O SAVUNMA GÜNDEM OLDU
Görevinden uzaklaştırılan İBB Başkanı hemşehrimiz Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ile ailesini tehdit niteliğindeki sözler söylediği iddiasıyla dün görülen davanın 2'inci celsesinde, mütalaa açıklandı.
İmamoğlu hakkında 7 yıl 4 aya kadar hapis ve siyasi yasak talep edildi. Duruşma 16 Temmuz'a erteledi.
Ancak bu dava sadece mahkeme salonunda kalmadı.
İmamoğlu’nun sevenleri ve destekçileri sosyal medyada adeta yeni bir akım başlattılar.
CHP Trabzon İl Başkanı Mustafa Bak, “Bu fotoğraf demokrasimiz adına kara bir lekedir.
Halkın iradesi siyasal yargı kararlarıyla sanık sandalyesine oturtularak cezalandırılmak istenmektedir.
Bizler halkın iradesine gözdağı verilmek istenmesine asla boyun eğmeyiz, eğmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez ise, “Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu'ndan Silivri'de tarihi savunma!
*İstanbul'u kazanan, Türkiye'yi kazanır diyen zihniyete karşı üç kez seçimi kazandığım için buradayım ve tutsağım. Onun için zindandayım.
*Ülke yanıyor. Ekonomi çökmüş. Millet umutsuz. Çocuklar ağlıyor ama siz hala cezalandırma peşindesiniz.
*Resmim yasak, sesim yasak, sosyal medya yasak. Ama bilin ki milletin gönlünden beni silemezsiniz” ifadelerini kullandı.
MARDİN’DE NELER YAŞANDI?
Türkiye’nin en gözde üniversitelerinden birisi olan Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin sosyal medya hesaplarından bir haber paylaşıldı.
İddiaya göre KTÜ’lü bir akademisyen Mardin’de darp edilmişti.
Yapılan paylaşımda, “Üniversitemiz Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü'nden Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Yazıcı’nın, TÜBİTAK destekli Bilimsel Araştırma Projesi kapsamında, Mardin’in Savur ilçesinde gerçekleştirdiği saha çalışması esnasında, sözlü ve fiziksel saldırıya maruz kaldığı yönündeki haberleri, derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız” ifadeleri kullanıldı.
Biz de tüm Trabzon’a bu konuyla ilgili bir haber duyurduk.
Mardin Valiliği ise bizimle iletişime geçti. Olayın aslını anlattı.
Mardin Valiliği’nden 61saat’e yapılan açıklamada, “Burada yaşanılan durumun bir perde arkası var.
Hocamızın yanındaki kişilerden birisi köşe yazılarında DEM’li belediyeleri övüyor Vali beyi, belediye başkanını ve AK Partili belediyeleri yeriyordu.
O kişiye göre kendileriyle görüşen belediye başkanları iyi, yemek ısmarlayan başkanlar, kaymakamlar çok iyi ama programları nedeniyle görüşemeyen kişiler kötüydü.
Kenan beyi dışarıda tutarak söylüyorum ama yanındaki kişilerden birisi direkt provoke için buraya gelmişti.
Hocamız herhangi bir şikayette bulunmadı. KTÜ yetkilileri de durumu öğrendikleri zaman paylaşımlarını kaldırdılar.” ifadeleri kullanıldı.
ORTAHİSAR GEÇİCİ ÇÖZÜMÜ BULDU…
Hayvanları Koruma Kanununda geçtiğimiz yıllarda yapılan değişikliklerin ardından bildiğiniz gibi ilçe belediyelerine ciddi anlamda yük binmişti.
Bu kanun uyarınca nüfusu 25 bini aşan belediyeler Hayvan Bakımevleri kurma yükümlülüğü getirilmişti.
Trabzon’da nüfusu 25 bini aşan belediye sayısı Ortahisar ile birlikte Akçaabat, Araklı, Arsin, Of, Yomra, Vakfıkebir ile tam sınırda kalan Maçka ve Sürmene ile birlikte toplamda 9…
Ancak bunlar içerisinde Hayvan Bakımevi kurup kurmayacağı en çok tartışılan ilçe Ortahisar..
Ortahisar’da sokak hayvanları sayısı diğer belediyeleri dikkate aldığımızda ciddi sayıda yüksek.
İşte bu duruma çözüm bulmak için Ortahisar Belediyesi, yasanın çıktığı ilk andan itibaren Hayvan Bakımevi kurmak için yer arayışındaydı.
Arazi kamulaştırma masrafları yüksek olduğundan dolayı devlete ait arazi bakılmış fakat bulunamamıştı.
Bu noktada dernekçilik faaliyetleriyle de ön plana çıkan Meclis Üyesi Sibel Alemdaroğlu devreye girdi.
Alemdaroğlu’nun katkıları ile Gürbulak Mahallesinde yer alan bir alanla ilgili Ortahisar Belediyesi ve yerin mülk sahibi Nurbayat Aslanoğlu ile kira sözleşmesi imzalandı.
Kira desek de öyle yüksek değil..
Bu alanda daha önce de sokak köpeklerinin barındığı 2 dönümlük bir alan.
Ancak burada şunu belirtelim. Bu alan geçici…
Ortahisar Belediyesi kalıcı bir alan bulmak için çalışmalarına devam ediyor.
