Politik Güğüm

Politik Güğüm - 23 Aralık 2025

Trabzon'un ve Trabzonspor'un gündeminde yaşananları sizler için derledik.

ŞİMDİ TAKIMDAN ELEME ZAMANI

Trabzonspor, kendi normalinin dışına çıktığı anda bocalar. Bu yeni bir durum değil, yıllardır böyle. Arif, Serdar, Ozan, Olaigbe, Sikan gibi isimlerle bu seviyede sürdürülebilir başarı elde etmek çok ama çok zor. Evet hepsinin iyi olduğu maçlar oldu ama başarı isteniyorsa sürdürebiliirlik şart.

Sadece Tim Jabol Folcarelli sahada olsaydı, bambaşka bir maç izleyebilirdik. Beşiktaş ve bu Gençlerbirliği karşılaşması ne yazık ki direkt Folcarelli’ye yazılır.

Bu takım bu kadar eksiği kaldıramazdı, kaldıramadı. Ozan, Göztepe ve Beşiktaş maçlarında tüm gücünü kullandı. Üzerine Alanya maçı geldi. Bugün sahada yoktu. Çok kötü bir zamana denk gelindi.

Tekke’nin şu sözleri de önemli, ‘Bir süredir “saygı duyulan takım” haline gelmiştik. Yenilmek mesele değil. Asıl mesele, bugün o saygının kaybedilmiş olması. Önümüzdeki 10–15 gün boyunca bu hissin camiada dolaşacağını bilmek, en üzücü tarafı.’ İfadeleri.

Burada çıkarılacak mesaj çok.

Trabzonspor’un savunma performansı rezaletti. Rortasyonlu kadroyla 2 maçta da net fotoğraf ortaya çıktı. 6–7 oyuncu bu işi buraya kadar taşıdı. Onlar da eksilince, kadronun karanlık tarafı sahneye çıktı ve sezonun en iyilerini bile kapkara yaptı.

Herkesi sakin olması gerekiyor. Bu takımın tek ihtiyacı var Temizlik. Bunu isterseniz kulübe güçlendirme olarak anlayın isterseniz seviye farkı olarak anlayın.

Ve alınabildiği kadar direkt, net, işi olan oyuncular.

Gündemin bu yönde olması gerekiyor.

BASIN MENSUBU MU, HOLİGAN MI?

Trabzonspor’un Gençlerbirliği deplasmanında yaşadığı puan kaybı, sahadaki oyundan çok tribün arkasında yaşananlarla konuşulacak gibi duruyor. Maçın sonucu elbette kabul edilebilir değil. Ancak asıl hayal kırıklığı, futbolun ve gazeteciliğin ruhuna yakışmayan bir başka görüntüde saklıydı.

Gençlerbirliği, Türk futbolunda yıllardır “asansör takım” olarak anılan, bir çıkıp bir inen, kurumsallık konusunda ciddi soru işaretleri barındıran bir kulüp. Buna rağmen ev sahipliği sorumluluğu, sahadaki skorla sınırlı değil. Özellikle de basın tribününde.

Eryaman Stadı’nın fiziki yapısı malum. Basın tribünü ile VIP bölümü neredeyse iç içe. Yani birkaç adımda çizgiler silikleşiyor. Gençlerbirliği’nin attığı her golde tribünlerin coşması son derece doğal. Buna kimsenin itirazı yok.

Ancak mesele tribün değil, basın tribünü.

Orada bulunması gereken kişiler gazeteci. Yani duygusunu, refleksini, öfkesini cebinde taşıması gereken insanlar. Ne var ki o gün, basın tribününde gazetecilikten çok holiganlık vardı. Gol sonrası yerinde duramayan, havalara uçan, yetinmeyip arkasında oturan Trabzonspor yöneticilerine el-kol hareketleri yapan, açık açık küfür eden bir “gazeteci” figürü ortaya çıktı.

Evet, yanlış okumadınız. Basın kartı taşıyan ama basın ahlakından zerre nasibini almamış bir kişi.
Bu şahıs, yaptığı hareketin sonuçsuz kalacağını, pişkin pişkin yerine oturacağını sandı. Ancak öyle olmadı. Trabzonspor yönetiminin sert tepkisiyle karşılaştı ve yoğun itirazlar sonrası basın tribününden indirildi.

Şimdi sorulması gereken soru şu:

Türkiye Spor Yazarları Derneği Ankara Şubesi bu olayla ilgili ne yapacak?

