdu. Ayrıca önümüzdeki ocak ve şubat aylarında toplam 160 milyon lira civarında yeni ödeneklerin geleceği ifade ediliyor.
Bu finansal akış, Mart 2026 sonuna kadar inşaatın tamamlanıp Diş Hastanesi’nin hizmete hazır hale gelmesinin hedeflendiğini gösteriyor. Bu rakamlar ve takvimle ilgili gelişmeler, siyasi ve bürokratik kanallardan takip ediliyor.
Mart 2026 sonu itibariyle inşaatın bitirilip hizmete alınması hedefleniyor.
Yeni tesis, bölge sağlık altyapısına ciddi katkı sağlayacak ve kapasite sorunlarını hafifletecek.
BÜYÜKŞEHİR HIZLI AKSİYON ALDI!
Trabzon’a gelen yerli yabancı tüm turistlerin önünde fotoğraf çektirdiği, şehrin simgesi, meydan parkında bulunan ‘Trabzon’ yazısı bulunduğu alandan dün kaldırıldı.
Edindiğimiz bilgiye göre yazının bulunduğu platformda yer alan tutma yerleri kırılmış. Ancak kim ve kimler tarafından neden kırıldığı bilinmiyor. Ayakların sağlamlaştırılması süreci sağanak yağış sebebiyle bulunduğu alanda yapılamaması nedeniyle, yazı tamir ile birlikte yeniden yerine konumlandırılacak.
Trabzon Büyükşehir Belediyesi Destek Hizmetleri ve Makine İkmal birimleri hızlı bir aksiyon alarak dün öğle saatlerinde yazıyı alandan kaldırdı. Gerekli bakımlar ve tamirat tadilat işlemlerinin ardından bugün yağışlı olduğu tahmin edilen havadan vakit bulunabilirse öğle saatlerinde yerine takılması planlanıyor.
TRABZONSPOR’UN KRİTİK 2 SÜRECİ
Trabzonspor’un konsolide bilanço dipnotları incelendiğinde, kulübün karşı karşıya olduğu mali durumun tek başına bir rakamlar meselesi olmadığı görülmektedir.
Ortaya çıkan tablo, yıllar içinde atılan adımların, ertelenen kararların ve alışkanlık hâline gelmiş uygulamaların birikimiyle oluşmuş çok katmanlı bir ekonomik düğüme işaret etmektedir.
Kulübün gelir tarafı büyük ölçüde futbol faaliyetlerine dayanmaktadır. TFF naklen yayın ve isim sponsorluğu gelirleri ile sponsorluk ve reklam alacakları önemli bir yer tutmakta; ancak bu gelirlerin önemli bir kısmı henüz tahsil edilmemiş durumdadır.
Bir başka ifadeyle Trabzonspor, bugününü büyük ölçüde yarının gelirleriyle ayakta tutmaktadır. Futbolculara yapılan peşin ödemeler ve dönem içinde tahakkuk eden gelirler, nakit akışının ne kadar hassas bir dengede yürüdüğünü göstermektedir.
Varlıklar cephesinde ise farklı bir tablo vardır. Arsa, arazi ve binalar değerlemeye tabi tutulmuş; stadyum, tesisler, müze ve mağazalar için ciddi yenileme harcamaları yapılmıştır.

Bu yatırımlar kulübün kurumsal yapısını güçlendiren adımlar olmakla birlikte, kısa vadede ödeme gücünü artıran unsurlar değildir. Taşınmazlar ve tesisler yerinde dururken, borçlar her ay kapıyı çalmaya devam etmektedir.
Asıl düğüm, yükümlülükler tarafında kendini göstermektedir. Kısa vadeli ticari borçlar, verilen çek ve senetler, eski yöneticilere ve piyasa aktörlerine düzenlenen ödeme araçları; kulübün finansman ihtiyacını ağırlıklı olarak borçla karşıladığını ortaya koymaktadır.
Yönetim kurulu üyeleri, futbolcular, kulüpler ve menajerlere olan borçlar, yalnızca bugünün değil, geçmiş dönemlerin de bilanço üzerindeki etkisinin sürdüğünü göstermektedir.
Özellikle kulüplere ve menajerlere olan borçların büyük bir kısmını kaplıyor, transfer politikalarının mali yapı üzerindeki belirleyici rolünü açıkça ortaya koymaktadır. Benzer şekilde vergi ve sigorta borçlarının 120 ay vadeli olarak yapılandırılması, kulübe nefes aldırmıştır.
Bu durum ne yalnızca bugünkü yönetime ne de geçmişte görev almış isimlere indirgenebilecek kadar basittir. Trabzonspor’un karşı karşıya olduğu ekonomik tablo, kulübün geleceğini planlarken daha temkinli, daha şeffaf ve daha uzun vadeli bir yaklaşımın zorunlu olduğunu göstermektedir.
Bu nedenlerle yapılacak projelere tüm şehrin sıkı sıkı sarılması, genç oyunculara özellikle verilen değerin çok ama çok arttırılması gerekmektedir. Trabzonspor’un hayatı bu iki kritik süreçlere dayanmaktadır.
Hem Kartal Projesi, hem Akyazı projesi hem Arnavutköy’deki arazi ve Akyazı’nın karşısındaki arazi Trabzonspor’un geleceğini temsil etmektedir. Keza Batagov, Oulai, Augusto ve Pina gibi oyuncular da olduğu gibi.
Bu süreç yönetimi Trabzonspor’u kesin olarak kalkındıracaktır. Destek çıkmak şarttır.
İŞTE TS CLUB’UN İLK 10’U
TS Club ürün satışlarına bakıldığında ortaya çıkan tablo, Trabzonspor’un taraftar gücünün coğrafi olarak nasıl yoğunlaştığını açıkça göstermektedir. Toplam satışların %69,39’u Trabzon’dan gelmekte, yani kulübün lisanslı ürün gelirleri büyük ölçüde kendi şehrine dayanmaktadır. Trabzon, bu anlamda kulübün hem kalbi hem de ana finansman kaynağıdır.
İstanbul %15,88 ile ikinci sırada yer alsa da, nüfusu ve taraftar potansiyeliyle kıyaslandığında bu oran sınırlı kalıyor.
Bursa ve Ankara gibi büyük şehirlerde satışların %5’in altında seyretmesi, TS Club markasının ülke geneline yayılmakta zorlandığını göstermektedir. Diğer şehirlerde ise satışlar daha çok sembolik düzeydedir.

Trabzon – ₺464.622.416,29 – %69,39
İstanbul – ₺106.299.748,28 – %15,88
Bursa – ₺28.330.408,78 – %4,23
Ankara – ₺23.923.496,78 – %3,57
Kocaeli – ₺6.121.453,40 – %0,91
İzmir – ₺3.591.370,11 – %0,54
Samsun – ₺3.459.158,60 – %0,52
Sakarya – ₺3.119.656,90 – %0,47
Antalya – ₺2.166.003,91 – %0,32
Zonguldak – ₺1.302.467,25 – %0,19
Bu tablo bir krizden ziyade bir ekonomik düğümü işaret etmektedir. Trabzon’daki güçlü bağlılık, Türkiye geneline yeterince yansımamaktadır.
TS Club satışlarının sürdürülebilir şekilde artması, yalnızca Trabzon’daki sadakate değil; İstanbul ve Anadolu’daki taraftar kitlesinin daha aktif bir tüketiciye dönüşmesine bağlıdır. Kulübün önündeki mesele, bu düğümü çözerek taraftar gücünü daha dengeli bir gelir yapısına dönüştürebilmektir.





