TRABZON YENİ YILA NASIL GİRECEK?
Trabzon’da 2026’ya giriş, masa başında değil sahada olacak.
Edindiğimiz bilgiye göre Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, yılbaşı gecesi kentte bir dizi ziyaret gerçekleştirecek.
Yani yeni yıla protokolden değil, doğrudan sahadan girilecek. Öte yandan Trabzon’da 2026 yılbaşı kutlamalarının huzur ve güven ortamı içinde geçmesi için bu yıl da geniş güvenlik önlemleri alındı.
Emniyet ve jandarma başta olmak üzere, 2 bin 300’ün üzerinde güvenlik görevlisi yılbaşı gecesi görev başında olacak.
Ama mesele sadece sayı değil. Bu rakamın arkasında “sorunsuz bir gece” hedefi var.
Kimsenin eğlencesine karışmadan, kimsenin huzurunu da riske atmadan…

MECLİS KAPANDI KAPANALI…
Trabzon’un Ankara’da TBMM’de siyasi temsil sayısı altı.
Dört AK Parti, bir CHP, bir İYİ Parti milletvekili…
Türkiye Büyük Millet Meclisi 24 Aralık’ta tatile girdi. Genel Kurul 6 Ocak Salı günü saat 15.00’te yeniden açılacak.
Bu ara dönem, yani Ankara’nın sustuğu, şehirlerin konuştuğu zaman dilimi…
Edindiğimiz bilgiye göre, bu tatil süresince şu an için Trabzon’da olan tek milletvekili AK Parti Trabzon Milletvekili Yılmaz Büyükaydın.
Eski Milletvekili Ayşe Sula Köseoğlu’nun eşi Mustafa Köseoğlu’nun vefatı sebebiyle Trabzon’a birçok isim hem cenaze için hem de taziye için geldi.
Ancak buraya özel program yapan tek kişi Milletvekili Büyükaydın oldu.
Büyükaydın’ın meclis açılana kadar Trabzon’da kalacağı, bu süreyi de bire bir görüşmelerle değerlendireceği öğrenildi.
Ankara’da kendisini ziyaret edemeyen veya yanına gelemeyen dostlarını, Meclis’e gidemeyen Trabzonluları burada dinleyecek, burada konuşacak, burada not alacak.

ORTAHİSAR, 300 MİLYON SİLİYOR!
Ortahisar Belediyesi’nin TOKİ’ye olan borcu…
Bir süredir Ortahisar Belediye Meclisinde en çok konuşulan başlıklarından biri.
Aralık ayının ilk haftasında yapılan resmi açıklamalara göre rakam 261 milyon TL’ydi.
Ama malum… Bu ülkede “faiz” diye bir gerçek var.
Güncel oranlarla bakarsak o rakam bugün muhtemelen biraz daha yukarıdadır.
Belediye bunun farkında mı?
Ve bu borcu kapatmak için masada ciddi bir formül var:
Arsa ver, borcu kapat.
Ortahisar Belediyesi bu noktada “sözle değil, evrakla” ilerliyor.
Arsaların bedeli için değerleme çalışması yaptırıldı.
O rapor bu hafta ya TOKİ’ye gönderildi ya da gönderilmek üzere.
Şimdi top TOKİ’de.
TOKİ ne diyecek?
Rakamı kabul edecek mi?
“Yetmez” mi diyecek, “olur” mu diyecek?
Pazarlık mı isteyecek?
İşte asıl film burada başlıyor.
Çünkü bu iş sadece bir borç kapatma işi değil…
Bu iş aynı zamanda siyasi bir dosya.
Önümüzdeki aylarda bu konu büyük ihtimalle Ortahisar Belediye Meclisi’nin önüne gelecek.
Ve orada sadece rakamlar değil, niyetler, itirazlar, destekler ve karşı çıkışlar da konuşulacak.
Eğer bu plan tutarsa…
Ortahisar Belediyesi, 300 milyona yaklaşan bir borç yükünden kurtulmuş olacak.
Bu da sadece mali değil, siyasi olarak da ciddi bir rahatlama demek...

DAİRE BAŞKANLARI TOPLANTISININ DETAYLARI
Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, belediyedeki daire başkanlarını topladı.
Resmi adıyla bakarsak…
“Yıl sonu değerlendirme toplantısı.”
Ama şehir siyaseti biraz perde arkasıyla okunur ya…
O yüzden bu toplantı sadece bir “yıl sonu özeti” değil, aynı zamanda bir tempo ayarı gibiydi.
Ne yapıldı, ne yapılamadı, ne yarım kaldı, nerede aksama oldu…
Hepsi konuşuldu.
Paylaşılan cümle kısa ama aslında çok şey anlatıyor: “Daha yaşanabilir bir Trabzon için canla başla ve uyum içinde çalışmaya devam ediyoruz.”
Bu cümlenin bürokrasi dilindeki karşılığı şu:
“Herkes işine bakacak, herkes sorumluluğunu bilecek ve uyum bozulmayacak.”
Yani bir yandan motivasyon…
Bir yandan da hafif bir hatırlatma.
Çünkü yeni yıla girerken, projeler artacak, beklenti yükselecek, eleştiri çoğalacak.
Başkan belli ki şunu yapmak istiyor:
Ekip içi uyumu sıkı tutmak.
Dağılmayı önlemek.
Herkesi aynı fotoğraf karesinde tutmak.
Kulislerde “toplantı niye yapıldı” diye soranlar olursa…
Cevap basit:
Yeni yıl öncesi ipler sıkı tutuluyor…
Ne fazla sert, ne fazla yumuşak.
Ama herkesin mesajı aldığı bir toplantı oldu.
Bazen bir masaya oturmak, sayfalarca genelgeden daha etkilidir.
Bu toplantının detaylarını da önümüzdeki günlerde sizlere aktaracağız...