Akreditasyon ihlallerinde gösterilen hassasiyet burada da gösterilecek mi? Yoksa “bize dokunmayan yılan bin yaşasın” anlayışı mı devreye girecek?

Basın mensubu, taraftar değildir. Taraftarlık yapmak isteyenin yeri basın tribünü değil, kale arkasıdır. Orası bağırma, küfür etme, el-kol hareketi yapma alanı değildir. Gazetecilik ciddiyet ister, sorumluluk ister, omurga ister.

Bu yaşanan, sadece Trabzonspor’a değil, mesleğin kendisine yapılmış aşağılık bir harekettir. Ve bu işin üzeri örtülürse, kaybeden bir kulüp değil, doğrudan spor basını olur.

Bu konunun takipçisi olunması gerekiyor.

Ayrıca bir parantez de AA’ya açılmalı. Trabzon şehrini insanına hakaret eden aşağılan bir görüntüyü nasıl dünyaya servis edebilirsiniz. Tüm sorumlular hakkında gereği yapılmalıdır.

Çünkü susarsak, yarın aynı rezalet “normal” kabul edilir.

Çünkü susarsak, yarın aynı rezalet “normal” kabul edilir.

TRABZONSPOR BİRLEŞTİRİR…

Siyasetin içinde bazen atışmalar olur. Trabzon’da AK Parti ve CHP arasında bu tarz atışmalar da sık sık yaşanıyor. Ancak bazı durumlarda bu tartışmalar geri planda kalıyor.

Konu Trabzonspor olunca bu kavgaların tamamı unutuluyor. Gençlerbirliği-Trabzonspor karşılaşmasında da bunun bir örneği yaşandı.

TBMM Komisyon Başkanı ve AK Parti Trabzon Milletvekili Adil Karaismailoğlu, Milletvekili Yılmaz Büyükaydın, Milletvekili Vehbi Koç ve CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez karşılaşmayı yan yana izledi.

Hatta zaman zaman aralarında muhabbet de ettiler.

Aralarındaki samimi konuşmalar da bu fotoğrafa yansıdı.

Trabzon’un ve Trabzonspor taraftarının da görmek istediği manzara tam olarak bu.

Hangi siyasi parti olursa olsun Trabzonspor’un arkasında kol kola omuz omuza duruş...

Vekillerimizi bu davranışlarından dolayı ve bizlere böyle güzel bir manzara sergiledikleri için he tebrik ediyor hem de teşekkür ediyoruz.

Trabzon’da da Trabzon’un faydasına olan konularda böyle birlik gerekir diye düşünüyoruz...

İSMİNİN ÖNEMİ VAR MI?

Trabzon’da bir süredir “Ekolojik Köprü” ismiyle gündemde…
Şehir güzel bir yatırım kazandı...
Estetik kattı mı? Evet,
Ulaşımı rahatlattı mı? Evet…
Ama gelin görün ki işin adı, yapılan işten daha çok tartışılır hâle geldi.
Çünkü köprü ‘Ekolojik mi? Değil mi?’

Evet ekolojik köprü, hayvanların hayatını da koruyan ekolojik sisteme katkı sağlayan köprülerdir...
Trabzon’da ekolojik köprü alanı neresi denilirse şüphesiz herkes dere boyu uzanan istinat duvarları, yaylalar, Sümela yolu der...

Çünkü oralarda gerçek bir sorun var:
Hayvanlar suya nasıl ulaşacak?
O duvarları nasıl aşacak?
Doğal yaşam nasıl devam edecek?

Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç de yaptığı paylaşım da ekolojik ifadesini kullanmadı. Çok da önemli bir ifade değil diye düşünüyoruz.

Başkan Genç, “Ganita ile Pazarkapı’yı birbirine bağlayan yeni köprümüzü ve Hanife Hatun Camii’nin yanında yer alan Minia Mescid-i Aksa projemizdeki çalışmaları yerinde ziyaret ederek incelemelerde bulunduk.
Şehrimizin estetiğine, tarihine ve manevi dokusuna değer katacak projelerimizi hayata geçirmeye devam edeceğiz” diye yazdı.

Bırakın ismi köprünün güzelliğini görün... İsim üzerinden yürütülen tartışmayla burayı gölgelememek lazım.

Trabzon’da özellikle sahil yolundaki bütün üst geçitler bu şekilde yapılmalı.
Soğuk demir parçaları değil, doğayla uyumlu, hem bisiklet, hem yaya yollarının kullanabilceği köprüler olmalı.