Bulunacak bu arazide kalıcı bir hayvan bakım evi yapılması planlanıyor.
ABDÜLKADİR’İN İHTİMALİ VAR MI?
Trabzonspor’un büyük umutlar beslediği ancak para kazanamayarak İngiltere’ye gönderdiği Abdülkadir yine takım arayışları içine girdi.
Menajerlerinin ve çevresindeki isimlerin kafasını sürekli karıştığı Abdülkadir, şampiyonluk sonrası kendisini bir türlü takıma verememiş ve geçen sene de direkt olarak Başkan Doğan’a ayrılmak istediğini söylemişti.
Sürekli 5 sezon öncesini konuşan Trabzonlu oyuncunun Trabzonspor sonrası İngiltere macerası ve Türkiye serüveni beklendiği gibi başarısız oldu.
Şimdilerde yeniden Trabzonspor’a dönmesi gerektiği yazılıyor.
Ancak bu durum pek mümkün gözükmüyor.
Abdülkadir daha önce kulüp Başkanı Ertuğrul Doğan’a yönelik iğneleyici mesajlar vermişti. Ayrılık sürecinde de yine Başkan Doğan’ın tepkisiyle karşılaşmıştı.
Bu nedenlerden ötürü dönüşü pek mümkün gözükmüyor.
Tabi af dilerse veya kulüp ona kucak açmak isterse durum değişebilir. Bu da an itibariyle çok düşük bir ihtimal.
Görüntü itibariyle oyuncu yine Karadeniz’e gelecek.
BİR ALKIŞ BİR ELEŞTİRİ
Trabzonspor’da her yöneticinin bir görevi vardır da Gözde Atasoy’un ki biraz daha duygusal.
Bilindiği gibi Türkiye’nin vicdanını sızlatan olayda Mattia Ahmet Minguzzi gencecik yaşında hayattan koparılmıştı.
Gerek duruşmalarda gerekse rutin hayatta ailenin bir an olsun yanından ayrılmayan Gözde Atasoy yeri geldiğinde Başkan Ertuğrul Doğan ile birlikte ziyaretlerini gerçekleştirdi.
Ailenin arkasında Trabzonspor’un gücü oldu, gücü hissettirdi.
Forma tanıtım filminden, stadyumda adına verilen tribüne kadar Minguzzi ailesi için kilit rol oynadı.
Kurumsal olarak bu süreçleri bir yere kadar yönetebilirsiniz ama ilk cümlemizde de dediğimiz gibi onun yükü bir yandan da duygusal.
Kendisi de anne ve annesinden koparılan bir evladın hakkını da mücadelesini de yakından takip ediyor.
Son olarak Trabzonspor’un tanıtım filminde Ahmet Minguzzi karakterine hayat veren Eymen Yücel ile birlikte aileye ziyarette bulunan Gözde Atasoy’un bu istikrar ve başarısını kulübün adının geçtiği her noktaya yansıtması temennimiz.
Bu kadar güzel işler yapılırken örneğin kulübün kaptanı ve efsane olma yolunda ilerleyen kalecisi Uğurcan Çakır’ın adı transfer masalarına meze olmuşken çıkıp bir açıklama yapmaktan geri durmamalı.
Yönetimin alacağı karar ile birlikte basını da taraftarları da bilgilendirmeli.
Basın olarak da kendisine ulaşmak ve bilgi almak noktasında mesafenin en aza inmesi de beklenen bir gerçek.
Zira kendisi İstanbul’da yaşadığı için Trabzon’daki süreçlere pek hakim olamıyor desek yeridir. eden diye soracak olursanız şehir merkezinden köy kahvelerine kadar konuşulan Trabzonspor’da çözüm ve açıklama bekleyen konular birikmeye devam ediyor.
Trabzonspor Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu olarak onu daha çok ekranda, basında ve göz önünde görmemiz gerekiyor.
Her ne kadar kendi televizyon programlarına devam etse de belki de ilk iş olarak Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu olarak karşımıza çıkmalı.
OLDU MU ŞİMDİ?
Trabzon İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen Kültür ve Sanat Festivali dün renkli görüntülere sahne oldu.
Festival alanında en çok ilgi gören bölümlerden biri ise mizah standıydı.
Özellikle Trabzon yöresine ait ağızla kullanılan deyimlerin yazıya döküldüğü bu bölüm, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım ve Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in de dikkatini çekti.
Trabzon’da son dönemde sıkça kullanılan deyimlerden biri olan “Dobarlan, bırakma gendini”, bu stantta “Dobarlan, bırakma kendini” şeklinde yazılınca Vali Yıldırım’ın gözünden kaçmadı.
Görevlilere espriyle yaklaşan Vali Yıldırım, “Dobarlan, bırakma kedini… Oldu mu şimdi? Hem burada dobarlan, hem burada kendini… G olması lazım, gendini…” diyerek tebessüm ettirdi.
Aslında bu stantta amaç tam da buydu…
Gelen ziyaretçiler, Trabzon şivesiyle kullanılan deyimleri mizahi bir dille yazdırıyor ve ardından bu sözleri standa asıyordu. Eğlenceli anlara sahne olan bu bölüm, festivalin en ilgi çeken köşelerinden biri oldu.