TRABZONLULARA OPERASYON!
Türkiye’de bazı haberler vardır; habercilikten çok niyet taşır.
Sorudan çok hüküm içerir.
Bilgi vermekten çok yönlendirir.
Tokat Belediyesi’yle ilgili servis edilen “50 milyonluk ihale” haberi de tam olarak böyle bir örnek.
“Çocukluk arkadaşına ihale verildi”, “50 milyonluk davet usulü”, “yolsuzluk” gibi kelimeler art arda dizilmiş…
Okuyucu daha ilk cümlede yönlendirilmiş. Henüz ne ihale yöntemi anlatılmış, ne yaklaşık maliyet doğru konmuş, ne de rakamların bağlamı verilmiş.
Oysa rakamlar bambaşka bir tabloya işaret ediyor.
Yaklaşık maliyeti 65–66 milyon TL olan bir iş, 50 milyon TL’ye ihale edilmiş.
Yani belediye kasasında 15–16 milyon TL kalmış.
Üstelik en yüksek tekliften 9 milyon TL daha düşük bir bedelle sonuçlanmış.
Bu tabloya yolsuzluk demek için, ya matematikle kavga etmek gerekir…
Ya da maksatlı olmak.
Asıl dikkat çeken kısım ise şu:
Haberde hedef Tokat Belediyesi gibi görünse de, kullanılan fotoğraf ve dil doğrudan başka bir yere bakıyor. NKY firmasının sahibi, aynı zamanda Trabzonspor Başkan Yardımcısı olan Birhan Emre Yazıcı özellikle seçilmiş. Yani konu Tokat’ta başlıyor, ok Trabzon’a çevriliyor.
Bu bir haber refleksi değil.
Bu bir çerçeve kurma çabası.
Bir firma düşünün:
Dünyanın farklı ülkelerinde yüz milyonlarca euroluk hastane projeleri yapıyor.
Yıllık verdiği zekât tutarı 50 milyon TL seviyesinde konuşuluyor.
Avrupa’da 500 milyon euroluk ihalelere giriyor.
Sonra gelip “50 milyonluk belediye ihalesine muhtaç kaldı” algısı oluşturuluyor.
Bu, eleştiri değil.
Bu, itibarsızlaştırma.
Ve işin daha karanlık tarafı: Sayfanın yönetildiği yer, dili, tonu ve zamanlaması.
Amerika merkezli bir sosyal medya hesabından Türkiye iç siyasetine, Tokat üzerinden Trabzon’a uzanan bir operasyon dili…
Ne Tokat tesadüf. Ne Trabzon tesadüf. Ne de seçilen isimler. Bu bir ihale tartışması değil.
Bu bir algı üretimi.
Eğer gerçekten kamuyu koruma niyeti varsa, sorulması gereken soru basittir:
— İş, teknik şartnameye uygun yapıldı mı?
— Kamu zarara uğradı mı?
Cevap “hayır” ise, gerisi sadece gürültüdür.
Ama amaç gürültü değil, iz bırakmaksa…
İsimleri yıpratmaksa…
Şehirleri hedef tahtasına koymaksa…
O zaman bu artık gazetecilik değildir.
Bu, operasyonel içeriktir.
Ve her operasyon gibi, bir gün deşifre olur.

TARTIŞMA ÇIKARDI
Trabzonspor’un Ahmet Kutucu hamlesi, daha masaya tam olarak oturmadan tartışma yaratan bir başlığa dönüştü.
İsim sosyal medyaya düştüğü anda yoğun bir dalga oluştu. Tepki büyüdü, ses yükseldi, refleks devreye girdi.
Sebep net: Oyuncu için konuşulan 5 milyon euro’luk bedel.
Taraftar bu rakamı yüksek buluyor. Bu itiraz anlaşılır. Çünkü artık herkes kulübün parasını, bütçesini, dengesini düşünüyor. Bu bilinç Trabzonspor adına kıymetli. Tepkinin kendisi değil, kaynağı önemli.
Ama aynı noktada bir şeyi de unutmamak gerekiyor.
Trabzonspor’un bugün kulübesi yok.
Hamle oyuncusu yok.
Skor değiştirirken oyunu değiştirecek bir alternatif yok.
Ahmet Kutucu hamlesi tam da bu boşlukla ilgili bir hamle.
Oyuncu gelmeye hazır. İstekli. Sürece açık.
Ama daha gelmeden, daha forma giymeden, daha sahaya çıkmadan yıpratılan, tartışmanın merkezine oturtulan, rakamın gölgesine itilen bir oyuncudan sağlıklı bir katkı beklemek de gerçekçi değil.
Taraftarın kulübü düşünmesi güzel.
Bu refleksin oluşması değerli.
Ama refleks bazen frene değil, direksiyona basınca kazaya dönüşüyor.
Bu tartışma bir oyuncunun üzerinden değil, bir yapının eksikliği üzerinden yapılmalıydı.
Çünkü mesele Ahmet Kutucu değil.
Mesele, Trabzonspor’un hamle yapacak oyuncusunun olmaması.
Ve mesele, o boşluğu doldurmaya çalışan her ismin, daha kapıdan girerken hırpalanması.
Bu ne oyuncuya kazandırır, ne kulübe.