Unutmayalım.
Trabzon’da bir çok şehidimizin adı bu üst geçitlerde yaşatılıyor.

O üst geçitlerin şehitlerimizin adına yakışır şekilde dekore edilmesi, daha uygun olmaz mı?
Öte yandan Ekim ayında başlayan Kudüs Parkı, yani Minia Mescid-i Aksa Projesi de hız kesmeden devam ediyor. Proje tamamlandığında Türkiye’de bir ilk olacak.

Bu noktada şehre ayrı bir değer katacağı da kesin…

EMNİYET SINAVI GEÇTİ…

Trabzon’un kalbi sayılan Meydan’da, Köprüaltı dolmuş duraklarının karşısında yaşanan bıçaklı kavga, sadece yaralı sayısıyla değil, olay sonrası gösterilen hızlı refleksle de dikkat çekti.

9 kişinin yaralandığı olayda iki grup arasında başlayan tartışma kısa sürede büyüdü, ortalık bir anda karıştı.

Trabzon Emniyeti olayla ilgili anında aksiyon aldı. Olayın ilk anından itibaren kontrolü elden hiç bırakmadı.

İhbarın ardından kısa süre içinde olay yerine 10’dan fazla ekip gönderildi. Burada küçük ama önemli bir detayı da atlamayalım…

Trabzon İl Emniyet Müdürü Ali Loğoğlu, olay anında izindeydi. Ancak “ben izindeyim” demedi.

Durumu ilk andan itibaren anlık olarak takip etti. Sahadaki gelişmelerden dakikası dakikasına bilgi aldı, süreci bizzat yönetti diyebiliriz.

Kısacası Trabzon Emniyeti bu sınavdan hızlı refleksiyle geçti.

FAHRİ HEMŞEHRİLİK BERATI VERİLDİ…

Trabzon’da çekimleri devam eden ve her hafta reyting rekorları kıran “Taşacak bu Deniz” dizisinin başrol oyuncularından Ava Yaman, canlandırdığı “Eleni” karakteriyle Sürmene sokaklarını adım adım geziyor.

Ava Yaman ve babası Ali Reşat Yaman, Sürmene Belediyesi'nde Belediye Başkanı Hüseyin Azizoğlu’nun misafiri oldular.

Azizoğlu, Ava Yaman’a sadece bir teşekkürle yetinmedi, ona "Fahri Hemşehrilik Beratı" ve plaket takdim etti.

Artık Ava Yaman resmen “Sürmeneli Eleni” oldu desek yeridir.

İlçenin tanıtımı konusunda hassasiyet gösteren Sürmene Belediye Başkanı Azizoğlu, bu tür kültürel dokunuşları stratejik bir fırsata dönüştürmek istiyor.

Dizinin yarattığı etki üzerinden ilçeye kültürel ve turistik bir ilgi çekme çabası, göz ardı edilecek gibi değil. Ki bu çaba da karşılığını alıyor.

Hem Sürmene’ye hem de Araklı’ya Taşacak Bu Deniz seyircisi akın ediyor.

Özetle; bu sadece bir berat değil, kültürle siyaset arasında kurulan ince bir köprü…

MAKAM ARAÇLARI BAŞA BELA OLUYOR

Trabzon Protokolünün makam araçları ile ilgili zaman zaman yaşanan sıkıntıları sizlere iletmiştik. Dün yine bir cenaze töreninde makam araçlarının trafiği kapatması nedeniyle vatandaş adeta eziyet çekti.

O araçlar yüzünden de çok sayıda vatandaş cenazeye yetişemedi.

Görevli bir kaç arkadaşla görüştük ‘Biz kapının önünde olmak zorundayız yoksa amirimiz bize kızıyor’ diyor.

Kimse bu amirler onlara seslenelim, siz orada vatandaşın yol hakkını gasp ederek millete zulüm yapılmasına müsade edip aynı halktan oy veya saygı bekleyemezsiniz.

Siz rahat rahat aracınıza binip inmemeyi dert ederken yüzlerce kişi sizin makam araçlarınız yüzünden cenazesinde, düğününde veya açılışında mağdur oluyor....

Rica ediyoruz ekiplerinize söyleyin, millete zulüm ederek hizmet olmaz.

Gerek kamu gerekse yerel yönetimler bu konuda ekiplerini uyarsınlar. Öncelik halk olmalı, öncelik vatandaşın rahat ulaşımı olmalı.

Bunu bir kez daha dile getirmiş olalım.

{ "vars": { "account": "UA-28164355-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-DQTZ4JSXP4" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }