KARAİSMAİLOĞLU, İBB VE CENAZE HİZMETİ
İstanbul Beyoğlu’nda Kabataş Metro İstasyonu şantiye alanında meydana gelen göçükte yaralanan işçilerden biri olan, aslen Trabzon Çarşıbaşı Yavuzköy Mahallesi’nden Selahattin Erdoğan, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
Erdoğan'ın cenazesi Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsi işleminin ardından ailesine teslim edildi.
Öğrendiğimize göre İBB’ye ait bir metro hattında çalışan hemşehrimizin cenazesi için iBB’den doğru dürüst bir destek gelmemiş.
AK Parti Çarşıbaşı İlçe Başkanı Hakan Kocaman, AK Parti Trabzon Milletvekili Adil Karaismailoğlu’nu arayarak destek olmasını rica etti.
Karaismailoğlu’da hemşehrisi için kolları sıvadı.
Edinilen bilgiye göre, İBB Erdoğan’ın cenazesini araçla Trabzon’a gönderecekti.
Ancak ne Adli Tıp Kurumu’nda ne de Gasilhane’de herhangi bir yetkili Selahattin Erdoğan’ın yakınlarıyla ilgilenmedi.
Bunun üzerine Karaismailoğlu’nun dahil olmasıyla bu sorunlar bir bir çözüldü.
Sürecin başından itibara aileyi bir an bile yalnız bırakmayan Karaismailoğlu’nun çabaları sayesinde dün saat 16:15 uçağıyla Erdoğan’ın cenazesi Trabzon’a getirildi.
Selahattin Erdoğan'ın cenazesi bugün son yolculuğuna uğurlanacak...
AHMET ÇAKAR VE TRABZON ANISI
Türkiye'nin önde gelen spor yorumcularından, eski hakem ve spor yorumcusu Ahmet Çakar, dün öğle saatlerinde Trabzon’a geldi.
Trabzon Havalimanı’nda 61saat’e özel açıklamalarda bulunan Çakar, Trabzonspor ile ilgili yıllar öncesine dayanan çarpıcı bir anısını paylaştı.
Çakar'ı Trabzon’da karşılayan ise, geçmişe dayanan dostluğu ile tanınan eski hakem Hamza Mısır oldu.
Ancak günün esas gündemi, 1994 yılında İstanbul’da yönettiği Galatasaray-Trabzonspor maçına dair yaptığı samimi açıklamalardı.
O maçla ilgili “Olaylı bir maçtı. İyi olduğumu söyleyemem, öyle bir iddiam yok” diyen Çakar, maçının ardından yaşananların, aradan geçen yıllara rağmen hâlâ hafızasında ilk günkü tazeliğiyle yer ettiğini söyledi.
Çakar, kötü bir maç yönetmesinin sebebini ise o dönemde çocuğunun dünyaya gelmesine bağladı ve bu durumu samimi sözlerle anlattı:
"Büyük kızım yeni doğmuş. Amerika'dan gelmişiz. Gündüz mesaiye gidiyorum. Akşam 3'e 4'e kadar pışpış yapıyorum bebeğe. O uykusuzlukta beni Galatasaray-Trabzon maçına veriyorlar. Konsantrasyon yok. Yorgunum, halsizim. 8'de kalk, mesaiye git, antrenman yap, eve gel. 11'de yatmıyorsun. Çocuğu pışpış yapıyorsun. O maçta iyi değildim. Büyük bir infial oldu. Şenol hocaydı o zaman, Trabzon hocası... Ünal falan vardı. Hatta orada kırmızı kart vermiştim. Belki de Ünal Karaman hayatta tek kırmızı kartı o maçta görmüştür. Eğer yanlış hatırlamıyorsam...” dedi.
Ardından, yine Trabzonlu bir ismin devreye girerek ortamı yumuşattığını belirten Çakar, bu kişinin ise Hamza Mısır olduğunu söyledi.
Çakar, “Aradan 6 ay geçti. Eksik olmasın. Devre arası seminerde Hamza Mısır'la Antalya'da bir röportaj yaptık. Yumuşattık ortalığı. Dediler ki: 'Sen Mart sonu falan Adana Demir maçına gel.' Fakat emniyet, bir şey olur diye, bana suikast olur diye ağır önlemler almış. Kimseyi yanıma yaklaştırmıyorlar. Havaalanında buralar yoktu. Çim bir tepe vardı... Orada karanlıkta bana binlerce insanın küfür ettiğini duydum. Gece polis kordonunda gittik. Şimdi sana bir soru. Trabzon, Adana Demirspor'u o gün 6-0 yendi. Golden sonra ne diye bağırır Trabzon seyircisi? Bravo, der değil mi? 'Giren de Ahmet'e, çıkan da Ahmet'e!' diye bağırıyorlardı. Bak yıl 1995'in Mart’ı. Yani tam 30 sene önce. Sen dünyada yoksun, kameraman da yok. Ey gidi anılar..." ifadelerini kullandı.
O MÜDÜR GERİ GELDİ
61saat.com Yazı İşleri Müdürü Erhan Esaspehlivan, Basın İlan Kurumu Trabzon Bölge Müdürü olarak atanan Ali Nuhoğlu’nu makamında ziyaret etti.
Nuhoğlu’na yeni görevinde başarı dileyen Esaspehlivan, aynı zamanda memleketine yeniden dönüşü nedeniyle “hoş geldin” temennisinde bulundu.
Ziyarette, Trabzon basınının mevcut durumu, Basın İlan Kurumu’nun görev alanı ve kurumla medya kuruluşları arasındaki işleyişe yönelik başlıklar ele alındı.
Esaspehlivan ile Nuhoğlu’nun, hem kurum üzerinden ilan verenlerin süreçlerinin iyileştirilmesi hem de Trabzon’daki medya organlarının daha etkin şekilde desteklenmesi konusunda görüş alışverişinde bulunduğu öğrenildi.
Esaspehlivan ziyaret sonunda Nuhoğlu’na gösterdiği misafirperverlik için teşekkür ederek, “Trabzon ve bölge için bugüne kadar olduğu gibi yeni dönemde de önemli çalışmalara imza atacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
AKIM TRABZON’A DA SIÇRADI!
Ankara’daki Kızılay tabelasının kısa sürede sosyal medyada viral hale gelmesi, Türkiye’nin dört bir yanındaki gençler arasında yeni bir “tabela akımı”nın başlamasına neden oldu.
Bu akımın son durağı ise Trabzon oldu.
Yomra’da yaşayan bir genç, Kızılay’daki görüntüleri andıran bir video çekerek Yomra tabelasına asıldığı anları sosyal medyada paylaştı.
Bilindiği gibi Ankara’da Kızılay tabelasının sökülmesinin ardından yerine takılan yeni tabela büyük ilgi görmüş, önünde fotoğraf çektirmek isteyenler uzun kuyruklar oluşturmuştu.
Ancak geçtiğimiz günlerde tabela çevresine dikenli tel çekildi.
Şimdi ise bu akımın Karadeniz’e sıçramasıyla birlikte Trabzon’da “tabela kültürü” mizahi bir boyut kazanmış durumda.
TRABZON’A YASADIŞI BAHİS DADANDI
TFF’nin açıkladığı bahis skandalı ülke futbolunda deprem etkisi yaratmışken, Trabzon’dan yükselen yeni iddialar güğümü yeniden kaynattı.
Araklıspor, son 4 maçın 3’ünde rakiplerinin galibiyetlerine yasa dışı bahis sitelerinde akıl almaz oranlar verildiğini tespit edip savcılığa koştu.
Amatör bir takımın maçlarının illegal bahis listelerine düşmesi bile başlı başına tehlike çanıyken, hakem hatalarıyla birleşen bu tablo Trabzon futbol camiasını ayağa kaldırdı.
Araklıspor Başkanı İsmail Sarımollaoğlu, gelişmelerin ardından maç yayınlarını sosyal medyada durdurduklarını anlatıyor ve ekliyor:
“Mağlubiyetlerimize inanılmaz oranlar veriliyor. Şampiyonluk kadrosu kurduk, ama liderin 7 puan gerisindeyiz. Hakem hatalarına tepki gösterdik diye ceza aldık. 90+2’de verilmeyen penaltımız var. Savcılık süreci başladı; hakkımız yenmesin, gençlerimiz bu bataktan uzak dursun.”
Trabzon Amatör Spor Kulüpleri Başkanı Zeki Kurt da konunun TFF’ye iletildiğini, sürecin savcılıkta olduğunu ve yasa dışı bahse karşı kararlılıkla mücadele edeceklerini söylüyor.
Bahis sarmalı, amatör futbola kadar uzandıysa iş ciddi demektir.
Güğümün altı daha çok yanacak gibi.
MUSTAFA’YA ZORUNLU ŞANS
Türkiye A Milli Takımı’nın Bulgaristan maçı öncesini hatırlayalım… Eren Elmaı’ın adı bahis soruşturmasına karışınca kamptan çıkarılmış, TFF günlerce süren sessizliğini bozmuştu.
Bu gelişmelerin ortasında, Trabzonspor’dan apar topar Mustafa Eskihellaç davet edilmiş, “acil ihtiyaç” söylemiyle kamuoyuna duyurulmuştu.
Ama perde arkasında işler farklı ilerledi. Montella, maç saatine birkaç kala Mustafa’yı kadro dışı bırakarak bir kez daha soru işaretlerini çoğalttı.
Karar futbol kamuoyundan büyük tepki topladı, özellikle Trabzonsporlular “Bu oyuncuya yapılan ilk haksızlık değil, son da olmayacak” diyerek tepkilerini dile getirdi.
Aradan zaman geçti…
Ancak A Milli Takım’da sakatlar listesi uzadıkça uzadı.
Şimdi ise aynı Mustafa için “kesin gibi” denilen bir kadro dönüşü konuşuluyor. Hatta İspanya gibi zorlu bir maçta bile süre alabileceği dillendiriliyor.
Milli formanın ağırlığı, adaletle birleştiğinde anlam kazanır. Buna hiçbir şüphe yok ancak bazen de ufak görünen hamleler yaralar bırakabilir.
Trabzonlu oyuncular defalarca bu hamlelerden acı acı tattı.
Şimdi banko oynayan Uğurcan ve Eren en yakın örnekleri.
Keza Yusuf Sarı için de aynı ifadeler kullanılabilir.